- 490 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
TANRIDAN GELEN KARTPOSTALLARIM -2-
Sürücü belgesi olmayan bir şoförün kullandığı,
koltuklarında emniyet kemeri olmayan bir otobüsle seyahate çıktık dün gece...
Yollar daracık ve her bir metre aralıklarla keskin virajları olan uçurum kenarı, elimiz yüreğimizde.
Binbir dua ile gergin geçen bir yolculuğun nihayetinde, kalabalık bir şehrin deniz kenarında
"sayın yolcularımız seyahatin sonuna geldik" anonsuyla şükrederek indik külüstür otobüsten...
Bizi karşılamaya gelenler arasında Canan öğretmenimiz de vardı.
Bana doğru yaklaştı ve kucaklaşırken kulağıma fısıldadı.
"öyle bir abiye kıyafet dik ki bana; rengi deniz mavisi olsun, üzerinde zümrüt- yakut gibi bütün değerli taşlarla süslü olsun.
Gideceğim mekan çok önemli bir şahsiyetin özel daveti" dedi ve ekledi
"şu gördüğün köprü var ya, orası Galata köprüsüdür. Ancak o köprüyü yürüyerek geçebilirsen o mavi kostümü bana dikebilirsin" diye öncelikli şartını belirtti..
Köprüye korkusuzca çıktım.
Üzeri buzlarla kaplı, kenar korkulukları olmayan on santimlik dar bir köprü.
Eğilip iki kenarına sıkıca tutunarak buz üstünde patinaj yapa yapa köprüyü başarıyla geçtim.
Canan öğretmenin kıymetli taşlarla süslü gece kostümünü bir çırpıda dikiverdim ve üzerine özenle giydirdim...
Sonrasında merakımı yenmek adına Canan öğretmeni gizlice takip ettim.
Biliyorum yaptığım çok ayıptı ama anahtar deliğinden gözetleyerek olanca merakımı giderdim.
Girdiği ev, taş duvarlarla örülü tarihi bir evdi, üstelik eşyalar, koltuk - kanepeler de çok yıpranmış, yırtıkları görünmesin diye de her koltuğun üzerine kırmızı örtüler serilmişti...
Arkası kapıya dönük şık ve asil bir beyefendi ile tokalaşıp sevgiyle sarıldılar birbirine...
Canan öğretmenim şöyle başladı söze;
"bizler, Vatanımıza ve Cumhuriyetimize olan sonsuz sadakatimizle yenilmez bir ordu gibi, aşkla- inançla, el ele yürüyeceğiz sizinle beraber daima ileriye ve
"HER ŞEY ÇOK GÜZEL OLACAK" sadak’ta sırasını bekleyen OK gibi; söz ağızdan çıktı bir kere...
Gözümü kırpmadan izlediğim bu muhteşem görüntülere alkış tutarken ben anahtar deliğinden izlerken..
İlkay’ım seslendi aynı anda; annecim kahvaltı hazır hadi uyan, çayın bardakta soğumadan balkona GEL.....
(Aze)
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.