Kainatı İçinde Taşır İnsan
"Kusur arama kızım" , derdi hep anneannem. "Varsa açığı sevdiğinin, ört üstüne yüreğinden ki insan olduğunu unutmayasın hiç.", derdi. Ah be anneanne; şimdilerde insanların dilinde hep bir "Devir değişti!" safsataları... Duysan ne kızardın sen oysa. İnsan olmanın özü değişebilir miydi sahi? Herkes ağlamaz mıydı acıyınca daha da beteri sevdiklerinin canı yandığında? Kardeşi açken tok uyuyabilir miydi insan vicdan yastığında? Düşmüşken beklenmedik; bir arkadaşın, dostun uzatmaz mıydı elini insan?Zulme kör, çığlığa sağır,doğruya nasıl lal olabilirdi ki insan? Derinlerden bir müzik sesi- ki çok seven bir çiftin ayrıldığı vakit radyoda çalıyor idi- dokunmaz mıydı yaraların o bencil, sert, katı kabuğuna? Gurbetler- ah o kör olasıca zalim uzaklar, bizi sevdiklerimizden ilmek ilmek söküp de dehlizlere fırlatan ah...- sılalar, davetsiz ayrılıklar eşit sızlatmaz mı ki burnumuzun direğini? Peki ya bir yaprağı dalından koparmak, bir canı hakkı olmadan çekip almak hayattan; var mı bunun bu dünyada hakkaniyetli bir bedeli? Neydi bu hayatın yerküreyi her bir metrekaresinde binlerce dolduran insanlığın ederi, değeri? Ne şanslıydı "insan" a denk gelen "insan". Canından çalıp bir diğerinin canına katan... Zamanını, aşını, hayatını bir an bile hesaba katmadan elleriyle diğerine sunan insan... Avuç içlerini - şanssızlık bu ya; denk gelmişsin karanlık bir güne- diğerinin gözyaşlarına siper eden kadın, adam ama insan. Tökezleyip düştüğünde kanayan dizlerini sözleriyle- renklerin her türlüsü olabilen- gözleriyle, yüreğinin can özleriyle silen, iyileştiren; derde derman acıya "em" insan... Sabah ezanının aydınlattığı güne pencere pervazında dayanmış dirsekleri bakarak, soğukta sabahlayanlarla içi en derinden titreyen,mahlukattan duasını esirgemeyen içinde koca bir kainat taşıyan -güzel- insan.
Bu dünyada bazı şeyler şanstır tıpkı bir "insan" a denk gelmek gibi...
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.