- 485 Okunma
- 0 Yorum
- 2 Beğeni
Kof Ceviz
Evlenmiştik üzerinden dört ay geçmişti. Kaynanamla birlikte oturuyorduk anam gelin kısmı kaynanasiyla oturmalı gün göstermeli, pişmeli yanında derdi hep. Evde çocuk lafları dolaşıyordu kayinbabam iki de bir bana bakıp "Kof bu kof" diyordu. Muzaffer de uzaklaşmıştı benden belli ki o da çocuk için dertleniyordu. Bir sabah kaynanama bizim köydeki Şenocak Hoca ya mi gitsek dedim "Ehhhh sus hele" diye azarladi beni. Akşam olmuştu Muzaffer gelmişti çayı demleyip bir tabak ceviz alıp gittim yanına. Cevizlere sundu iki elinin arasında kırdı kof çıktı ikincisini aldı o da kof çıktı üçüncuye sundu o da kof çıktı sinirlendi, bana dönerek "Babana söyle ceviz meviz yetistirmesin hatta söyle hiç bir şey yetistirmesin" deyip kalkıp gitti. Konuşmuyordu benimle. Bir akşam işten geldi daha ceketini çıkarmadan "Kuma getir üstüme!" dedim ağlayarak odaya gittim, gelmedi bile ardımdan... 2 ay geçti geçmedi odada elimde kırılmış cevizle oturmuş ağlıyordum. Muzaffer girdi içeri noldugunu bile sormadan "Seni köye götüreceğim dedi, sustu elini yumruk yapıp duvara vurdu, ben de istemem ama babam işte dedi... Sonra ellerini ellerime uzattı, yumuk olan elimi açtı kırık cevizi gördü, eline aldı bu ne dedi Ağladım, başta konusamadim, sonra zar zor "Bak dedim bu sefer kof çıkmadı" diyebildim. "Yoksa" dedi "He ya" dedim. " He ya..."
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.