- 500 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
İnsanlar, akıllarına koydukları kadar mutludurlar.
Kendinizle beraber çevrenizdeki insanlara şöyle bir bakın. Önlerinde akıp giden bir hayat, hayatın içerisinde bir koşturmaca ve koşturmacanın sonunda ise mutlu olunacak sonuçlar var. Hayatlarının her satırı mücadelelerle dolu insanların hayattaki tek amacı arzularını gerçekleştirmektir. Amaca dayalı bu mücadelenin içerisi büyük hırslarla doludur. Bu hırslar zamanla öyle bir hale gelir ki sahibine eziyet olur, zulüm olur ve kişiyi toplum içerisinde yalnızlığa iter
Bazı insanlar mutluluk olarak parayı görse de, bazıları da sıkıntılardan uzak bir yaşamı görmekte. Asıl mutluluk, umutların ve hayallerin içindeki yaşamda karşımıza çıkan olumsuzlukta ümitsizliğe kapılmamaktır. Hayatın içerisinde sürekli mutlu olunacaktır diye bir kural yoktur. Hayat bir mücadele şeklidir, bu mücadele umutla başlayıp hüsranla bitebilir. Sonuç hüsranda olsa, bu olumsuzluktan ufakta olsa mutluluk payı çıkarabilmektir.
Olumsuz düşünen insanlar Niçin? diye sorduklarından hepten sorunları görürler, fırsatlar kapılarını çaldığında ise kapı sesinden rahatsız olurlar. Olumlu düşünen insanlar ise Nasıl? diye sorduklarından çözüme odaklanırlar. Olumlu düşünen insan, hayatın parlak yönüne odaklanıp olumlu sonuçlar içerisinde her türlü engel ve zorluğun üstesinden geleceğine inanır. Yaptığı her işte olumlu düşünen insanlar böylece mutluluğu yakalamış olur.
“Yunan mitolojisine göre, Olympus dağında toplanan tanrılar mutluluğun sırrını saklamaya karar vermişler, çünkü bulunduğunda değerinin insanlar tarafından bilinmesini istemişler.
Tanrılardan biri, “Onu, en yüksek dağın tepesinde saklayalım” demiş.
Bir diğeri, “Yerin yedi kat dibine gömelim” önerisini getirmiş.
Bir başka tanrı, “Mutluluğun sırrını okyanusun en derinde saklayalım” demiş.
Nihayet bir tanrı harika bir öneri getirmiş: “İnsanlar dağları, okyanusları, yerin yedi kat dibini keşfedecek zekâya sahip. Ama nedense bu zekâyı kendilerini keşfetmeye, kendilerini tanımaya yöneltmiyorlar. Mutluluğun sırrını onların yüreklerine gömelim. Nasıl olsa oraya bakmayı akıl etmeyeceklerdir.”
Olumsuzlukların içerisinden sıyrılmış bir hayatta bize mutluluk pek de uzak değil. Çevresindeki hareketlilikten dahi kendisine pay çıkarıp mutlu olan insanlar var. Bazı insanlar görürüz banklara oturmuş çevreyi seyreden, gelip geçenlere bakıp, hayatın akışı içerisindeki bu hareketli ortamdan kendini mutlu edebilecek bir şeyler çıkarmaktadır. Bu insanlar, akıp giden hayatın içerisinde kendilerine bir yer bulup, zamanın içerisinde mutlu olabilmektedir.
Pencere kenarında camdan gördüklerinden mutlu olanların düşüncelerindeki hayalleri, umutları canlanmaktadır. Bu hayallerin içinde canlanan geçmişin güzelliklerinden birkaç anı veya umutlarının içerisinde yaşamayı arzuladığı düşünceleri vardır.
“İnsanlar, akıllarına koydukları kadar mutlu olurlar. “ Jackson Brown
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.