- 314 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
yansıma
Kültürel yoğunluğa katkısı yadsınmayan dinlerin temel karekteristigi insana huzur vermek olsada din adına ortaya çıkan kümelenmelerin topluma huzur verebildiğini ifade etmek mümkün olamıyor.
Tanrı adına ortaya çıkan kendinde söz söyleme hakkı gören zümre yoksulluğu kader olarak niteleyince din üzerine düşünmek gereksinimi yine öne çıktı.
Din insanın yaşama tuunması için bir yüksek olgu olmasına rağmen inancın gerekliliğini dinde bulamıyoruz .bunun nedeni din adına konuşulanın yaşam gerçegini uydurulmuş dinle baskılamayı öne çıkartan bir görüşün topluma egemen olma yanılgısının ortaya çıkmasıdır.
Toplumsal çatışkıyı sömürüyü dinle açıklamak inanca ve kutsiyete derbe olur. İman güncel sömürü düzenlerini aklama aracı yapılmaya çalışıldığında orda din yanılgısı ortaya çıkar din birilerinin kitleleri sömürme amacı asla olmamalıdır. Bu süreç gerçek dindarların dini iyi anlamasıyla çözüme uğraşır.
Günümüzde din adına kimse öncül değildir. Dinin karekteri kutsal kitapla biçimlendiğine göre esas o olmalıdır. Din bilimi ve gerçeği temel karekteri olarak görür. ‘ oku ‘ emri bunun somut bir yansıması olarak varsaldır.
Katı bir hüzün var yüreğimde kimsenin anlamadığı benim yaşamakta zorlandığım bir hüzün vakitsiz anlamsız birlikteliklerin sıradan arayışların ve kültürel donanımsızlığın acısını yaşıyor yüreğim. Doğrusu herşey girileşimiş gibi renklerini unutmuşuz umudun. Önem verdiklerimizin önemsizliğini anlamamışız. Kırmızı rujlu yalanların cenderesinde kendimize meze aramışız.
Bireysel bir dürtü değildi bu zamanıydı artık bir şeylere karar vermenin gökyüzündeki yıldızlar kadar olmazsada artık yanlızlıga yelken açmış bir özgürlük arayışıydı beklenen.
İnsan olmak insan olarak yaşamaya çalışmak ve kendine yeterli olmak günümüz kapitalist düzenlerinde asla mümkünlülügü olmayan bir durumdur. Karanlık alır sizi mahkumiyetinizi perçinler. Doğru olan nedir bilinmez. Beklentiler arzular ve istekler bitmek tükenmek bilmiyen yaşamı sonsuz sanan cehalet sizi alır nefesinizi keser. Halk kitlelerinin yaşam mcadelesi böyle bir şeydir. Çöküktür omuzları işçi kahvelerindeki yüreklerin.
Kırmızı bir masa örtüsünün üzerinde günahların içkisi duruyordu. Kimsenin tanımadığı bir bakışla karşısındaki erkegi süzdü .oldukça kendini önemli gören bir gülüştü bu. Erkeği önemsemiyen cinsel çekiciliğinin farkında olan ahlakı tanımayan bir bakış . belkide işin doğası buyduda biz görmezden geliyorduk.
Öyle ya hangimiz neyi nasıl yaşıyordukki .bizden istenen rollere soyunmuş acemi tiratyo dekorları gibi soğuk ve anlamsız kendi sahnemizdeydik. Tarikatla bir ilgin varmı diye sorulunca yanıtı gecikmedi evet bilim tarikatındayım aklımın muridiyim !
Düşündü herkesin izlediği bir yol vardı ve herkes kendi tarikatının üyesiydi !
Tarikatlar cemaatlar kümelenmeler artılar eksiler toplam arayışlar her şey birbirine karşımş. Kimin ne yaptığı belli olmayan bir durum yada şöyle diyelim bir durumdan kim menfaatlenmişse o durumun yaratıcısı odur denilebilir .
Bilim tarikatına bağlıysanız başka bir bağımlılığınız olasılık dışıdır. Bilim özgür değilse o bilim değildir .tutsak bir kafa yapısı bilime katkı vermeyi bırakın bilimi algılamaktan ıraktır.
Çok mutluyum ve huzurluyum diyebilmek için ya çok yüksek bir zekaya yada kabul görmüş bir aptallığa muzdarip olmak lazım. Biliyorum avuçlarımdaki her tohum anlamını yitirmiş sözcükler gibi sadece canımı acıtıyor entelektüel olmak birazda kabul görmüşü red etmek olarak algınlanıyor. Bu böyle olmamalı red etmek birazda bir başkasını kabullunmekle ilgili bir şey.
Kadına bağlanmak hayattan kaçmaktır .Bunu bilmek lazım. Hiçbir kadın özgürlüğün üstünde değildir. Hiçbir erkekte öyle ! Yanlızlıksa özgürlüktür acı bir özgürlük doğal değildir. Bu karmaşık duruma hayat diyorlar.
Belkide tüm acılarımızın kaynağı duygusal olmamızdır yaşamsa mantıkla yol alıyor. Mantığın egemen olamadığı kararlar gidip duvara tosluyor.
‘Rahman ve rahim olan Allahın adıyla
Hamd alemlerin rabbi olan Allaha mahsustur
O, rahmandır ve rahimdir
Ceza günün malikidir
(rabbimiz )ancak sana kulluk eder yanlızca senden yardım dileriz
Bize doğru yolu göster
Kendinie lütufta bulunduklarının yolunu gazaba uğramış azıp sapmışların değil ‘ fatiha süresi
Kutsal kitabı okuyorum anlamaya çalışıyorum yüksek bir edebi kuvveti ruhta hissediyorum !
Kadın yaşamın odak noktası ruhun içsel koruyucusu. Erkekte öyledir kadının konumu neyse erkeğin konumuda odur. Birbirinden üstünlükleri asla söz konusu değildir ! sadece toplumsal rölleri farklı olarak görülür farklılık suni bir durumdur. Günümüz toplumlarında biriliktelik gücü (aile ) bir yozlaşma süreci yaşıyor bu süreçte her iki cinste tamalayıcı röllerini yeterince benimsemediklerinden çatışkı ortaya çıkıyor.
Açıkça sorulacak soru şudur aile gereklimidir ? bu sorunun yanıtı gayet açık olup evet gereklidiri öne çıkartır.
Gerekliligi karşıt iki yaşamın ortak iki yaşamla biçimlenebilirliligi üzerinedir. Aile gereklidir ailenin işlevi sorgulanabilir ! günümüz aile yapaısı fadakarlık üzre kuruludur bu süreç nesiller boyunca döngüsünü devam ettirir etki ve baskıncalıgı yaşamı sorgulatır noktada olabilir. Aile toplumun ana hücresi olmakla birlikte gerekliliğini zorlar bir sürecide yaşatır .kapitalizimin bitmez tükenmek bilmeyen tüketici fırtınası ailenin barınma korunma geçinme gerekliliğinde yalnız kalması aile içselliginde ciddi kırılmaları yaşatmaktadır. Sanılanın aksine komin yapıda aile tutunabilmekte kapitalde dağılması öne çıkmaktadır.
Ailenin güçlülüğü hiç şüphesiz toplumun güçlülüğüdür. Burda ilginç bir karşıtlıkla dinin aile için olumsal bir katkı verdiği gerçeğidir. Kanatkarlık kabullenme aileyi ayakta tutar görünürken içsel çatışkısınıda beslemeye devam etmektedir.
Soğuk bir alanya sabahında puslu bir gökyüzüne misafir oldu günce. Cumartesinin sakinceligi hissediliyor. Hastanelerin yoğun bakım ünitleri ve terminal dönem kanser hastalarının mahsunlukları sadece ailelerinin yaşamında bir elem.
Tıbbıye öğrencilerinin bir kısmı ilkkez beyaz önlük giyecekler. Nederece yetişiyor sorgulanır olsada ülke için kazanım olarak görülüyorlar. Bir serçe tüm bunlardan bihaber gelmiş balkonumuzun demirine tünemiş. Sabah alanyaya merhaba der gibi.
Sağlık sistemi hastaneler hekimler hemşireler görüntüleme birimleri kan çözenirlik merkezleri bilginin karmaşıklığında yandal uzmanlıkları beyaz önlüklülerin dünyası . Biyolojik olarak daim işlevseli olan bir bedenimiz. Ruhumuz sevinçlerimiz ağlamalarımız. Bir kılinige gittiğinizde (hastane ) gelişimini tamamlamamış bir toplumun içindeyseniz (galişim süreceldir ) bilmelisinizki sağlığın aktörleri kendilerini sizden üst görürler (tanrı kompileksi ) bu farklılık hiçbir zaman hasta için bir şey ifade etmeyen latince sözcükleri ezberlemeleri ile başlar ve devam eder. Ölümü ötelemek için varsal olsalarda ölüm en beklentisiz zamanlarda canlı için geçerlidir !
Ne kadar hüzünlenmişti kerndisine ilk tanı konduğunda ölüm yanı başında dikiliyordu. Hiçbir şeyin öneminin kalmadığını anladı salona yeni aldığı avizenin ışıltıları dahi kaybolmuş gece gündüz bir karanlığın içine düşmüştü, pet sonuçları iyi görünsede filiyatı bunu pek desteklemiyordu. Hedefe yönelik ilaçlar radyoterapi onkolojik cerrahi birbirine karışmış her başlangıçta umutlar tazelensede gerçek değişmemişti. Onkoloji tırajedidir .
Edebiyat edep olarak düşünülür bence bu sözcüğü dahada özgürleştirmeli edebiyat yaşamın bileşkesidir başka bir şey değil.
Sınıflar sosyolojik olarak ortadan kaldırılması mümkün olamayan bir yapı zenginler , bürokıratlar ,beyaz yakalılar işçiler işsizler emekliler ve köylüler. Kapitalizm kitleleri çarpıklığı kaçınılmaz şehirlere taşıya dursun köyler boş ve sahipsiz kalınca şehirlerdeki o çoğunluk kitleyi doyurmanın zorlukları ortaya çıktı .sanayi ürünü raflara getirirken onun dayanıklılığını sağlama zorunsalında dogallıgını bozdu raflardan alınan bir çok ürünün saglıgı törpüledegi gerçekçi bir sonuç olarak düşünülebilir.
Devleşmiş şehirlerin çatışkısında var olmaktansa kırsal yerleşkelerde nefes almaya çalışmak gerçekçi olacak gibi bir görüntü veriyor. Kazanılanın şehirlerde yetmediği insanların mutsuz olduğu bir sosyal yapıda nederece huzur olabilirki. Onun için mutsuzuz. Güneş gözlüklerini kafalarına montalayıp sigaralarını tüttüren yeni şehirli kadınlarla dar pantolonlu erkeklerin gerçekle barışmayan varsalları toplumsal kültüün neresinde durabilirki.
En büyük canavar kapitalizim ve onun sağmanları olan bankaların tutsağında mutsuz ve yorgun bir yaşamı kabullunmiş görünüyoruz.
Tanrı bizi korumalı bunun başka yolu yok bu korunaklıga ulaşmak için bize nasipledigi akılla buluşmayı becerebilmeliyiz.
İsimler dağarcığımı kemiriyor yitik isimler yaşadıkları kimsenin aklında olmayan ölümleri unutulmuş isimler şu sokağın başındaki tirafik ışığı kadar ömürleri olmamış olacakki geçkinliklerini hatırlıyan olmuyor bu göçer yolculukta. Tanrı eşitliği bu dünyada verse ne olurduki görkemli ibadetgahların kısık yaşamlarında nefes alan müezzinler bir anlatıverse ölüm
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.