- 272 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
FRAVUNİST -TOTALİTER YÖNETİCİ TİPİ
BeğenAntolojimYorumlarPaylaşTweetle
FRAVUNİST -TOTALİTER YÖNETİCİ TİPİ
Yüzyıllar süren totaliter yönetim alışkanlıklarımız iki de bir nüks etmekte kararlı. Halkın ne yiyeceği, nasıl yiyeceği, ne giyeceği, nasıl giyeceği, ne zaman yatacağı, ne zaman kalkacağı, nasıl oturacağı, nasıl kalkacağı, nerede oturacağı nerede ayakta duracağı, daha ileri giderek hangi oyunları oynayacağı, hangi eğlence türlerini seçmesi gerektiğine hep yönetici karar vermek ister.
Ona göre her doğruyu o bilmektedir. Halk cahildir, aptaldır, kendisi zeki, hatta ileri zekalı yani dahi olduğu için her şeyi o bilmektedir. Hazır şimdi elinde yetki varken doğru bildiklerini kendi köleleri kabul ettiği halka uygulatmalıdır. Hatta o emir vermeli, onun her emrini uygulamakla görevli kapı kulları zorla uygulatmalıdır.
Halka tepeden bakan bu zihniyet değişmemekte direniyor. Değişime karşı çıkan yapı zaten ruhunda mevcut onun. Değişim diye bir şey tanımıyor, değişime uygun bir yapıda değil. Elverir ki toplumsal dinamikler onu gelip tasfiye etsin. Yapılması gereken budur.
Bu yapı ne halkı tanır, ne kendini. Halkın hizmetçisi olduğunu hiçbir zaman hatırlamaz. Kendini halkın tanrısı sanır. Bir türlü bu Firavunist yapısını tartışmaz. Firavun makamından inmek ona ölüm gelir. Ona göre herkes onun istediği gibi yaşamak zorundadır.
İşte bunun içindir ki bu tip yöneticiler her zaman büyük bir yenilgiye uğramışlardır. Bu yeniliği onları tarihin tasfiye etmesi ve görevleri bittikten sonra hiç yaşamamış gibi unutulup gitmeleridir. Halka hizmeti hakka hizmet bilmeyen, yalnızca kendi rahatlarını düşünen ve yalnızca kendi egolarına hizmet eden yöneticilerdir bunlar.
Bunların egoları öylesine devasa, öylesine büyüktür ki, egolarının önünde hiçbir şeyi görmezler, her şeyi her zaman yapabileceklerini sanırlar. Güç ve kuvvetlerinin yetmeyeceği hiçbir şeyi hayal bile etmek istemezler. İşte bu yüzdendir ki akıllarına gelen her şeyi yapabileceklerini sanırlar.
Bunlar halk için var olduklarını düşünmezler, halkın onlar için var olduğunu zannederler. Hatta daha ileri giderek halkı kendilerinin yarattığını düşünürler. Bu yüzden de emirlerine karşı en ufak bir kayıtsızlığı- başkaldırıyı bile değil- büyük bir şiddetle cezalandırırlar. Esad, Saddam, Hitler, Mussoluni, Marcos, Mao gibi. Kitleleri topluca öldürmekten kaçınmazlar. Soykırıma varan katliamlara karar veririler hiç gözlerini kırpmadan.
Bunlar bir yerde devlet başkanıdır, bazen bir vali_ Haccac-ı Zalim_ bazen de sıradan bir demokraside her hangi bir yerin yöneticisi durumundadırlar. Bunlar ‘Bu ülkeye komünizm gelecekse biz getiririz ‘diyenlerdir. (Ankara Valisi Nevzat Doğan)
Bir gün bir yerde asansör yasağı koyarlar, bir gün bir yerde asansör mecburiyeti getirirler. Bir yerlerde inançlara sınır koyarlar; tesettür yasağı getirirler. O da yetmez falanca inançları ve o inancın gereği olan ibadetleri yasaklarlar.(ÇİN-Doğu Türkistandaki yeni uygulamalar) geçmişte bizde de örnekleri bol olan uygulamalardır bunlar. Birileri biz zorla Batılaştırmaya çalışmıştır, kısmen de buna muvaffak olmuşlardır ama ne yazık ki öykündüğümüz o batılılar biz d batılı yani medeni saymamakta direnmişler, sırf Müslüman olduğumuz için de insan bile olamayacağımıza karar vermişlerdir.
Ahmet Kemal
Kayıt Tarihi : 1.1.2015 21:11:00 Şiiri Değerlendir
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.