Toprak
Çok hareketli bir çocuktu Rana.Hep deli doluydu.Yani öyle görünüyordu aslında.Yada öyle görünmek için çabalıyordu.Ezilmiş,sözü dinlenmeyen,ailesi tarafından derdi dinlenmeyen bir kızdı henüz on beşindeki Rana.Bir sıkıntısı,isteği olduğunda ailesine söylemek yerine kendi başına halletmeye çalışırdı.Yine bir pazartesi sabahı erkenden uyanmıştı.Evet okula da gidecekti lakin öncesinde yaklaşık bir haftadır aklında olan kimsesiz,yavru sokak köpeğini beslemek onunla ilgilenmek istiyordu.Ailesi bilmiyordu okuldan önce köpekle ilgilenmeye gideceğini Rana’nın. Evden erken çıksa fark edip soracaklardı ona bu saatte nereye diye.Çok düşündü evden nasıl erken çıkabileceğini.Hep bir yol buldu ama bu yolun sonunda ufakta olsa bir yalan söyleyecekti.Yalan söylemekte istemiyordu aslında henüz ne yapacağına karar verememişti.Evden çıkmadan anne-babasının,kardeşlerinin uyanmasına sebebiyet veren telefon alarmlarını ve çalar saati kapattı.Daha sonra giyinip çıktı evden.Otobüs kartında bir kereliğine mahsus parası vardı.Harçlığı da vardı yanında ama adını Toprak koyduğu köpeğin karnını doyurmak için harcayacaktı bu parayı.Bir binişlik kartıyla çıktı evden güneşin yeni yeni doğduğu saatte.Otobüse bindi,çok kalabalık değildi araç.Korkuyordu biraz tenha bir ortamda bulunmasından dolayı.Çünkü bu ülkede bir bayan olmak çok zordu.Bir çocuk olmak çok zordu.Yinede hayvan sevgisine bir şey diyemiyordu.Gideceği yere vardı.Gözü minik dostunu arıyordu.Onu bir ağacın dibinde gözleri kapalı şekilde buldu.Öldü sandı çok telaş yaptı.Kucağına aldı Toprak’ı. Yaşıyordu Toprak ölmemişti ama çok halsiz ve aç görünüyordu.Hemen açık bir market,büfe aradı deniz mavisi gözleri.Çok erkendi,bu saatte de bulunması imkansızdı neredeyse.Aklına hemen çantasına koyduğu paket süt geldi. Toprak’ı ağaç dibine indirerek can havliyle çantasını açıp sütü çıkardı.Yerde bulduğu plastik bardağın üst kısmını kesti kalemliğin de ki makasla.Sütü bardağa boşaltıp köpeğin önüne koydu.Hali yoktu ki sütü içmeye.Rana beslenme kabının kaşığıyla sütü Toprak’a içirmeye çalıştı.Biliyordu sokak köpeği hastalıklıdır diye ama onu çok seviyordu,ona bir zarar gelmesini asla istemiyordu.Aç kamasına göz yumamazdı.İçirdi sütü minik dostuna.Kendine gelmişti biraz biraz.Okul saatinin de yaklaştığını fark etti kolundaki saatten.Geç kalmamak için Toprak’a sütü aceleyle içirdi.Çok zorlamadı onu Toprak,çok acıkmıştı çünkü.Marketler açılmaya başlamıştı,hemen koştu bir markete.Elini cebine attı harçlığının olmadığını fark etti.Olamazzz!Unutmuştu parasını evde.Çantasının diplerinde 2 TL buldu.bu parayla bir paket süt daha aldı.Bu sütü Toprak’ın bulunduğu ağacın dibine bıraktı.Annesinin yeni aldığı kalemle çantasının ön cebinden çıkardığı not kağıdına "Merhaba ben Toprak saat 06.00’da sütümü içtim lakin şuan aç olmalıyım sanırım.Rica etsem bu sütü bana içirebilir misiniz?"diye yazdı.Yerden aldığı taşla kağıdın üzerine ağırlık yaptı,kağıdın uçmaması için.Derse az kalmıştı hemencecik Toprak’ın yanından ayrıldı Rana.Okul çıkışında uğrayacaktı yanına.İple çektiği çıkış saati geldi sonunda yürüyerek gitti dostuna.Yoldayken de eve nasıl gideceğini,kartının boş olduğunu tekrar tekrar hatırladı.Bilmiyordu ama çokta dert etmiyordu çünkü son parasını da vicdanına merhametine harcamıştı,kalbi rahattı.Vardı Toprak’ın yanına.Gözlerine inanamadı.Toprak yoktu.Hemen sordu oradakilere.Bir teyze ona köpeğin bir arabanın altında kaldığını maalesef öldüğünü söyledi.Deniz mavisi gözlerinden süzülen yaşlar yerdeki o kağıda düştü.Evet o kağıt vardı .Toprak ise yoktu.Sadece ağladı Rana çok ağladı.Sevdiklerini kaybetmenin acısını bir kere daha tattı.Vesselam...
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.