- 204 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
ÖYLE BİR HİKÂYE / BÖLÜM - ON İKİ
ÖYLE BİR HİKÂYE / BÖLÜM - ON İKİ
‘’ Şimdi gevezeliği bırakıp işimize bakalım. Sen dükkânını açmaya gidiyorsun, burada bana ayak bağı olma. Öğle yemeğine gelecek misin?’’
‘’ Sanmıyorum.’’
‘’ Dışardan bir şey alıp yeme, ben sana getiririm. Daha sonra işlerim var akşama görüşürüz. Senin şu gariban bahçede dökülüyor. Bir ara oraya da el atarım.’’
’’ Ben çıkıyorum hayatım.’’
‘’ Öpücük vermeden mi gidiyorsun? Çok ayıp ama.’’
Buse’yi kendime çekerek uzun, uzun öpüştükten sonra,
‘’ Bu beni akşama kadar idare eder hayatım görüşmek üzere ben çıkıyorum.’’
Oktay’ı yolcu ederken bir tuhaf oldum. Sanki bu adamla yıllardır evliydim. Üzerinden çıkardığı kirli çamaşırları makineye benim kirlilerle beraber atarken büyük haz duydum. Bu evin kadını bendim. Başka kimseyi tanımam. Kendimi bu kadar şımartmak yeterliydi. Önce mutfağa girerek bulaşıkları halledeyim. Sonra diğerlerine sıra gelir. Galiba beni en çok banyo uğraştıracak. Ufacık bir yer ama ne bulduysa oraya atmış. Kirli çamaşırlar mı dersin? Kitaplar mı dersin eski filmler ve Karamelin tuvaleti bile orada.
Mutfakta işim bittikten sonra, sıra camlara geldi. Sanki yıllardır temizlenmemiş gibiydi. Bayağı zamanımı aldı. Saate baktığımda aklım durdu. İkiye geliyordu. Abimi aradım,
‘’ Abi nasılsın?’’
‘’ iyiyim Buse sen nasılsın?’’
‘’ Valla oturdum senden haber bekliyorum abi. Annemle konuştun mu?’’
‘’ Konuşmaya çalıştım ama pek umutlu değilim.’’
‘’ Bak abi, ben bu işin güzellikle olmasını istedim ama eğer sertleşmem gerekirse, annem öteki yüzümü iyi bilir. Ben son sözümü söyledim. Hem zaten Oktay’ın kadını oldum. Bu işin dönüşü yok. Senden haber bekliyorum.’’
‘’ Tamam, kardeşim ben seninleyim. Senin mutluluğun benim mutluluğumdur.’’
2
Mutfakta işim bittikten sonra, sıra camlara geldi. Sanki yıllardır temizlenmemiş gibiydi. Bayağı zamanımı aldı. Saate baktığımda aklım çıkıyordu. Saat ikiydi. İşe ara verip abimi aradım.
‘’ Nasılsın abi?’’
‘’ İyiyim kardeşim, sen nasılsın?’’
‘’ Valla oturdum senden haber bekliyorum. Annemle konuştun mu?’’
‘’ Konuşmaya çalıştım ama pek umutlu değilim. Ne evet dedi, ne de hayır.’’
‘’ Bak abi, ben bu işin güzellikle olmasını istedim, ama eğer sertleşmem gerekiyorsa, Annem öteki yüzümü iyi bilir. Son sözümü söyledim. Hem zaten Oktay’ın kadını oldum. Senden haber bekliyorum.’’
‘’ Tamam, kardeşim, ben senin yanındayım. Mutluluğun benim mutluluğumdur.’’
Etrafıma son bir defa bakınırken, kapıya vurulduğunu duydum. Oktay’ın geldiğini düşünerek sevinçle seslendim,’’ Gel.’’ Kapı açılınca karşımda uzun boylu bir kadının dikildiğini gördüm. ‘’ Buyurun kime bakmıştınız?’’
‘’ Ben kime bakacağımı biliyorum da, siz kimsiniz?
Alacağım cevaptan korka, korka sordum. ‘’Oktay’ın arkadaşıyım. Ya siz kimsiniz?’’ Beni alt üst eden cevabı verdi, ‘’ Bende Oktay’ın eşiyim, siz ne arıyorsunuz burada?’’
‘’ Oktay’ın gelmesini bekliyorum ama her halde işi çıktı?’’
‘’ Sizde onlardan birisiniz anlaşılan.’’
‘’ Ne demek istiyorsunuz?’’
‘’ Bak kızım, bu adama fazla kaptırma kendini. Çok acı çekersin. O benim nikâhlı kocam. Bunu iyi düşün?’’
‘’ Demek eşisiniz. Karşılaşmamız çok zamansız oldu. İstemezdim bu şekilde karşılaşmayı ama yüreğe söz geçmiyor. Beni anla demiyorum beni anlaman zaten mümkün değil. Ben her şeyimi geride bırakarak geldim.’’
‘’ Benden sana abla nasihati, aklını başına topla. Bir dahaki gelişimde seni burada görmeyeyim. Hadi şimdi hayallerinle baş başa kal. Ha bu akşam kız kardeşi bize yemeğe geliyor. Akşama bekliyoruz.’’
Saat yediyi birkaç dakika geçiyordu, Oktay kapıyı açıp içeri girdi. Oktay’ı karşımda görünce şaşırdım.‘’ Erkencisin bu akşam sekizden önce beklemiyordum seni.’’
‘’ İnsanın evde bekleyeni varsa, eve döneceği saati bilmeli hayatım.’’
Birbirimize sarıldık, Oktay’ın elinden kurtulup divana oturdum. ‘’ Bugün karınla tanıştım.’’
‘’ Haberim var, Buradan çıkınca bana uğradı.’’
‘’ Yemeği söylemiştir sana.’’
‘’ Evet, biliyorum ama gitmeyeceğim. Sofrayı hazırlayalım, yemekten sonra Çay Bahçesine uğrarız.’’
‘’ Yarın sabahtan mı gidiyorsun işe?’’
‘’ Öğleye doğru gideceğim.’’
Kalçama iki şaplak vurarak.’’ Hadi işbaşına. Güzel yemeklerini tatmak için sabırsızlanıyorum.’’
Saat ona kadar Çay Bahçesinde takıldık. Hava biraz serin olduğu için içerde oturduk. Beşiktaş kazandığı için Oktay’ın keyfi bu gece yerindeydi. Eve döndüğümüzde, Karamelin bizden önce gelip, bir köşede kıvrılıp uyuduğunu gördük. ‘’ Bak sana yavaş, yavaş alışıyor. Yoksa gece eve üçten evvel gelmezdi?’’
‘’ O saate kadar pencere açık mı kalıyor?’’
‘’ Evet, ne yaparsın burada ev sahibi Karamel.’’
‘’ Bu gece erken yatalım, bugün bayağı yoruldum.’’
‘’ Yatalım hayatım, yatmak benim için düğün bayram.’’
‘’ Avucunu yala bu gece vermeyeceğim. İştahını başka geceye sakla. Halletmemiz gereken iki konu var?’’
‘’ Neymiş onlar?’’
‘’ Birincisi kapı. Kapıya dokunan kendini içeride buluyor. İkincisi, Mutfaktan bahçeye bir kapı açalım.’’
‘’ Haklısın bir an önce bu konuları halletmek lazım?’’
‘’ Mutfaktaki kapı işini abim halleder. Sen o işi bana bırak.’’
‘’ Öbür kapıyı da Gökmen’e yaptırırım, böylece sorunlar çözülmüş olur. Hala vermeyi düşünmüyor musun?’’
‘’ Sarıl bana yum gözlerini uyu, iyi uykular aşkım.’’
‘’ Sana da iyi uykular zalim kadın.’’
Devamı var
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.