- 470 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
Fakir ruh'lu insanlar ...
Aleyhimize işliyordu oysaki zaman. İnsanoğlu ise var gücüyle kötülükleri sığdırmaya devam ediyordu hayatına. Kötülüğü ve gaddar bir kalbi kendine felsefe edinmiş insanlardan yana bende çekmiştim çokça. Öyle ki zavallı ve hassas bedenim kendisine yığınla gelen stresle baş edemiyor, bir takım bedensel hastalıklara maruz kalıyordu yine. Bense soluğu yine Allah’a sığınmak ta alıyordum. Zira şu hayatta beni yaralamayan tek varlık o görünmeyen, fakat çokça kalbimde ve ruhumda hissettiğim Allah’tı...
İnsanların kalben ve ruhen körlüklerini şaşkınlıkla düşünmeye başlıyordum bense. Algısal anlamda ki zayıflıkları yaşamdaki diğer önemli boyutları görmelerine ve sezebilmelerine en büyük engeldi aslında . Zira çoğunluk ruhunu ve aklını geliştirmek şöyle dursun, daha da geriye gitmek için her türlü acziyeti benimsiyordu . Nitekim öyleleri için o en kolay ve en kestirme yoldu bu. Fakat yanlıştı. Acımaktan fazlası gelmiyordu elimden . Zira benimsenen o gidiş, acınmaktan fazlasını da hak etmiyordu bende...
Kendimi bildim bileli insanlar arasında yalnızdım, fakat bundan sikayetçi de değildim, zira düşünce yönünden pasiflikleri, beni onlardan uzak tutmaya yetiyor ve artıyordu bile. Kendi yarattığım temiz ve kültürel anlamda zengin dünyamın dışına çıkmak bile istemiyordum artık. Çıktığım anda ise derin acı ve yaralarla kendi dünyama geri döndüğüme çoğu kez şahitlik etmistim zira. Aynı hataları tekrarlamama adına artık, hayat kapılarımı, dost geçinene de , düşman olana da çoktan kapatmıştım bile. Böylelikle dünyama girmeye çalışan her yeni bir insan benim için bir endişe kaynağından fazlası olamıyordu haliyle...
Günden güne ruhları daha da fazla fakirleşen insanlar gördüm ben. Maddi anlamda kazançları yüksek olmasına rağmen, kalplerinin fakirliği onları kendi dünyasında, üstelik onca kazanca rağmen, yutmaya ve huzursuz etmeye yetiyordu . Oysaki unuttukları şeyler vardı, incelikli düşünmek ve yaşamdaki hiç bir ayrıntıyı kaçırmamak gibi. Algısal ve duyusal anlamda ki zayıflıkları ve fakirlikleri onları hem kalben hemde aklen köreltmeye yetiyordu işte...
Denemeler
"Düşünceler"
Yazan -Edibe Toğaç
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.