- 502 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
Yavaş Yavaş Alıştırmak
Bir deney için, kocaman bir Koyunu kucağına alması için getirmişler, kadın yerinden bile kaldıramamış, - Çok ağır bu, yapamam demiş. Peki demişler ve yeni doğmuş küçücük bembeyaz ,bebek gibi bir kuzu getirmişler bunu al kucağına demişler , tabii ki kolayca almış ve sevgiyle bağrına basmış. Bunu sana veriyoruz, beslenmesi için gereken herşeyi de bırakıyoruz, besleyip büyüteceksin ama bir şartımız var, bu güzel bebeği her gün birkaç dakika, mutlaka kucağına alacaksın... Anlaşmışlar. Böylece günler aylar geçmiş. Kadın , her gün bu pamuk bebeği kucağına almış sevgiyle. Tabii ki zaman içinde kuzucuk büyümüş beslenmiş ve kocaman bir Koyun olmuş. O ilk gün getirilen, taşıyamam dediği, kocaman koyun kadar olmuş. O gün yerinden bile kaldıramadığı ağırlıktaki koyunu rahatlıkla taşıyabildiğini şaşkınlıkla fark etmiş...
Bir de kurbağa örneği var, herkesin bildiği... Önce , bir tenceredeki Çok Sıcak suya atılıyor Kurbağacık , can havliyle sıçrayıp kaçıyor..Sonra soğuk su olan tencereye bırakılıyor.. sorun yok , rahatça duruyor .. Tenceredeki su yavaş yavaş ısıtılmaya başlıyor, kurbağacık fark etmiyor ve kaçmıyor... ısıtma devam ediyor Sonunda su kaynamaya başladığında kurbağacık haşlanarak Ölüyor.. Başka benzer örnekler de sıralanabilir.
Gelelim insanlara. Yıllar önce ne kadar duyarlı, duygusal, heyecanlı,tepkili, merhametli bir toplumduk,eskiler hatırlar. Mahallede bir komşu ölse günlerce üzülür, hatta Televizyon açmazdık, komşuya saygıdan. Bir Şehit haberi izlesek haberlerde, bir yakınımız ölmüş gibi etkilenir ağlardık. Bir çocuk kaçırılsa onun ailesi gibi acı ve merakla izler, bulunması için dualar ederdik... Bir de şu günlere bakalım. Her gün onlarca Kadın Cinayeti haberi. Onlarca çocuk istismarı.. ve zaman zaman gündeme gelen Şehit haberleri.. Artık o kadar sıradan bir haber gibi tepkisiz izleniyor ki.. Öylesine alıştı ki insanlar kötü haberlere. Bilimsel olarak , uzmanlar, Öğretilmiş Çaresizlik, diyorlar. Hergün birçok insan haksızlığa uğruyor, hakkını aramıyor, kabulleniyor. Çocuğu öldürülmüş bir anne baba, şikayetinden vaz geçiyor. Başka çocuklarım da var, onlara da kötülük yapabilir bu insanlar diye bir gerekçe ile ifade veriyor ve yakalanan katillerden şikayetçi olmuyor.. Bir baba iş bulamadı diye kendini yakmış.. Bir öğretmen, Atanamadı diye İntihar etmiş.. Bir kadın, sevgilisi tarafından öldürülmüş... gibi onlarca haber hergün TV. ekranlarında... Bir, üç, beş,.. derken her geçen gün çoğalıyor bu haberler ve insanların tepkisi buna ters oranda azalıyor... Sadece bir haber olarak izlenip, aaa yine mi, ya bıktık artık falan demekle geçiyor haber.. Oysa bu olayları yaşayan aileler neler hissediyor, ne acılar yaşıyor.. destek olan, yardımcı olmayı düşünen yok. Alışmak büyük bir tehlike olarak yayılıyor topluma. Bu duyarsız, tepkisiz, merhametsiz , duygulardan kurtulmanın bir yolunu bulmalıyız. Yeniden uyanmalı, yeni bir güne başlar gibi. Yeni bir hayata başlar gibi, temiz bir sayfa açıp, AlışmaMAlıyız.. diye yazmalıyız,defalarca. Hani ilkokulda, hata yapınca öğretmen, bir sayfa dolusu aynı kelimeyi yazdırma cezası verirdi ya... Sayfa dolusu yazmalıyız.. Alışmamalıyız. Alışmamalıyız, Alışmamalıyız...ALIŞMAMALIYIZ.
Sevil AĞTAŞ...
YORUMLAR
İletişim çağını yaşıyoruz;Baş döndürücü bir hızla ilerleyen teknoloji İnsanlığa bir çok kolaylıklar sağlarken diğer yandan da İnsanlığımızın ve kültürlerimizin özünde var olan bir çok güzellikleri de yok ediyor.
Kitle iletişim araçları (tv,radyo,telefon,internet gibi) Toplumların eğitimi,siyasal anlamda yönlendirilmesi,Kültürel ve dil anlamında asimile edilmesi için toplum sosyolokları ve toplum piskolokları tarafından bilimsel çalışmaların işiğında bir üst akıl tarafından kullanılan yayın araçlarıdır.
Dünyada ki medya basın organlarının büyük bir kısmı belli gurupların elinde olup bilinçli ve bilimsel anlamda yapılan çalışmalarla İnsanlığı kendi düşünce ve yaşam tarzlarına alıştırmak gayesindeler.
Yazınızın konusu oldukça önemli ve çok doğru tespitlerle yazılmış bir yazıdır.
Sevil hanım tebrik ederim sizi
Hayırlı çalışmalar dilerim