Hay Ümmet Huy Millet Yaşa Cumhuriyet
Aşağısı sakal- yukarısı bıyık, 1071 den 1700’lere kadar İran içlerinden, Avrupa içlerine kadar, dahası kuzeye Kırım’a, güneyde Mısır Arabistan’a kadar vb gölgesi düşen çınarımız yıkıldı..
Yeni filiz veren çınarımızın adı ise cumhuriyet.
Cumhuriyet nedir?
Meclistir, ancak vekil maaşının öğretmen maaşını geçmemesi şartıyla! Ki buna cb maaşı, öğretmen maaşını geçmemeli de diyebiliriz.
Dürüstlüktür, millet ve insan hakkı konusunda kılın kırk yarılmasıdır.
Doğru sözlülüktür, her halde ve şartta yurt içinde.. tek istisnası; hani olur da işgale uğrarsak yalanın biri bin para olacak.
Alçak gönüllülüktür, sadece halkın elini sıkmakla olmaz öyle..
İlimdir, tekniktir; çağın ilmi ve teknolojisinden nasiplenmektir.
Hukuktur,: Yasaların hukuksal olmasıdır,
Kanun gücüdür: yalnız fakire, işçiye, memura, çiftçiye değil, baştan aşağı herkese..
Ve en güzel cumhuriyet de tebessüm etmektir, bir ufka ve yola, bir ihtiyara ve çocuğa...
Daha da yazılabilir..
1500 yıllık bir tarihe bakın, güçlülerin yazdığı tarih bile olsa İ
Şöyle bir çatışmaların ve savaşların listesini yapın..
Vatan öyle kolay kazanılmadı.
ABD tarihinde Altına hücum gibi, belirttiğim coğrafyalarda petrole ve yeni teknolojilere hücum başlayınca
1. dünya savaşı patlak verdi..
2. dünya savaşı kin savaşıydı..
Şahsen benim içimde kalmıştır.
Balkanlar ile Musul ve Kerkük..
Lakin buraları yeniden bizim yapmak için de çekim merkezi olmamız şart.. Yani nasıl insanlar veya göçmenler müslüman coğrafyalara değil de, Ab ülkelerine ve Abd ye ulaşmaya çalışıyorsa.... Bir düşünelim..
Belirttiğimiz coğrafyadaki insanlara yüzünü Ankara’ya dönebilecek ölçüde insani bir gelişmişlik sunulmalı...
İnsanlar şunu diyebilmeli... Ben Türkiye’ye göç etsem veya yatırım yapsam, başım ağrıdığı zaman veya ağrıtıldığı zaman Ankara’da hızlı ve adaletli bir devlet gücü var.
Ankara’da hakimler ve savcılar var kardeşim, dünyaya nizam verecek kadar dirayetli, kadınıyla erkeğiyle yiğit hukuk insanları var. Benim hakkımı zalimin mafyanın borsaların eline bırakmaz diyebilmeli.
Ya hu, doğduğumdan beridir bir terör sorunu var ülkemde, Ben ölsem çözülür mü acaba diye de düşünüyorum..
82 doğumluyum sonradan sonraya peyder pey ülkem terör ile anılır hale geldi..Yoksa ben mi bunun nedeni?? Bizim kuşak Y kuşağı mı yoksa bu ülkenin devamlı paçasından tutup çukura çeken??
Acep bizlerin mi talihi buna neden oldu diye düşünmeden de edemiyorum..
Avrupa da Kürtler Türk dükkanlarına saldırıyor, mübarek sizler aynı toprağın evladısınız..Bir olun kuçaklaşın..
Ülkemizde Doğu Türkistan zulmünü protesto edenler, Çinli zannederek Uygurluları, özbeklere vb saldırıyor..
doların agrasif hareketlerinde sahte dolarlar yakılıyor.. Gül mü ağla mı
Hollandayla bir sorun yaşadığımızda portakal bıçaklayan insanlar var.. Gül mü ağla mı
Kardeşim bu insanları kim yetiştirdi??
Gerçekleri görelim..: İslamın veya diğer dinlerin bu çağa uyan bir tarafı varsa o da iyilik güzellik yardımlaşma konuları. Ki zaten iyi ve güzel insanın şiarı, karakteridir. Dinler de çağa uygun adalet temeli yok.
En çok verilen örnek, hırsızın elini kesin, osrospuyu recm edin vb..İslamın adalet anlayışı bu..
Yani; simit çalan ile vergi çalan aynı mı? Kaç tane büyük baş hırsızın elini kestin ki tarihte? Simit, poğaca çalan çocuğun elini kesmek kolay. Çünkü o eli sen yarattın değil mi? Kes gitsin bir daha çıkar nasılsa?
Kadının şahitliği ancak iki kadın bir erkeğe eşit, ver ayarı, en büyük sıkıntı da zaten kaburga kemiğinden imal Havva!
Birey olarak görülmesi din gözlüğüyle bakılınca imkansız gibi..
Erkek orospuyu da taşlaya bilecek misiniz, hani kelli felli bir şeyh, toprak ağası veya iş adamı orospuluk yaptı senin dindar yüreğin ona taş atmaya yetecek mi??
Taştan şeytanı çocuk da taşlar hacılık ticaret değilse..
Dinler, insanı özünde ayrıştırır, dün de böyleymiş, bugün de böyle..
Camiler ve cemevlerinde çağa uygun icraat yok. Dün yani tarihte görevini yapmışlar artık emekli olmalılar!
Çok fazla cami ve imam var ülkemizde..İnsanımızı ve sermayemizi israf etmemeliyiz artık.. Daha ne kadar dünyamızı cehenneme çevirmelerine izin verilebilir? Günah ve sevap kavramları modern hukukta yeniden ele alınmalıdır. O bahsettiğim ve hayal ettiğim Ankara’daki yargıç ve savcılar tarafından.
Mesela Kur’an ve Hafızlık kursları dini özgürlük adı altında varsa, o hafızlar madem 3-4 yaşından itibaren ezber konusunda yetiştiriliyorsa; 600 küsür sayfalık kitabın yanında fen ve matematik bilimlerine ait kuralları da ezberlesinler ki belki içlerinden çığır açacak insanlarımız çıkacaktır.
Havayla giden araçlar mümkün değil midir?
Parasız ısınma ihtiyaçımızı giderecek teknoloji mümkün değil mi?
Hangi din veya din insanı bana ücretsiz eletrik veya iletişim sunabilir?
Hangi din bana miraç hikayesinde olduğu gibi ışınlama teknolojisi sunabilir??
Velhasılı kelam, ümmetçilik ölü doğmuş yaşatılmaya çalışılsa da ölmüştür artık.
Milliyetçilik; 1. dünya savaşının bir nedeni değil mi? Vatandaşlık bazında milliyetçilik en güzelidir. Şecere araştırmaları ülkemizde elektronik ortamda en çok 1800 lü yıllara kadar inebiliyor. Sonrası ekstra araştırma yapmak lazım. Peki niye geriye inelim, ileriye bakalım. Türk milliyetçiliğin kültürel ve bilinç altı yükselişi Şalvarı şaltak osmanlı hanedanının son dönemlerine kadar uzanır. Hatta bir bahisle Çandarlı’nın idamına kadar gider.. Çünkü Anadolu ve Balkan Türk’ü bir şekilde hor görülmüştür, bu hor görülmenin sosyolojik nedeni de, bizans ve arap sosunun devleti ele geçirmesiyle mümkündür ki, mümkün olmuş. Sonradan Kuvayi milliye olarak Türk yeniden doğmuş. Fazla eşelemeye gerek yok.. Devrimizdeki en güzel milliyetçilik vatandaş hukuku bazlı milliyetçiliktir.
Lakin burada karşımıza çıkan en büyük sorun yine ekonomik.. Arap şeyhi ağası berberi Karadeniz yaylalarına, Uzun Göllere vb villalar apartmanlar inşaa edip yerel yönetimleri parmağında oynatmaya başlarsa mümkündür ki Kuvayi Milliye ruhu yeniden doğar.
Tl’nin diğer para birimleri karşısındaki negatif değeri yabancı yatırımcının milletimizi köle ve asgari ücretli veya memur gibi alt derecede görmesine neden oluyor ki; Akdeniz ve Ege coğrafyamızda da bunları görebilirsiniz.. Bu da Kuvayi Milliye ruhunu yeniden doğurur.
Devletimiz ve milletimiz buna müsaade edemez, etmemeli. Çare, önce bir ekonomik kalkınma. Ekonomik kalkınmak içinde eğitim ve öğretim, tarım, hayvancılık ve teknolojiyle mümkün ki, hukuki olarak temellendirildikten sonra.
Kırdan şehre göcü yönetemedik malesef. İstanbul’un bizans ve soslu osmanlı sevdasını kıramadık. Bizi din ile vurdular. Ağır yaralıyız!
Türk milliyetçiliği yükselen bir değerimiz olacak ancak öncelikle ırak ve suriyedeki kürt kardeşlermizle cumhuriyet değerleri temelinde kucaklaştıktan sonra mümkündür. ki oralarda reislik, aşiret ağalığı, toprak ağalığı kültürü yenilmek zorunda. Aşiret ağaları ve reislik kültürü yenilirse geri kalan insanlar cumhuriyete zaten dünden razı olacaktır. Ve ülkemizin içlerine kadar sinen dış destekli terör uzantılarının damarları kesilecektir.
Ancak fazla karardı bulutlar..
Barış pınarı gibi kaç tane askeri harekat yaptık?? Çare?? Bu tür harekatlar ekseri sorun çözmekten ziyade Osmanlı taht mücadelelerine bakarsak koltuğu koruma babında. Sivil aşiret ağaları buna parti ağaları da diyebiliriz belki, askeri her zaman bir kurtarıcı olarak görüyor..
ABD diyor ki veya şimdiki başkası trump (mealen): 200 yıldır çatışıyorlar savaşıyorar bırakın birbirlerini boğazlasınlar.
??? Trumpı mı dinleyeceğiz??
Suriye meselesinden çıkardığım anlam şu:
Siyaset diyor ki; ben bir kuyu kazayım dedim lakin bu kuyuya kendim düştüm, asker gelsin beni kurtarsın.
Yine bir şehit haberi gördüm, şehit ailelesinin evi baraka gibiydi. Artık askerimiz de niçin ve neden savaştığını düşünmek zorunda. Elbette emir, demiri keser! Reis bizi afrin’e götür diyenlerin askerlik yapmadığı da gün yüzüne çıkınca geriye basın yoluyla milleti baskı altına alarak, askerin siyasetçileri kurtarması kaldı.
Asker vatanın kuludur, kölesidir. Vatan için ölür. Vatan için komutanlık makamı kutsaldır. Komutan, babanın ve annenin ötesinde değer görür bizim lügatimizde ve tarihimizde.. Görecektir de...Bu asker millet gerçeğini genlerimizden de bilinç altımızdan kolayınan kimse sökemez ola ki kıyamet gele, dünya iki şak olup, insanlık yok ola.. Başka türlü Türk kanını ve mücadeleyi kimse yenemez..
Tarihe bakınca bizlere barbar diyenler de var. Göçmen diyenler de var. Olabilir diyebilirler, lakin medeniyeti de Türk’ten öğrendiniz canlarım. Ve öğreneceksiniz daha.. Aklın yolu birse.
Daha önce değinmiştim, mv seçilebilme kriterlerine KPPS gibi bir sınav konulmak mecburiyetinde arkadaşlar. Böyle gitmez.
Milletimizin huyu bellidir, özgür yaşa, özgür kal ve özgür öl! Herkes için özgürlük temelinde Cumhuriyet değerlerimiz ve aklımız, Kuvayi Milliyemiz ki içinde bir çok şecereden insan olmuştur, gerekirse yine olur.
Ümmetçilik öldü, artık yaşayamaz.
Milletimiz cumhuriyeti yeniden inşaa edecek, depreme maruz kaldık yalan değil. Kaç şiddetinde??
Umarım ümmetçiler giderken devleti de yıkıp gitmezler. Hukuğundan, fabrikalarına, okullarından, parklarına, köylerinden şehirlerine, bilim insanlarından teknoloji firmalarına vb yeniden bir iktisadi kalkınma planı yapmak mecburiyetindeyiz.
Velhasılı Kelam
Ben kendimi bu kadar geliştirebildim arkadaşlar.
Eksiğim elbette olabilir, çoktur da aynalar nasıl yalan söylesin ki??
aöf den iki bölüm bitirdim,
Gelecek hedeflerim ( eğer kafayı sıyırmazsam) osmanlıca arapça farsça ingilizce rusça fransızca dilllerini kökten öğrenmek..
Osmanlıcayı biraz kökledik amma yetmedi daha da köklersek arapça ve farsça beni idare eder.
İngilizceyi köklersek fransızca almanca beni idare eder.
Tabii elbette çin kötü geliyor doğudan.. Tarihteki Moğolları oynayabilirler bu çağda..
Çince de gerekli..
Teknoloji istediğim ölçüde gelişmiyor belki dil öğrenmeye gerek kalmazdı ama mühendisler, yazılımcılar tembel çıktı.
Bm de nasıl çevriliyor konuşmalar elektronik aygıtlarla mı bilen var mı?? Yoksa araya daha insan mı giriyor??
Yazımsal alanda mouseun veya farenin sağ tuşuna tıkladığımızda Türkçe’ye çevir seçeneği ve bununla ilgili türkçeleştirme kamera uygulamaları var ama...
Yabancı dilde yazılmış bir kitaba, broşüre, açıklamaya vb telefon kamerasını tutun türkçe okunmasını sağlayan teknoloji mevcut. Ne düzeyde bilmiyorum..
Yoksa dil öğrenmeyi gündemimizden çıkarmalı mıyız?
Böyle olursa üniversitelerimizde yabancı diller fakülteleri epey azaltılmalı. Oralara harcama yapılarak israfa neden olunmamalı değil mi?
Sözün özü;
Cumhuriyeti anlamak demek nedir bilemiyorum daha..!
Lakin Cumhuriyet şimdilik çağ sorunlarımızın hekimi, emi...
Saygılarımla.
Esen kalınız, Uygar kalınız!
YORUMLAR
Değerli kardeşim senin yazılarının en sevdiğim yanı, samimi duygularla kaleme alınmış olmasıdır. Ancak bu yazılarının doğru bilgi içerdiği anlamına gelmez. Anlıyorum kafan çok karışık aslında karışık olması da çok normal çünkü yıllarca bu ülkede siyonizmin çıkarları gereği sistemli ve planlı bir şekilde İslamı ve Müslümanları Cumhuriyetin ve onun değerlerinin karşıtı hatta düşmanı gibi gösterdiler. Bu karşıtlığın başında da ümmetçilik gelir. Ümmet demek yüce peygamberimiz Hz Muhammet (sav) efendimizin yolundan gitmek demektir. Bu açılım üzerinden bizler siyasi görüşümüz ne olursa olsun ümmetçiliğimizle gurur duyarız. İmanlı Müslümanlar için yüce ‘’ALLAH’’ (cc) secde etmek onun peygamberinin izinden gitmek bir şereftir.
İslamın aydınlıkçı öğretilerini ve Atatürk Cumhuriyetinin ilerici ilkelerini birlikte yaşaman dileğimle saygı ve sevgilerimi sunarım.
Yinsani
Dinleri komple Tek yaratıcı fikri hariç reddetme makamındayım.
Bu fikri ve ruhi Makamımı veya ayağımı kaydırabileceğini düşünmüyorum.
Bu yüzden siyonizm oyunlarına kanmış, bu yüzden hastalıklı düşüncelere sarmış vb türdeki ithamlarınızı kabul edemem. Dinlerin baskısına karşı olduğum gibi (varsa)siyonizm baskısına da karşıyım. ikisi de aynı öze çıkan çatışmacı ve uygarlığa, uygar düşünceye uymayan sistem veya öğretilerdir gözümde.
Artık bize kültürel, basın yayın vb türdeki iletişim araçlarıyla öğretilen düşünce sisteminin dışına çıkıp, taştan kemikten deriden kağıttan bize gelen şekil ve bilgileri, baskılardan kurtarıp kendimizi yeniden değerlendirmeliyiz yarınlarda ve yarınları....
Benim ahlaki ve fikri özgürlüğüme baskı yapmadığınız sürece istediğiniz gibi yaşamanızı benim de destekleme şarttır.
Lakin özün özünde sizlerin beni destekleyebileceğini sanmıyorum,
Çünkü ben de zamanında asla ve kat'a özün özünde islami düşüncenin dışındaki insanları destekleyemedim, destekler göründüm ve bu beni iyice okumaya ve aratırşmaya itti.
Neden özde insanı bulamadım gibi..
Sonuçta, daha özgür ve ahlaklı ve daha samimiyim eskisine nazaran kendime göre.
Saygılar sunuyorum.
Esen kalınız.
Hemen hemen bütün sorun ve zorluklara değinebilmek hem yetenek hemde cesaret ister..Kutluyorum cesur yüreği / esenlikler seninle olsun..
Yinsani
Katkınıza çok çok teşekkür ediyorum.
sağolun.
Kardeşim sen anlamış ve çok da güzel anlatmışsın da bunları kim okuyacak. Bunları okuyanlar zaten seninle aynı fikirde olanlar.
Başlayıp ilk cumhuriyet kelimesini geldikten sonra okumayı bırakan kişi sayısı çok olur diye düşünüyorum.
Bilgi birikim gerektiren cesur ve çok güzel bir yazı. Selamlar...
Yinsani
imza ...
saygı ve sevgilerimle
Yeni Dünya dili İspanyolca :))
Yaşadığımız dönemin geçmiş sebepleri ile de pekiştirilince anlamak konusunda daha başarılı olunacağı düşüncesindeyim. Ancak meselemiz okumamak. Okunmadığı sürece bu tür bir analiz metninin değeri heba oluyor. Anlamak konusuna geçemiyoruz bile. Okuma alışkanlığı, okumama akışkanlığına dönüşünce cehalet pınarı ordusal zeminler de hem HU hem de HU şeklinde yoga tarzı savaş ayinlerine dönüşüyor.
Sevgilerimle....
Yinsani
bir çok yazınız ve fikribiz altına imza atabileceğim türden..
katkınız içinde teşekkür ediyorum.
eksik olmayın..
saygılarımla..
Böyle bir makale varken, Güne Gelen Yazar Elbette Çok DEĞERLİDİR belki kendisi de okursa hak verecektir
kesinlikle bu yazının GÜNE AYA YILA GELMESİ OKUNMASI VE OKUTTURULMASI ŞARTTIR
Site yönetimi neyin peşindedir yazıklar olsun
isterseniz beni kovun
ŞİDDETLE KINIYORUM
BİLMİYORSANIZ BU İŞİ BIRAKIN İŞİ EHLİNE VERİN,
SAYGILARIMLA
Yinsani
lakin kınamaya gerek yok..
lakin takılmamak gerek...
anlıyorum sizi, zaten anlamasaydık anlaşamazdık..
umarım güle oynaya gözyaşlarımızı da gizleye saklaya nic emuhabbetler diliyorum..
ayrıca dijital hiyegrolifi şiirim de yıla giderdi bence tabii. karganın yavrusu kendine kartal görünü babında..:)
saygılarımla..
Güzel ve dobra bir yazıydı.
Teşekkürler.
Küçük bir düzeltme: Osmanlıca diye bir dil yoktur. Osmanlıca Arapça ve Farsçanın karışımıdır.
Yinsani
osmanlıcaya az buçuk vakıfım.. az buçuk.. yarım kalıyor bir çok uğraş:(
dediğiniz gibi karışım bir dildir, arap alfabesinden farklı olarak 5 harf var..
yine de unutuluyor, üzerine düşmeyince her dil..
saygılarımla..
Kitaplaştırılması, konferans ya da söyleşilerde okunması,tahlil edilmesi gereken bir yazı...
Enfesss..Rabbim tesir ettirsin.
Dertlenen yüreğinizden _dermanı dert olan derdiniz eksik olmasın...
Tebrikler can-u gönülden.
Yinsani
Teşekkür ederim hocam.
Sağolun.