- 635 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
Çok kalmayacağın yere çok kapılma…
İki çizgi arasında bir yerde, doğum ve ölümün arasında, mücadele veriyorsun. En fazla kaç yıl yaşarsın? Bilmiyorsun ama kısa olduğu her daim anlatılıyor. Göz açıp kapayıncaya kadar çabuk gelip geçen bir zaman diliminden bahsediyorlar ömür için. Vaizler kürsülerden seslenirken, “Ömür sermayesi az, lüzumlu işler çok” diyen bir alimin sözünü çokça aktarıyorlar. Ve zaman gerçekten de akıp gidiyor, bir dere kenarında ağacın altında gölgelenmişsin gibi. Bir öğle güneşinin ikindi vaktine doğru uzaması gibi. Uzadıkça kısalan bir mefhumdan bahsediyorlar…
Her şeyin bir ölçüsü bir kaderi vardır ya hani, seninle benim de bir kader çizgimiz var. Doğduk. Doğduysak öleceğiz de. Bu iki çizgi senin de benim de kaderim. Arasında cereyan edecek hadiseler ise bir kısmı sana ait bir kısmı imtihanın gereği elinde olmadan vuku bulan ve son nefesine kadar vukû bulacak olan şeylerdir. Çok kalmayacağın yerde başına çok işler gelebilir. Çok şey olunca hep burada kalacaksın zannına kapılma ama. Eninde sonunda öleceksin.
Hâsılı, çok kalmayacağın yere çok kapılma. İnsanlara, eşyalara ve olaylara hep süregelecekmiş nazarıyla bakma. Geçecek gidecek hepsi bir bir. Kalan bir şey olacak, o da senin amellerin. Salih ameller evlâdır, samimiyet barındırmayan saman çöpü gibi uçup gidecek, samimi olmayan hiçbir şey kalmayacak…
Çok kalmayacaksın burada. Dünya senin asıl yurdun değil. Bağlanma. Aldanma. Sarılma. Elinden gidenlere üzülme, avucuna konanlara sevinme… Bâki olan tek Allah’tır… Sen hep “Yâ Bâki ente’l- Bâki” de…
Zeynep Zuhal Kılınç
Kasım, 2019
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.