FARKINA VARIP YAŞAMAK GEREK...
MUTLULUĞUN TANIMAMAK NE KÖTÜ:
Buraya, bu satırlara öyle güzel şeyler yazmak istiyorum ki, öyle harika sözler sıralamak istiyorum ki buraya, mutluluğu burada bağırmak haykırmak istiyorum uzun ızun. Yazmak kaydetmek istiyorum sonsuzluğa kadar kalsın istiyorum benimle. Bunu benden daha çok kim isteyebilir ki? Ama yazamıyorum, yapamıyorum işte bak:
İçimdeki bu kini bu umutsuzluğu hiçbir şekilde yok edemiyorum. İçimdeki benle, dışımdaki ben farklı, farklı iki kişiliğim var sanki. Acaba ben çift kişilikli miydim diye de aklımdan geçmiyor değilim hani; yok canım, diyorum daha sonra.
Mutluluğu tanımlayamıyor, mutluluğun ne olduğunu bilemiyorum, tıpkı aşk gibi.
Aşk neyse de, mutluluk neden bu kadar uzaktı bana? Yada, ben bu duyguyu tanımadığım için mi bana öyle geliyordu?
İçimden habire bir şeyler boşalıyordu, ve durmadan akıp giden bir şeyler vardı.
Bazen bu durum öylesine acı veriyordu ki bana, bazen de öylesine boş boş bakıyordum.
Hani uçmayı hayal edersin ya, hani umudunun kesildiği anlar da.
Tam da bu anlar da, hayatı bazen yükseklerden düşen bir şelale gibi düşünüyorum.
O yükseklerden düşerken çıkardığı sese kimi zaman kulaklarını tıkıyor, kimi zaman da o sesle çok mutlu olup o sesle birlikte haykırıyorum
Tabii ki hayatı yaşamak beni mutsuz etmiyor, hayatta olduğum için de çok mutluyum ayrıca.
Mutluluk sadece hayatta olmak ise eğer, o zaman ben çok mutluyum. Elbette ki sadece hayatta olmak yetmiyor mutlu olmak için, yaşama sebebi olan her şeyden haz almak istiyor insan. İçimde durmadan büyüyen o umutsuzluk, o güvensizlikten kurtulmak istiyordum.
Ben işte bunun nedeni arıyor, ve bu durumun bende yarattığı o hasarı onarmak istiyorum ama nafile.
SEVGİ:
Sevgi bir kırmızı gül
Sevgi dört yapraklı bir yonca
Sevgi bir kahkaha bir gülüş
Sevgi bir nehir
Sevgi bir okyanus
Sevgi yağmur sonrası çıkan gök kuşağı
Sevgi, bir taşın koğuğundan çıkan bir pınar
Tadına doyum olmayan bir içimlik su
Sevgi hayat
Sevgi yaşam demek
Farkına varıp yaşamak gerek
,,,,
YORGUN SEVDALAR:
Derin deryalara dalıp giderken
Yorgun dalgalar geçiyor önünden
Deniz kayık, köpüleri yelken
Rüzgârı ise deli sevdalar yüklü
Yürek yanar can yanar deyip
Kendimi akıntıya bıraktım.
Tanrım ne sevdalar yaratmışsın böyle
Ne limanlar kurmuşsun şu yüreğime
Ne gemiler gelir demir alır bu iskeleden
Yar yüklü, sevda yüklü aşk yüklü
Umut yüklü hayal yüklü düş yüklü
Bu gemi demir alırken bu limandan
Tanrım batmalı bu gemi
Batmalı ki, gam yüklü hüzün yüklü yaş yüklü
Gündüz Yavuz.. 15 / 16 / 2005 / Çarşamba:
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.