- 766 Okunma
- 4 Yorum
- 0 Beğeni
YAHUDİLER VE MÜSLÜMANLAR
YAHUDİLER VE MÜSLÜMANLAR
Yahudilik tarih boyunca hak ve hakikatin düşmanı, yalanın, sahteciliğin ve batılın bayraktarı oldu. Kutsal kitabımız Kur’an-ı Kerim’de ‘onları Müslümanların gerçek düşmanı olarak anmakta, İslam düşmanlığında onları putperest müşriklerle bir tutmaktadır. Hristiyanların içindeki bazı kişileri ise İslam’a en yakın hayatı yaşayanlar olarak betimlemektedir.
Yahudilerin hahamlarını Tanrı edindiklerini haber veren ilahi bildiri bu yönüyle onları da putçu olarak ilan etmektedir. Onların putçulukları peygamberleri daha aralarındayken başlamış, Musa(as) Allah ile konuşmaya gider gitmez Samiri ’nin yaptığı buzağıya tapmışlardır. Hidayetten sonra dalalet. Ne kötü bir seçim. İşte Yahudiler hep bu halet-i ruhiye içinde olmuştur. Onların hak ve hakikate olan düşmanlıkları bu gün İslam’a olan saldırganlıklarını her fırsatta ortaya koymaktadırlar. Bu gün Gazze’de olanlar bu gerçeğin yansımasıdır.
İsraf suresinde ‘Biz İsrail oğullarına kitapta! ‘Kuşkusuz siz yeryüzünde iki defa fesat çıkaracaksınız ve ve elbette büyük bir taşkınlıkla kibirleneceksiniz hükmünü takdir ettik. ‘ diye haber verilen bu iki fesat sıradan bir karışıklık değildir elbette. Devam ederek ‘Birincisinin zamanı geldiğinde üzerinize güçlü, kuvvetli, savaşçı bir takım kullar gönderdik de onlar(memleketin her köşesini kontrol altına aldılar) ta evlerin aralarına girip araştırdılar. Bu gerçekleşmiş bir vaat oldu.’Sonra onların üzerine size tekrar hakimiyet verdik; size mallarla ve evlatlarla yardım ederek sayınızı artırdık ve sizi toplumca daha çoğalttık. Eğer iyilik yaparsanız kendinize iyilik yapmış olursunuz; yok eğer kötülük yaparsanız o da kendinizedir. Derken ikincisinin zamanı geldiğinde yüzlerinizi kara çıkartsınlar, daha evvel girdikleri gibi mescide girsinler ve ele geçirdikleri her şeyi mahvetsinler diye onları göndeririz.’(4.5.6.7)
İşte bu ayetler bize geleceğe yönelik işaretler vermektedir. Bu ayetler geniş tefsirlere muhtaçtır ancak bize Yahudilerin başına gelecek önemli olayları işaret etmektedir.Birinci fesadın Buht’un -Nasır tarafından bertaraf edildiği, Allah’ın İsrail oğullarının azgınlığa dalıp isyan etmeleri üzerine kendilerine düşmanlarını musallat ettiğini ve kanlarını helal kılarak evlerine çepeçevre girdiklerini ve onları zelil ve kahr ettiklerini bunun da uygun ceza olduğunu Allah’ın kullarına zulmetmeyeceğini haber veriyor. Doğrusu onlar Allah’a çok isyan etmişler bilginler ve peygamberlerden bir topluluğu öldürmüşlerdi.’(İbn-i Kesir)
İşte birinci isyanlarında Babil Kralı Buhtunnasr tarafından katledildiler. Onların mabetlerini harap etti. Onlardan yetmiş bin kişiyi öldürdü. Onların ileri gelenleri ve bilginlerini de öldürdü. Tevrat’ı ezber bilen hiç kimseyi sağ bırakmadı. İçlerinden peygamber torunlarıyla diğerlerini esir alarak götürdü.
İkinci isyan için tam belirgin bir işaret vermemekle beraber o zaman onlara Müslümanları musallat edeceğini haber vermektedir. Bu savaş ve hezimetin geçmişte mi olduğunu yoksa gelecekte mi olacağını tam açıklıkla işaret edilmemesi geçmiş ve geleceği kapsadığını göstermekte bir diğer ayette taşlar ve ağaçlar arkasına saklanacakları ağaçların arkalarındaki Yahudi’yi haber vereceğini yalnızca Gargat ağacının onları gizleyeceğini bildirmektedir. Bu gün İsrail’de Gargat ağacını fazlaca ekildiğini düşünürsek bu sona Yahudilerin de buna inandıkları, içten içe bu korkuyu yaşattıklarını anlarız.
İsrail cumhurbaşkanının İsrail’in sonunun Müslümanlar eliyle olacağını söyleyen birine o Müslümanlar gelsin de o zaman düşünürüz demesi de manidardır.