Hayırlı Evlat Yetiştirmek Gerek Anneler
İster ünlü ol ister sıradan biri
İster zengin ol ister fukara piri
Ne olursan ol annesin anne kadın
Edep sahibi bulmalısın erini
Annelik, dünyanın en zor işi… Çocuk uğruna nefsine dur diyen, evliya sabrı sahibidir! Ne aynalara bakıp küser hamileyken, ne de hamal gibi hisseder dokuz ay karnında çocuğunu taşırken… Sevgiyle bakar karnına çocuğunun geleceği günlerini sayarken! Annedir doyurucu, her ortamda koruyucu, göze alır uğruna orucu… Uyusun da büyüsün yeter ki! Örterken tenini, unutmaz örtmeyi çocuğunun ayıbını, teslim olmuş bilmeden gaybını, başı dik! Anne işte, yazmaya kalem doyanmaz, çocuğuna elinden gelen her şeyi yapar ve asla bunu yapmaktan da usanmaz!
Çocuğu ellere karışır
Yolu başkasından danışır
Anne yalnızlıkla barışır
Geçmiş teselli, ah yaşlılık
Dört duvarlar ona zindan, belki bir iki saksıda dost yemyeşil fidan, sallanır gibi sandalyede tek başına kalmış hakan, bir iki damla gözyaşı hasret kokarken ufuklara dalar… Hayaldir ona koşan, anneciğim diye yanağına buse buse öpücük konduran, hasret ya çocuğuna bugün yine, yemeden içmeden kesilmiş, olur artık onu gül gibi solduran!
Her şeyi vardır, kimseye muhtaç değildir. Maddenin ölümcül haykırışı her ana sığarken, kahkahaları ile alay ederken, deprem gürültüsü ile etrafını sararken, kızgın lavları ile tenini yakarken, imdat eder çocuğundan kırıntı sevgiyi! Hatırlanmalıdır, belki bir telefon etmesini, belki bir mesaj göndermesini, beklemektedir kendisi gelmese bile… Gözleri kapıda, saniyeleri sayar gibi dalgın, eşyalar dağınık-çocuğu olmayınca umursamaz bugün yine…
Annenin her gözyaşı, şeytanın gülüşüdür insanlığa. Hatırlanmayan anneler, ancak zalimleşen çocukların dünyasını çizdirir tuvallerde, elinde taş, bıçak, tabanca… Yüreğinde kin, nefret, haset… Ya öldüren olur ya dünyanın var olmasını durduran savaşlarda, cinayetlerde, terörde, yok edici hislerde! Annelerini hatırlamayan, duygularını satmış, macera adına yıkmaya hazır kalplerde!
Ne o anne çocuğuna olan sevgiye hasretliğini yok edebilir, ne de o çocuklar şerri…
Oysa anne sevgiyle büyütmüş, dünya ilminin en güzellerini seçerek öğretmiş, ne hayallerle ona emek verip ömrünü tüketmiş! Adeta ona tapar gibi verdiği, hiçbir kusurunu görmediği saf sevgi miydi karşılıksız verdiği, sonradan şerre götüren hisleri! O görmediği, umursamadığı, acıtmadığı Kabil ruhuyla işlenmiş bir toplum mu o canavarı üretmişti… Hayır, sadece maneviyattan yoksun bırakıldığı için sadece maddi dünya üzerine kurulu öğretilerle kalbi attı için çocuğu değişmiş, değiştirmişler… Rabbini bilmeyen, fıtratından ya, başka Rab aramış, o zalim ne demişse ona inanıp, ona kul olup da yapmış her zulmü…
Anne, günümüzde hep yalnız başına yaşayan kadındır yaşlandığında! Sevgiye muhtaç… Belki huzurevinde, belki tatil memleketinde, belki tek başına evde! Çocuklar ise, topluma zarar veren macera peşinde, aile olamamış, evlenmiş kısa sürede boşanmış, şer avuntularda geçmişini, ana-babasını unutma derdinde, ya trafik kazası kurbanı ya da kazayı yapanı, maddeye tapan yollarda, her kötü haberin manşetindeler… O çocuklar annelerinin geçmişinden daha kötü yaşamlarda, telef olup gitmekteler!
Anneler Hz Hatice, Hz Meryem, Hz Hacer anamız gibi Allah’tan hakkıyla korkup, has kul olsalardı, çocukları peygamber ahlakı ile topluma sadece huzur veren, yapıcı davranan, Allah’a samimi kulluğu şiar edinen ve Allah’ın halifesi olan evlatlar olurdu. Eğer anneler sevgiyi Allah’tan alıp, çocuklarına verselerdi, verebilselerdi… Sevginin cenneti olurdu şu dünya, sadece aşk var olurdu kalplerde! Anneler böylesi muhteşem örnekleri okumalı, tanımalı, yaşatmalı alıp verdiği nefesinde, her an! Anneler onları yaşayıp yaşattıkça medeniyet elmas çağını yaşar memleketimde!
Boşuna denmemiş bu maneviyata zengince sahip annelere, “Cennet annelerin ayakları altındadır.” hadisi…
Saffet Kuramaz
YORUMLAR
Annelik ne kadar mübarek ne kadar ulvi bir iş. Allah hepimize onların sevgisine layık olmayı nasip etsin. Ama tabi annelik görevini yapmayıp ya da yarım yapıp vatan haini yetiştiren annelerde oluyor, o zaman da tüm toplum zarar görüyor. Boşuna dememişler ''Ağlarsa anam ağlar gerisi yalan ağlar.'' diye... Kutluyorum içtenlikle güzel yazını...