Geçmişte Olup Da Yaşanmayan O Kadar Çok Şeyimiz Var Ki Şairim
“Ey insanlar! Şüphe yok ki, biz sizi bir erkek ve bir dişiden yarattık ve birbirinizi tanımanız için sizi boylara ve kabilelere ayırdık. Allah katında en değerli olanınız, O’na karşı gelmekten en çok sakınanınızdır. Şüphesiz Allah hakkıyla bilendir, hakkıyla haberdar olandır.” Hucurat,13
Artık şair sigaradan medet ummasın… Şarap elinde ağlamasın! Eğer ağlayacaksa, güzel şeyler için ağlasın… Elinde tespih, dilinde küfre perhiz, etsin güzel teşbih! Kırda yürürken alsın resim, meyhaneleri hem kalbinden, hem de teninden izlerini silsin artık, onlar harabeye dönsünler, unutulsunlar, bizler aydınlanıp yenilenelim yeter ki…
Sen asıl bizi terk edenlere bak. Artık, külhanbeyi naraları sokaklarda olamaz! Ne yoğurt taşıyan, ne sebze ve meyve satan, ne karpuzu sağa sola atan kalmadı. Domates, biber, patlıcan diyen Barış da öldü… Sokaklara sevgiyi ekin yeniden, yeniden insanlar selamlaşsın, insanlar birbirini tanısın, apartman önlerinde bir soluk nefes alıp verip, sohbete dalsın! O sokaklarda bir başka millet yaşamıyor çünkü… Biziz yine, bakınca hala birbirimize benzeyenleriz!
Artık bir dönem istesek de istemesek de kapandı. Tıpkı açık hava sinema perdelerinin kapandığı gibi… Arabesk bile tarih olmak üzere… Ne yazık ki!
Nerede sokak yemekleri, düğünleri… Askere gitmeler, hacca gitmeler… Yapılsa da o coşkusu yok gölgesi kalmış… Eğer küçücük kalan gölgesinde mayalanmazsa unutacağız onları da… Eskiden hacca giden, hacdan geldikten sonra kapısına isminin başına Hacı yazardı… İnsanlar bilirdi ki bu kişi hacca gitmiş gelmiş… Ne büyük lütuftu. Bu kişiyi gören ona saygıyla bakardı. Artık hacca gitmek sıradanmış gibi, böylesi görüntüler yok olmak üzere maalesef.
Elinde sigara, resim çekinme! Fırsat bilip sokakta arkandan gelen, yanından geçen olmazmış gibi sigara da içme. Yollara sigara paketlerini, bira, içki şişelerini atma. Temizlik imandan gelir şairim ki topluma önder kişilersiniz, şiirlerin coşkusuyla o sokaklar yayla havası gibi koksun. Tertemiz parlasın her yer inci gibi. Yükselmesin rezidanslar, sokakta yürüyene yukarıdan bakar gibi olmasın oturanlar. Binalar ne kadar küçük olursa, komşuluk, sohbet ve paylaşım o kadar güzelleşir. Eskiden komünizmin hâkim olduğu yerlerde bu tür binalar inşa edilirmiş. Herhalde sebep, kimse kimseyle çok konuşmasın, komşuluk etmesin ki, rejim istediği gibi politika gütsün. Biz eğer birbirimizi tanırsak, konuşursak, paylaşırsak… Dertlerimizi, sorunlarımızı biliriz. Kim yalnız başına dolaşıp, güçlü kalabilir ki. Kim toplumdan kopup, toplumu inkâr edip mutlu olabilir ki?
İnsanı öldüren, zehirleyen, uyuşturana örnek olmayın ey şairler! En azından siz buna uymaya özen gösterin… Eğer siz önder olursanız, gençlik böyle kötülüğü kimden tanıyabilir ki? Örnek olacaksak, sevgiyi, muhabbeti, inancı, düşmanımızı tanıyalım. Ortak değerlerimiz o kadar çok ki… Onları sandıktan çıkartalım. Unutanlara anlatalım, yazalım, çizelim. İnanın, unuttuğumuz o kadar çok şey var ki…
Geçmişte güzelliğini görüp yaşatılmadığını görünce, büyüyünce ben yaşamalıyım ve benden olanlara yaşatmalıyım dediğim o kadar çok şey vardı ki... Unuttum, unuttuk inanın!
Sokaklara çıkın, selam verin, hal hatır sorun… Ayrıldığınızda, karşılaştığınızda sarılın içtence… Fileleri çekin, kız çocukları voleybol oynasın. Taşları kale taşı yapın, erkek çocukları futbol oynasın. Yolu kapatın araçlara, kızsalar da o sokağa eskiden olduğu gibi girmesin. Üç tekerlekli bisikleti ile çocuklar yarış yapsın, neşeyle... Televizyonu seyretmeyin, evde oturmayın akşamları, sokaklarda yürüyün… Sokaklar yeniden şenlensin olmaz mı?
Saffet Kuramaz
YORUMLAR
Ne de güzeldi bu anlatılanlar otuz kırk sene öncesinde... Herhalde diyorum kendi kendime... En şanslı nesil bizlerdik, şimdilerde altmışına merdiven dayasak da... Çocuklar cep telefonu ve bilgisayar mağduru oldu resmen... On beş yirmi katlı apartmanlarda bir katınızda oturan ile belki bir dereceye kadar samimi oluyorsunuz, sonrası hikaye... Hani komşu haklarını gözetme, saygı sevgi mumla aranır oldu, aramayalım yeniden o olgunluğu yakalayalım keşke... Selfi çılgınlığı almış başını gidiyor, her şeyi de paylaşmayın cep telefonu ile çekip canım, mahremiyet denen bir şey var. Tevazu sahibi olmalı insanda, şair ve yazarda... Kibir Rabbımızın hiç sevmediği bir davranış kalıbı... Güzel bir yazı olmuş... Kutlarım yürekten Saffet Kardeş...