- 585 Okunma
- 6 Yorum
- 2 Beğeni
YA ŞİMDİ YADA HİÇ
Günaydın kıymetli insanlar
Günümüz dünyasındaki teknolojik aydınlanma çağı o kadar hızlı ki
Işık hızıyla olan gelişmeleri sadece izlemekle yetiniyoruz
Hala teknolojiye dönük bir altyapımız yok
Tele kom deseniz sadece ismi Türk
Tüm önemli fabrikalar, sanayi tesislerimiz, bankalarımız satılmış yabancıların eline geçmiş durumda
Peki, İslam dünyası ne yapıyor?
İnanın birbirinin kuyusunu kazmakla meşguller
İşin en komiği de, kendi ülkelerindeki güya dini bütün gözüken, faşist dinciler aracılığı ile bunu yapmaktalar
Ve kendilerine itiraz edenleri ise vatan haini, terörist, komünist, dinsiz, solcu gibi yaftalarla insanlara çamur atarak algı yönetimini iyi yapmaktalar
Çünkü beslendikleri yer emperyalistlerdir
Silah baronları dır
Bunlar ve bunun gibi satılık uşaklar için
Rahmetli İsmet İnönü’nün o meşhur veciz sözünü buraya yazmayacağım
Herkes kendini biliyordur.
İslam Dünya’sı bilimden fenden uzaklaştı başına her
Türlü felaketler gelmeye başladı
Mesela Google diye bir arama motoru bile Türkiye bütçesinin en az on katı büyüklüğünde katma değer yaratmakta bilmem farkında mısınız?
Biz neden böyle bir teknolojik buluş gerçekleştirmiyoruz buna kafa yormak varken günlük siyasi kısır çekişmelerle birbirimizi hırpalıyor ve koca Türkiye’ye yazık ediyoruz
Şimdi herkes şapkasını önüne alıp düşünmeli
Ya şimdi
Yada hiç
YORUMLAR
Her halde bizler ;hayatın gerçeklerine kulak tıkayıp, ''Yarına Allah kerim''deyip sanal yada hayal aleminde günlük yaşamasını çok sevdiğimiz için ''bir ileri iki geri ''mehteran eşliğinde zaman tüketen bir milletiz..! Derinliği olan güzel yazınızı gönülden kutluyorum Üstadım..Nicelerine inşallah..
Selam ve saygılarımla..
MÜSLÜM BAYRAM
çok teşekkürler
saygıyla esenlikle kalınız
Yıllar önce canlı yayına çıkan yabancı bir sosyolog, canlı çeviriyle soruları cevaplıyordu. Ona Türkiye'nin geleceğiyle ilgili görüşünü sordular:
"Siz jeopolitik olarak çok ayrıcalıklıbir yerdesiniz. İki kıtayı bağlayan iki boğaz sizin heç en büyük şansınız hem de en büyük şanssızlığınız. Durumu çok iyi yönetirseniz, dünyaya hakim olabilirisiniz, ama yönetemezseniz sizi yönetenler çok olur. Ve bu durumda sizin ne onduğuuzu isterler ne de öldüğünüzü. Öyle ya da böyle bu coğrafyada onlar için tampon bölgesiniz, geçmişinizi biliyorlar. Bütün sorunları odağı bu coğrafyanın sorumluluğunu almaktansa sizin yarı ölü halinize bile razı onlar." demişti.
Çağrınız çok doğru ama... treni kaçırdık mı ne?!?!.....
MÜSLÜM BAYRAM
ancak bizi suyumuzla dahi bölebilmek
varsa serde
ne mümkün
nice saygılarımla
Gelişen ekonomilerle insanlarda bütün sosyal olguları ile gelişir. Nasıl fertler refah düzeyi arttıkça bağımlılık düşüncesi ortadan kalkar. Devletlerde öyledir güçlü devletler ekonomisi ve buna bağlı olarak sosyal yapıların kültürel olarak gelişmesi diğer devletlere bağımlılığı azaltır. Bizde san ki insanların refahı biat kültürünü azaltacağı için san ki bilinçli olarak gelişme engelleniyor gibi bir izlenimim var insanları bir sürü psikolojisine sokarak onları gütmek siyaseten birilerinin işine geliyor. Bakın her yer satılıyor. İnsanlar genel olarak % 50 daha fakirleşti. Yani ağaya mahkum bir ortam hazırlanıyor.
Yoksa bu ülke bütün zenginlikleri ile ve genç nüfusu ile çok dinamik bir ülke.
Fakat basiretsiz yönetimler iktidar hırsları ile bir müddet sonra yalaka tavırların güdümünde kendilerini her şeyin üstünde tanrısal güçle donatmaya çalışıyorlar.
Yani "padişahım sen çok yaşa" dalkavukluğu her şeyin önüne geçiyor. Adaletin durumu zaten ortada. Adalet olmayan yerde gelişme zaten olmaz.
Allah sonumuzu hayır eylesin ucuz politikalarla gidiyoruz bakalım.
Tebrik ederim yazan kalemi. Kaleminiz her zaman kavi olsun değerli dost.
Selam saygı ile.
MÜSLÜM BAYRAM
yorum abim
yorumlayan yüreğine sağlıklar dilerim
(üstad sorunlar çok büyük, sadece teknoloji olsa iyi..)
Hello Biladerim..
Okudum ki, sizin de kraliyet sarayınızda sizleri yüzlerce yıl sömürmüş bir aile varmış. Kraliçe dediğiniz, başbakanınıza Breixt görüşmeleri için mi nedir, meclisininizin toplanmasını engellemek için yetki vermiş. İnanın çok üzüldüm. Bizim buralarda da az çok benzer süreçler yaşanıyor.
Öyle yada böyle bir şekilde bu saray, külliye, tapınak, cami, kilise esaretinden son 200 yılda dünyaca kurtulmak için ilk adımları attık. Elbette çok acılar çektik, 1. Ve 2. Dünya savaşlarında silah reislerinin (sizler lord veya baron diyorsunuz sanırım) ellerinden tüm dünya alt ve orta gelirlileri olarak çok canlar verdik, birbirimizin kanını birbirimize döktürdüler. Sanırım sizleri kandıranlar Anglikan kilisesi mensupları, bizleri de arapların dümenine girmiş devşirmeler kandırmaya devam ediyorlar. Krallar, sultanlar, reisler, dükler vb.lerinin din alimi, şeyh veya papaz olarak geçinen ve bunlara tabii olan müritlerinin birbirleriyle çıkar anlaşmaları yaparak genel çoğunluğu kandırma stratejileri tarihin karanlık devirlerinden beri devam ediyordur.
Bizler hukuksuz Khk’lar ile hukuk savaşı veriyoruz, umarım sizler de breixt görüşmlerinde size göre güneyde kalan Alman ve Fransız milletinin hukuk süvarileriyle birlik olup, sarayların, kraliyetlerin savaş açtığı; öyle yada böyle bir şekilde sahip olduğumuz demokrasiye sahip çıkacağınıza inanıyorum. Bizim buralarda bir de kayyım mıdır, kayyum mudur, kuyum mudur başka sorunlarımız da var. 68 kuşağının tarlası sürülmüş beyinlerinden bizler daha kurtulamadık, sizler de baronlarınız düklerinizin kraliyetiniz sulta ve cuntalarından kurtulamadınız..
Bizlerin yaşadığı acıların, benzerini arap dünyası da yaşamaktadır. Azınlıklar en çok “din” denilen sömürü aracını kullanarak vahişiliklerini de güleryüz, hoşgörü cennet ve cehennem vb anlatımlarıyla örterek çoğunluk olan bizlere kabul ettiriyorlar. Arapların sosyal düzenini sizleri nasıl açıklayabilirim, belki sizler de 1. Dünya savaşında geldiğiniz bölgelerdeki vahşi sosyal hiyerrarşiyi görmüşsünüzdür ve bu açıklıkları kullarak da savaşa dahil olmuşsunuzdur. Elbette petrol yatakları meselesi de önemlidir.
Bizlerin, Yavuz denilen Selim’in ekonomik savaştan etkilenmemek için başlattığı doğu seferinden sonra kültür ve düşünce dünyamızın nasıl değiştiğini anlatmak uzun sürer. Bizleri de sünni ve alevi olarak böldüler ve kendi içimizde yüzyıllardır savaştırıyorlar.
Sizlerin kraliyet mekanlarında, bizlerin sultanlık mekanlarında, anglikan kiliselerinin taş duvarlarının arasındaki fısıltılarda, cami ve tekkelerin içindeki fısıltılardan insanlık için doğru ve dürüst ve eşit ve insanca bir fikir asla çıkmadığını tarihin tozlu yaprakların sizler de okumuş olmalısınız.
Okuyup araştırmadıysanız , okuyup araştırınız.
Elbette sizlerle bizler epey farklıyız lakin özünde insanız, okuyup araştırdıkça da daha çok aydınlıyoruz. İngiliz ile İrlandalı ve Türk ve Kürt çatışmalarını hangi saray ,lord ve reis şempanzeleri ile din yalancıları körüklüyorsa umarım bunların üstesinden el birlik geleriz.
Elbette meclise gönderdiklerimizi sizler gibi bizler de sokaklarımızdan, mahallerimizden veya şehirlerimizden kendimiz seçmiyoruz, saraylardan, krallıklardan icazet almış, dini yalancılar tarafından kabul görmüş kendilerini mühürletmiş insanların vekillerimiz olduğu da artık devrimizde malumdur. Ki seçtiklerimizin yalan -yanlış, hak yiyen, torpillerle ayrıcalıklı işlere mahal vermeyen sistemler ve denetim mekanizmaları kurmamız da önemli. Bu sistemleri bu devirde kurmayı umarım başarırız.
İşin doğrusu, sizde demokrasi nasıl işliyor tam olarak bilemiyorum,
Vekilllere verdiğiniz maaşlar ve ayrıcalıklar, eğitim sistemlerinin içinde aydın kalabilmiş teacherlerimize verdiklerinizle aynı mı, eşit mi? Yoksa sizlerde de hukuksuz kanunlarla, “Bir kişiye tam dokuz, dokuz kişiye bir pul. (nfk) özetinde hukuksuzluklar at başı mı gidiyor?
Değerli biladerim,
Bizim buralarda bir de belediye başkanlarının belediye şirketlerinden en az 2- en çok 10-15 vb sayıda maaş aldıkları basına yansıdı. Sizlerde bu işler nasıl yürüyor, var mı sizlerde de böyle kepazeler bilemiyorum.
Umarım bu özet mektubum sizlerin edebiyat sitelerine düşer ve sizler de bana ulaşırsınız, Meclisinizin kraliçe yetkisiyle gasp edilmesinin beni de üzdüğünü, teessürlere boğduğunu bilmenizi isterim.
Saygılarımla,
Esen kalınız..
Allah için zikr kendin için bayram sayılır bundan hayat kadarı insan karşılaştırılması değil veya münakaşa aykırı bir durumun içler acısı halidir. İslam kayıb olan bir din değil ki kaybolmuş gibi gözüken de değil gözüken ama varlığını insan doğumundan ölümüne kadar varlığın içerisinde varlığını sürdüren bir süreçtir.Saygılar
MÜSLÜM BAYRAM
okuyan yüreğine sağlıklar dilerim
Boş ver ağam...
Rüşvetleri, hediye diye almaya devam..
Cuma günleri bir kaç ayet hadis tebrik mahiyetinden sallamaya devam..
Daha çok denilecek var da,
Boş ver ağam..
Ya herro ya merro mu derler yeni neslin diliyle..
Aynen öyle..
Ölü toprağı örtülmüş çoktan üzerimize..
Su hortumuyla kabirden nefes çalışıyoruz işte ülkece, milletce..
Buna da şükür Elhamdülillah!
Al tesbihi devam zikre.. hay maşaallah..
Nazar değmesin inşaallah..
.
.
.
ironidir yaptığım, sen anlarsın hocam..
Saygılarım ve hürmetlerimle...
MÜSLÜM BAYRAM
boşvere
ne hale geldik türküsü geldi aklıma
;))
bana açıklama yapma lütfen kelimeleri seçmeden direkt yaz
ben niyeti sezerim
meraklanma sakın
saygılarımla