- 411 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
SEN BENİM GÖZÜMSÜN
Dün akşam çok kasvetliydi Ankara
Sanki Birilerine bir şeylere küsmüş surat asıyor du bana
Çok bunalmıştım
Baya bir süredir kendime hiç vakit ayırmadığımı fark ettim
En son ne zaman kendime bir yemek ısmarlamıştım
ya da ne zaman müzikli bir ortama gidip efkar dağıtmıştım hatırlamıyordum bile
Hemen attım üzerimden battaniyemi
ve giydim şıkır şıkır elbisemi geçtim aynanın karşısına
makyaj malzemelerim bile küsmüştü bana
dilek olay tam iki sene okşar gibi dokunuyordum onlara
sanki bende onları çok özlemiştim
yavaş yavaş parmak uçlarım fondöten imi yayıyordu yüzümün her bir santimine
sonra rimelim parmaklarımla buluşuyordu ve nihayet takma kirpiklerimi de takıp
olmazsa olmazım kırmızı rujumu sürüp
o başak saçlarıma sardığım bigudileri bir bir açıp hazırım dedim
tam evden çıkacaktım ki renksiz olduğumu fark ettim
oysa ben çok seviyordum al al yanakları yanaklarımı renklendirip çıktım
portmanto da asılı duran beremi alıp
evet yıllardır sanki inzivada olan bedenim yeniden yaşadığını hissediyordu
bana gülümsüyordu adeta yer gök
pek bir iyi gelmişti biraz dolaştıktan sonra
Üniversite yıllarımda çok gittiğim o duvarları halı olan mekana gittim
oturdum bir vişne soda söyledim
babam öldüğü günden beri içki içmiyordum
önceden de sadece arkadaş ortamlarında tek bir kadeh içiyordum ama babamdan sonra onuda içmez olmuştum
yaklaştım pistin yanına
gitarist çocuk o kadar güzel çalıyordu ki
geçmişim iyi kötü her bir anım filim şeridi gibi geçiyordu gözlerimden
dalmışım omuzum da bir elin temasıyla
kafamı çevirdiğimde çok sevdiğim elimi hiç ama hiç bırakmayan dostumu gördüm
onu gördüğüme çok sevinmiştim biraz da mahcup olmuştum
çünkü iki yıl boyunca beni sürekli aramış bir kere bile ona dönmemiştim
belli ki değer veriyor merak ediyordu beni
ama yinede kendime gelip yeniden hayata tutunma çabamı takdir ediyor gibi bakıyordu
bir an sustuk ağzımızı bıçak açmıyordu
sonra derin ve acı sessizlikten sonra
seni çok iyi anlıyorum diye söze başladı konuşmuyor adeta şakıyordu
ben ise gözlerimden akan yaşa engel olamıyordum
sarıldık saatlerce ağladık
göz yaşlarımı parmaklarıyla sil di
saatler birbirini kovaladı ve ayrılık saati geldiğinde bana tekrar sarılıp Rüya dedi
Unutma sen benim Gözümsün
iyi akşamlar deyip oradan uzaklaştığımda aklımda 8 harf vardı Gözümsün ne demek istemişti
eve gittiğimde yemek hazırdı hemen yemeğe oturduk
annemin yüzü gülümsüyordu işte böyle gel artık kendine at stresini hayat devam ediyor dedi
sesimi bile çıkartmadan eline sağlık deyip kalktım sofradan
kafamda hep o kelime vardı uykusuz gecelerden bir tanesine daha imza atıyordu gözlerim
sabaha kadar uyuyamadım
sabah erkenden arkadaşımı aradım sesi hala kulaklarımda
rüya rüyanda mı gördün beni dedi bende uyuyamadığımı bana ne demek istediğini sordum
o da bana dedi ki bir yüzümü yıkayıp kahvemi alıp seni arayım konuşalım bu konular uzun dedi
heyecanla bekledim nihayet telefonum çaldı
ve arkadaşım başladı anlatmaya insan en çok gözüne kıyamaz ona zarar veremez
düşünsene bir çakmağı al eline onu parmağına değene kadar yaklaştırır sın
ama gözüne asla
yine bir toplu iğneyi al eline gözüne batırmaya çalış yaklaştıramaz-sın bile işte o yüzden insanın en çok gözü değerlidir insan her organından geçer gözünden ise asla
bu açıklamadan sonra sevdiğim her şeye Gözümsün demeye başladım
Tıpkı şiirlerimin sağ gözüm yazılarımın ise sol gözüm olduğu gibi
Saygılar...
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.