- 402 Okunma
- 0 Yorum
- 1 Beğeni
TEKÂMÜL
İbn Haldûn hayatı iki guruba ayırmaktadır.
1-Göçebe Hayat
2-Yerleşik Hayat
İbn Haldûn, sosyal olayların yaptırımı konusunda Emile Durkheim’e, sosyal baskı nazariyesi ile de Gabriela Tarde’nin taklit teorilerine öncülük etmektedir. İbn Haldûn asabiyet nazariyesinde determinist görüşe sahiptir. Tavırlar nazariyesinde beş tavır (dönem) vardır:
Zafer, Mutlakıyet, Refah, Barış, İsraftır, ayrıca Cömertliktir.
Her asabiyet bu beş tavra geçiştir. İbn Haldûn’dan etkilenen Türk mütefekkirleri şunlardır:
Kâtip Çelebi, Naima ve Ahmet Cevdet Paşa’dır.
Pozitif Felsefe ve Tekâmülcü Din Nazariyesi:
Auguste Comte göre; statik açıdan topluma baktığımızda aile, devlet ve din münasebetlerinin temel unsur olduğu görülür. Dinamik sosyal bakımdan toplumların tekâmül kanunlarını araştıran A. Comte, bunu üç hal kanununda sistemleştirmektedir ve bu sistemi de din üzerine kurmaktadır. Nitekim insanlığın ilk düşünce şekli, dünya görüşü ve hayat anlayışı teolojiktir, yani dindir. Sonra metafizik çağı gelmekte, bundan sonra da pozitivizm çağı gelmektedir. A. Comte, pozitif devirde insanlığın pozitif bir dine sahip olması gerektiğini savunarak bu günün insanlığında dinin topluma tapınma şeklinde olması gerektiğini ifade etmektedir.
H. Spancer’e göre; hâkim olan düşünce sosyal âlemin biyolojik âlem gibi organik sistemler bütünü olarak taklit edilebileceği şeklindendir. Spancer de dinin ilahi yanını bırakarak bununla birlikte o dinin sosyal bir realite olduğunu kabul etmektedir. Ayrıca ilimle din arasında bir çatışma olduğunu da savunmaktadır. Spancer’e göre bir toplum ne kadar basitse dini ve inancı da o kadar basittir. Ona göre mistizm ve zühd bütün dinlerde görülmekte olan evrensel bir karaktere sahiptir. O, dini basite alması sebebiyle tenkit edilmiştir. Aynı şekilde toplumların hayatın düz bir hat üzerinde seyreden bir tekâmüle icra etmek istemesi, üstelik bu tekâmülün dinde de geçerli olduğunu öne sürmesi de çok tenkit edilmiştir…
18.08.2019
Yozgat
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.