- 428 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
SESSİZ ÇIĞLIKLAR
Soluksuz kalmışçasına bir çırpıntıyla kendini eve attı Jerian. Gözlerinde kaybetmişliğin hüznünü, yüreğinde umudun son kırıntılarını taşıyordu sanki. Virane olmuş kocaman bir şehrin enkazında kalmış gibiydi. Alıp verdiği her nefesten yaralarının derinliğini anlattığı apaçık belliydi. Bir an için yıkılıverdi yere. Ortasında kalp desenin bulunan halının üzerine cansız bir ceset gibi yığılmıştı. Bir ses tonuyla uyandı. Uyandığında başını Julia’nın dizlerinde bulmuştu. Julia çok iyi anlamıştı onu. Kalbindeki yıkık şehri biraz da olsa onarmak adına Jerian’a şöyle fısıldıyordu:
Bilirim yüreğindeki burukluğu. Gözlerinden okuyorum seni yıpratan, seni paramparça edip duygu yığıntsında bırakan hicranlarını. Herşeyini ifade eden bir tek şeyini kaybetmişliğin hüznü olmalı bu dedi. Sonra şu sözleri ekledi Julia. Bazı insanlar zaman gibidir Jerian. Hayatından nasıl gelip geçtiğini anlayamazsın. Bazı insanlar ise nefes gibidir. Onu son kez verdiğinde artık alamazsın. Soluksuz bir şekilde yığılırsın. Şimdi ben o herşeyini kaybettiğin tek şey değilim belki, Herşeyini kazandığını sana hissettirecek tek şey olabilirim. Ben hayatından zaman gibi gelip geçen değil, Alacağım son nefesimi sana verenlerdenim. Ben sendenim.
Julia’nın bu sözleri Jerian’ın yüreğine biraz da olsa su serpmişti. Ve, Julia’nın sözlerine şu cümlelerle karşılık verdi Jerian:
Sen bendensin, benimsin. Yıkık şehrimin enkazında sağ kalan tek umudumsun. Ve bu umut bana son nefesimde yeniden hayat veriyor. Ben virane olmuş şehrimde yıkılmış enkazları bana olan duygularınla onardım. Ve bana olan duygularını duygularımla besleyeceğim...
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.