- 363 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
AVNİ İLE CUMHURBAŞKANLIĞI SEÇİMİ ÜZERİNE KONUŞTUK
Sevgili dostum, bilge insan Avni ile en son bayramda görüşmüştük. Son görüşmemizde bayram münasebetiyle siyaset konuşmamıştık. “Bayramdan sonraya” bırakmıştık.
O günden bu yana hayli zaman geçti. İnsan, alıştığı birini görmezse özlüyor. Ben de Avni Kardeşi özlemişim ki dayanamayıp yanına gittim.
Bu defa çam ağaçlarının altında, çimler içinde kurulmuş masada çay içtik. O yine bilge edasıyla anlatıyordu:
“Hoca, önümüzdeki günler birçok olaya gebe” diyordu…
“Anlat” diyorum. Gülüyor. “Demesen de anlatacağım zaten. Sabırla bu anı beklediğini biliyorum” diyordu…
“İş bildiğin gibi değil.” dedi.
“Çatlatma adamı. Anlatacaksan anlat.”
“Sabırlı olmasını bileceksin” dedi.
“Yine bazı anketler ortaya çıkmaya başladı. Bazı adaylar nabız yokluyor. Kendi durumlarını görmek istiyorlar. Herkes nabza göre şerbet veriyor. Ama sen bakma o anketlere. Hepsi külliyen yalan. Parayı kim veriyorsa ibre ondan yana çevriliyor.”
“Önümüzde bir cumhurbaşkanlığı seçimi var. Şu anda herkes buna odaklanmaya çalışıyor. Birçok kişi aday olduğunu aylar önceden açıkladı. Zaten mevcut hükumet de bunun üzerine kuruldu.”
“Nasıl yani?” diyorum.
“Hoca, Sayın Tatar, başbakanlığa çok hevesli idi. Bunun için her yola başvurdu. Özersay da Cumhurbaşkanlığına çok hevesli. O da bunun için her şeyi yapıyor. Her ikisi de önceden konuşup bir anlaşmaya vardılar. Özersay Cumhurbaşkanı adayı olacak, Tatar, aday olmayacak, Başbakanlığına devam edecek. Bunun için Özersay’a karşısına güçlü bir aday çıkarmayacağına dair söz verdi. O da 4’lü koalisyondan ayrılıp UBP ile koalisyon kurdu.
Ama burada UBP siyasi hayatının en büyük hatasını yaptı. Seçime ana muhalefet olarak girseydi tek başına iktidar olacaktı. Ama HP ile hükumet olunca ihtiyaçlara cevap veremediler. Dolayısıyla puanları düştü. Her geçen gün de düşmeye devam ediyor. HP ise beklenilenden çok uzak kaldı. Oyları şu an yarı yarıya düştü. Özersay da bunu bildiği için Cumhurbaşkanlığına iyice sarıldı.
UBP’nin içi kaynıyor. Bazı bakan olamayan vekiller, bu durumdan kurtulmak için çeşitli yollara baş vuruyor. Diğer taraftan Eski başkan bunlara savaş açmış durumda. Tatar’ın işi çok zor. Tabana tam anlamıyla hâkim değil.
Meclis Eylül’de açılacak. Yani buna az bir süre kaldı. Bu süreye kadar rahat. Ama meclis açılınca asıl sorun o zaman başlayacak. Töre, adaylığını aylar öncesinden açıkladı. Haklı olarak da adayı üyelerin yapmasını istiyor. Bunun yanında, Hasipoğlu ve Ertuğruloğlu da aday olmak istiyor. Bir de bazı kişilerce ortaya kasıtlı olarak atılan işadamları var. Dolayısı ile parti kaynıyor. Tabii en önemlisi bir de Türkiye’nin isteği olacak. Bakalım Ankara bu konuda ibreyi kime çevirecek. Onu da biliyorum ama şimdilik söylemek doğru olmaz.”
“Konu açılmışken diğer partilerin adaylarına ne diyorsun?” diye soruyorum.
“Sabırlı ol. Bekle” diyor.
“UBP, mutlaka kendi adayını göstermek zorunda. Hem de güçlü bir adayla çıkmak zorunda. Eğer zayıf bir adayla ortaya çıkarsa kendi ayağına kurşun sıkar. Bu nedenle üyelerine gitmesi gerekir. UBP üyesi işini bilir. Eğer güçlü bir isimle çıkarsa ikinci turda kesin alır. Ama ilk turda elenecek bir aday çıkarırsa bu genel seçime de akseder ve büyük bir güç kaybeder.”
“Gelelim diğer adaylara. Özersay, gerek 4’lü koalisyon olsun, gerekse şu andaki hükumette olsun beklenileni veremedi. Puan kaybetti. Bu da kendisini Cumhurbaşkanlığından uzaklaştırdı.”
“Akıncı’nın ikinci tura kalacağını beklemiyorum. Eğer CTP aday çıkarmazsa o zaman şansı var. Ama CTP’den Erhürman aday çıkarsa Akıncı için Cumhurbaşkanlığı hayal olur. Erhürman ise ikinci tura kalabilir.
DP Genel Başkanı Serdar Denktaş bağımsız aday olabilir.”
“Neden bağımsız? DP adına olmaz mı?”
Gülüyor: “Hoca, siyaset akıl işidir. Serdar da akıllı biri. DP’nin sadece kendi oyu ile bırak seçimi kazanması seçime bile girmesi doğru olmaz. Çünkü oylar yetmez. Serdar’ın ikinci tura kalabilmesi için UBP’den de oy alması lazım. Bunu da kimler verecek? UBP’de kızgın olan partililer verecek? Adı bakanlığa geçip de bakan olamayan birkaç vekil var. İşte burada devreye onlar girecek. El altından Serdar’a destek verecek. Böylece hem intikamlarını alacaklar hem de olayı kendi istekleri gibi yürütecekler. Serdar da bunu bildiği için bağımsız aday olacak. Yoksa imkânsız.”
“Sibel Siber için ne diyorsun?”
“Sibel, sevilen bir siyasetçi. Ama doğrucu olmak lazım. Bağımsız aday olursa zerre kadar şansı yok. Kazanamaz. Kazanabilmesi için bir partinin adayı olması lazım. Ama tabloya baktığımızda şu an için aday olacağı bir parti yok. Tek bir şansı var: O da…” duruyor ve gülüyor… “Kafamdaki geçeni söylesem yer yerinden oynar. O nedenle boş ver. Öyle kalsın” diyor…
YDP’yi soruyorum. Cevaplıyor: “YDP, şu an büyüyen ve gelişen belki tek parti. Büyük performans gösterdi. Vatandaş, YDP’ye inandı. Söylemleri içten ve samimi. Muhalefeti güzel yapıyorlar. Genel Başkanları aday olursa yüzde 20 üzerinde bir oy alırlar. Hatta şunu söyleyeyim: İkinci tura kalırsa buna hiç de şaşırma”
“Mümkün olur mu bu?”
“Siyasette olmaz diye bir şey yoktur. Yarının ne getireceğini bilemeyiz. Siyaset her şeye gebedir. Bekle gör. Dediğim gibi olursa siyasetin yönü oldukça değişir”
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.