- 503 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
Zaaflarla Alay Etmeyen Oğlum
ZAAF(ZAYIF YÖNLERLE) ALAY ETMEYEN OĞLUM
Sevgili oğlum,
Senin öğrenme, hayattan ders çıkarma, hatalardan hemen vazgeçme, hatada ısrar etmeyen yönünü gördükçe sana olan umutlarımız her zaman artıyor, gene de sana yazmaktan hayat tecrübelerimi anlatmaktan geri kalmayacağım. Çünkü eli kalem tutan, okuyan, gözlemleyen ve bilgi dolan insana çevresi inanmasa bile O eli kalem tuttuğu müddetçe yazmalı, dili konuştuğu müddetçe kimseye hakaret etmeden alay etmeden söylemeli. Okuyan, araştıran insanları anlamak için gözlem yapan insan her zaman bilgili insandır. Ama bilgisini hayatına uygulamak ve yerinde kullanmak için yaparsa.
Sevgili oğlum,
İyi insan olmaktaki esas maddi imkanların genişlemesi değil, insanlara zararımız olmadığı gibi onlara faydalı olmaya çalışmaktır. Herkes maddi gücü oranında yardım eder. Mesela kimi servetinin sadece bir kısmını vererek okul, cami falan yaptırırken, kimi de tatlı bir söz söyleyerek insanın gönlünü kazanır, kimisi de elinde olan kitabı ihtiyacı olan insana hediye ederek O’nun okumasını sağlar. O da okuyup başkasına vererek onların da okumasını sağlar. Böylece halka genişler. Kimi de onlarca evi ve malı olmasına rağmen bir çay bile ısmarlamadığı gibi herkesi kendi imkanlarında zannederek akıl vermeye çalışır bunu da “seni sevdiğimden yapıyorum” derler. Buna toplumsal tepkimiz “aklını seveyim” dir. Bunu söyleyenlerin çoğunun da dindar geçinen veya görünen insanlar olması da garibime gider.
Sevgili oğlum,
Kimi insan çocuklarına mal mülk yığar. Bunu zamanla alışkanlık yapar. Çocukları büyür bu sefer torunlarına mal mülk yığar. Torunları çocuklarda şımardıkça şımarır. Onları görmez de sevmediği kocasından kıskandığı görümcesinin engelli oğlu bir kitap yazdığı zaman “Kitap yazdım diye havalanma” der. Kendi torunlarının havasını görmez. Halbuki küçümsediği alay ettiği adamın kitabında ne yazdığından haberi yoktur. Sadece şımarık torunlarının papağanıdır çünkü. Çünkü torun ne derse haklıdır. Bu da bencilliğin cehaletin bir başka yönü. İbadeti ile övünen, torun ve çocuklarında hata görmeyen insanlardan işte böyle çekinirim. Çünkü konuşmaları boş faydasız ve sıkıcı gelir. Ne kendine ne de bana faydası olur. O’nun yerine faydalı bir kitap okumak bana daha cazip gelir. Amaç faydalanmak ve faydalı olmak olunca hayatta mutluluğu yakalar insan.
Sevgili oğlum,
Bir kimsenin sevmediği bir adamı ısrarla, sevdiğin insan olsa bile, övme. Sana ne kadar faydalı olsa da belki o insana zarar vermiştir. Israrla översen hem güzel dostunu kaybedersin hem de kendine zarar verirsin.
Sevgili oğlum,
Sana bir hikaye anlatayım. Özel sektörde Bir engelli memur kurumunda çok çalışkanmış. Tüm arkadaşlarından daha çok çalışır tüm boş zamanlarında kitap okurmuş. Kitap okumayan ama kendini büyük gören ve “ben mühendisim” diye övünen cahil amiri O’nun çok kitap okumasını kıskanmış. İlk fırsatta da O’nun tayinini başka bir birime çıkarmış. Yeni atandığı birimde amiri ise gerçek manada okuyanı seven insanmış. Bu engelli memura sahip çıkmış. Korumuş kollamış. O’nu ailece evine davet etmiş, O’nu ailece ziyaret etmiş. O engelli memurdan ders alan çocukları da gelişmiş, kitap okuma sevgisi edinmişler. Engelli memur okuduğu tüm kitapları müdürüne hediye etmiş o da çocuklarına. Çocukları okuyarak gelişmiş. Onlarda arkadaşlarına vererek onların da gelişmesini sağlamışlar.
Bir gün eski müdür ile yeni müdür bir toplantıda karşılaşınca herkesin içinde eski müdürü yeni müdüre engelli memuru kast ederek alaycı bir şekilde demiş ki “ sana yolladığım memur halen çok kitap okuyor mu? Okuya okuya nereye varacak ki? Demiş. Yeni Müdür de sesini yükselterek “ Senin okumaya okumaya gelemeyeceğin yerlere, O engelli o memur sen müdürsün ama adam olmak başka, adamı sürdün ama halen uğraşıyorsun. Üstelik de O’nun babası ile senin baban dost imiş. Utan “ demiş. Herkes ayakta alkışlamış.
Sevgili oğlum,
Okuyan işte böyle bilgi ile dolar. Gittiği yere oradakiler O’nu gerçekten anlıyorsa ve seviyorsa bilgi saçar. O insandan sadece cahiller kaçar. Mevki makamlar gelip geçer ama insanlık, bilgi ve sevgi kalıcıdır. O yüzden sen zaaf yönleri ile kimse ile alay etme güçlü yönlerini daha güçlendirmesi için çaba harca sen kitap okumayı zaaf görürsen başkası onu bir ibadet görür okuyana destek olur da gün gelir seni mahcup duruma düşürür. Zaaf ile alay edenin zamanı gelince zaafı ile alay ederler. Bunu aklından çıkarma. İyi insan akıl veren değil maddi ve manevi olarak destek olan yardım edendir. Gücü oranında yardım edemeyen insan “boş adam” tabir edilen insandır.
Sevgili oğlum,
Zaaf yönlerimle alay eden, gücü olduğu halde bana yardım etmeyen ama her türlü yardımı benden bekleyen insanlardan uzak kalır, gereken cevabı da verdiğim için bana “Burnu havada “ diyen çok insan olmuştur. Kendi hatasını bile büze yüklemeye çalışan insanlar ile sadece merhaba ile yetinmek en güzeli. Çünkü alay eden insan kendinde hata aramadığından alay eder. Öyle zamanlar görür ki öyle insanların çoğu, çok insan “emekli olsa kurtulsak, tayini çıksa da kurtulsak ” derler ya da “ölse de kurtulsak der” yakınları. Buna hayatta çok defa şahit olduğundan sana anlatıyorum.
Canım oğlum, insana değer veren oğlum,
“El alem ne der” e çok takılanlar hayatta sıkıntıdan kurtulamazlar. El alem bize yardım etmez ama dedikodumuzu her zaman yapar, zaaflarımızla da alay ederler. Bunu da marifet sanırlar. “Marifet iltifata tabii” bunları takdir edelim yaptıklarının tam tersini yapalım da hayatta bize ders olsun. Dervişe sormuşlar “ Bu güzel ahlakı kimden öğrendin?” , “Edepsizden “ demiş.
Sevgili oğlum,
İnsanlar ile muhatap olmak güzel de, anlamayınca, dinlemeyince bunu yazmak daha güzel. Seneler önce sen çocukken yazdığım mektuplar internette, gazetede ve sitelerde yeniden yayınlansa bile güncelliğini kaybetmiyor ve faydalı oluyor. O yüzden” herkes çocuklarına anlattıklarını keşke yazarak gelecek nesillere bıraksa” derim.
Pek çok yazarın çocuklarına ve torunlarına yazdıklarını zaten bizlerde kitaplardan internetten okuyarak faydalanmıyor muyuz. İnsanların zaaf yönleri ile alay edenleri kim seviyor, öldükten sonra kim faydalanıyor? Bunu göz önüne alınca bilmem bu mektubumdan ders aldın mı? Almadınsa alan olmuştur. Yazılı kaynaklar işte bunun için var.
Sevgiyle kucaklıyorum seni.
YORUMLAR
Yine güzel nasihatler evlada... İnsanları küçük düşürmeye çalışmamak ve bunu evlada da bir şekilde anlatmak ne güzel. Sağlam karakterli insanlar olsunlar yavrularımız o yeter ... Kutlarım...