- 705 Okunma
- 4 Yorum
- 1 Beğeni
eksantrik
elim boslukta , sessizce yan yana yürüyorduk
içimi kemiren kendi sorgulamalarından intihar eylemi taşıyan bir duygu , dağarcığıma yerleşmiş
beni tir tir titretiyordu...
hep yürürken oluyordu bu
hep ayaklarım kendine verilen emri yerine getirirken
beynim hep bir itiraz eyleminde
durmadan bana -hayır hayır -diyordu...
o kocaman gözlerini açmış bir çocuk masumiyetini içine yerleştirmiş bana soruyordu
ne oldu ? ne oldu?
git başımdan demek için araladım dudaklarımı ,ama ona dokunup çıkması gereken ses dilimin ucunda ıslaklığa yapışmış bir türlü çıkmıyordu ,çıkamıyordu...
içinde kendine eziyet eden şarkılar varsa ve sen onları 7/24 dinlemek hevesinde bulunuyorsan kendine ulaşmaya çalışırken çıktığın merdivenin basamaklarından bir kaçı kırılmıştır ,onları atlayıp yukarı tırmanmak için gücüne güç katman gerekir ki yoktur ,ne gücün ne de bu gücü arayacak zamanın...
geriye dönmek için ise hiç bir sebebin yoktur ,olsa da ne yazar ,zaman kim için geriye dönüp içinde ki masuma dokunmana izin verecektir ki..
işte biz onunla yine ele ele ,göz göze diz dize idik
çocukluğunu bilirim dedi
aynanın karşında ıslak saçlarına annenin çeyiz tarağınla şekil vermek için uğraşırken dışardan gelen seslere kapatırdın ya kendini ,hadi yine öyle yapalım dedi
onun hala aynanın içine nasıl girebildiğini ,oradan bana nasıl gülümseyebildiğini bilmiyorum,sorunca söylemiyor ,hep ona bir hikaye anlatmamı istiyor akılndan geçir ben duyarım diyor
artık sorgulamıyorum onu, sadece yaklaşıp fısıldıyorum
--benim hikayem sensin--
sadece sen...
YILDIZ