- 228 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
ÖLÜM SENİ BEKLİYOR BÖLÜM- 11
ÖLÜM SENİ BEKLİYOR BÖLÜM- 11
Sabah yediyi sekiz geçe uyandı. Ağzı şap gibiydi, yataktan kayarak çıktı. Serra’ya bir göz attı. Kız savunmasız masum bir halde uyuyordu. Dudaklarına bir öpücük kondurarak sarstı.
Kız gözlerini açarak, ‘’ Ohh ne çabuk sabah olmuş’’ diye söylendi. ‘’ Hadi kalk uykucu, ben banyoya giriyorum.’’
Buz gibi suyun altında, birkaç dakika durduktan sonra, titreyerek duştan çıktı. Kurulandı ve giyinerek mutfağa yollandı.
‘’ Hadi Serra! Çay hazır ama önce duşu ziyaret edeceksin. Bugün çok işimiz var.’’
‘’ Tamam, canım, on dakikada hazırım sen çayları koy.’’
Asayişin bahçesine girdiğimizde kaza yapan taksinin bahçeye getirilmiş olduğunu gördük. ‘’Olay yeri taksiyi almamış mıydı Serra?’’
‘’ En son gördüğümde götürüyorlardı.’’
Asayişe çıktığımızda, Sedat Amir dâhil, ekibin tam kadro bizi beklediğini gördük. Sedat Amir,
‘’ Nerede kaldınız çocuklar?’’
‘’ Geldik Amirim, hemen çalışmaya başlayalım.’’
Olgun’dan aldığım haritayı masanın üzerine yaydım.
‘’ Amirim Narkotikteki arkadaşlar gelmedi mi?’’
Sedat Amir,
‘’ Heval, Narkotiği ara operasyona katılacak arkadaşlar hemen gelsinler.’’
Yirmi dakika sonra Asayiş yükünü almıştı. Haritanın başına geçtim,
‘’ Bu operasyon, eş zamanlı iki aşamada olacak. Birinci aşamada silahlar fenerin beş yüz metre kadar doğusunda karaya çıkarılıp tırlara yüklenecek. Burada Asayiş şube devreye girecek. Tırlar Ahmetli köyünün içinden geçip, köyün dışında bulunan bir villanın bahçesine girecek. Bu sırada Asayiş villanın etrafında konumlanacak. Kapı bize içerden bir arkadaşım tarafından açılacak. Sorusu olan var mı?’’
Heval,
‘’ Tırları villaya girmeden ele geçirirsek işimiz daha kolaylaşmış olmaz mı?’’
Cahit,
‘’ Onu da düşündüm. Zaten tırları benim adamlarım kullanacak. Benim amacım büyük başı yakalamak.’’
Sedat Amir,
‘’ Bu nasıl olacak?’’
‘’ Amirim, siz villanın etrafında kuş uçurtmayın gerisini ben hallederim. Akşam saat sekizde Asayişin minibüsünü Haznedar’da Haznedar pasajının önüne gönderin oradan dört kişi alacağım gerisi kolay. Şimdi ikinci aşamaya geçiyorum. Narkotikteki arkadaşlar, siz Sofular plajında konumlanacaksınız. Uyuşturucuları plajdan karaya çıkartacaklar. Uyuşturucuları getiren kaçakçıları etkisiz hale getirip, orada bekleyen minibüse uyuşturucuları yükleyeceksiniz. Sofular köyünden geçip, ormanlık arazinin kenarında bulunan depoya getireceksiniz. Musa Amirim, sizde deponun etrafında kuş uçurmayacaksınız. Büşra baş komiser, siz Narkotikçilerle çalışacaksınız.’’
Büşra Baş komiser,
‘’ Nedenini anlayamadım?’’
‘’ Nedeni çok basit. Ufak bir hesaplaşma olacak. Bana Cihanbeyli’yi getireceksin. Bu rica değil bir emir telakki edin. Birine olan borcumu kapatmak istiyorum. Ön hazırlıkların hava kararıncaya kadar halledilmesini istiyorum. Gece yarısından sonrada operasyon başlayacak. Gece dürbünlerini de unutmayalım. Allah hiç birimizi utandırmasın. Şimdi benim bir, iki yere telefon etmem lazım.’’
Sedat Amir,
‘’ Odama geçelim Cahit, Musa Amirim sizde buyurun.’’
Sedat Amirin bir şeye kızdığı her halinden belliydi. Burnundan soluyordu. Odasına geçtik.
‘’ Bu ne demek oluyor Cahit? Operasyonu tehlikeye atıyorsun?’’
‘’ Amirim bana güvenin dışardan bize katılacak dört arkadaşa, bana nasıl güveniyorsanız onlara da güvenin. Ben onların dilinden konuşacağım.’’
Sedat Amir,
‘’ Siz ne diyorsunuz Musa amirim?’’
Musa Amir,
‘’ Ben kendime güvenmem ama Cahit’e kefil olurum.’’
‘’ O zaman hazırlıklara başlayalım.’’ Cahit, ‘’ Musa Amirim, Dikkati çekmemek için, Sofular köyünden girmeyin. Ters istikametten ormanlık araziden girip depoyu sarın.’’
Sedat Amirin odasından çıkıp Serra’nın yanına gittim.
‘’ Olay yerinden parmak izlerinin raporu geldi mi?’’ Serra,
‘’ Raporu şimdi Leyla’dan aldım.’’ ‘’ Eşleşme var mı?’’ Konuşmaya Büşra Baş komiser karıştı, ‘’ Var, Cihanbeyli.’’
İlk defa Cahit’in küfürlü konuştuğuna şahit oldum, ‘’ Vay orospu çocuğu, ama tahmin etmiştim. Neden onu sana havale ettim anladın mı Büşra Baş komiser?’’
Sıra Lazo’yu aramaya geldi. Üçüncü aramadan sonra cevap verdi. ‘’ O telefonu yanında süs olarak taşıyorsun Lazo?’’
‘’ Ne oldu bir problem mi var Cahit?’’
‘’ Problem yok, beni iyi dinle. Akşam sekizde pasajın önünde yürekli üç arkadaşınla beni bekle. Sizi alacağım.’’
‘’ Bir durum varsa daha kalabalık gelelim.’’
‘’ Tır kullanabilir misin? En fazla on dakikalık bir yol.’’
‘’ Tır değil, uçak bile kullanırım.’’
‘’ Abartma istersen ama aklımda bulunsun. Bana tır kullanacak seninle beraber bir kişi daha lazım. Arkadaşların iri yarı ve bol sakallı olsun.’’
‘’ Tamamdır o tarafını düşünme.’’
‘’ Anlaştık o zaman, bugün fazla piyizlenmeyin. Bana ayık adam lazım. Sonra ben size bir kıyak yaparım. Akşama görüşürüz.’’
’’ Serra, çıkıyoruz istediğim malzemeler arabaya yüklendi mi?’’
‘’ Her şey tamam.’’
‘’ Ben çıkmadan, son defa Sedat Amiri göreyim. Beni arabanın yanında bekle.’’
Sedat Amirin odasına doğru yürüdüm. Başımı kapıdan uzatıp,
‘’ Amirim biz çıkıyoruz, daha sonra haberleşiriz.’’
‘’ Yolun açık olsun Cahit dikkatli olun. Biraz sonra bizde harekete geçiyoruz.’’
Saat sekizi geçiyordu, minibüsü pasajın önüne çektim. Bizim çocuklar pasajın önünde dikiliyordu. Başımı camdan çıkarı, ‘’ Atlayın yolumuz uzun.’’ Vakit kaybetmeden yola koyulduk.
Lazo,
‘’ Daha ne yapacağımızı tam olarak anlatmadın?’’
‘’ Önce arkadaşlarınla tanıştır beni.’’
‘’ Sağımda oturan Kenan benimle beraber tırlardan birini kullanacak. Solumda oturan arkadaşım, Süleyman.’’
‘’ Tanıştığımıza memnun oldum çocuklar, ben Cahit Baş komiser. Arkadaşım Serra Komiser.’’
Saat ona doğru uzaktan feneri gördük. Minibüsü uygun bir yere çekerek,
‘’ Arkadaşlar şu andan itibaren gizli bir operasyonun bir parçasısınız. Aranızda kendine güvenmeyen varsa şimdi geri dönsün. Her şeyden evvel burada gördükleriniz, yapacaklarınız ve duyduklarınız burada kalacak. Lazo sen önden gidecek tırı kullanacaksın. Kenan peşinden gelecek. Şimdi, Serra çelik yelekleri ve maskeleri çıkar ve dağıt. Yelekleri giyin. Silahları dağıt, mecbur kalmadıkça silahları kullanmak yok. Sorusu olan var mı?’’
Kimseden ses çıkmayınca, arabayı çalıştırdım. Sahile iyice yaklaştık.
‘’ Sevkiyat gece yarısı başlayacak. Benim yelek ve maskemi ver Serra. Dürbünü de uzatıver. Ben tamam demeden kimse harekete geçmeyecek. Herkes kendine bir hedef seçecek. İlk işimiz herkesi etkisiz hale getirmek.’’
Hareketsiz geçen iki saatten sonra silah yüklü geminin sahile iyice yaklaştığını gördüm. Bu sırada tırlarda kıyıya yanaştı. Silahların nereden karaya çıkacağı belli oldu. Konumumuzu biraz daha değiştirdik.
2
Birden kafamda bir şimşek çaktı. Yeni planımızı uygulamak için henüz geç kalmamıştım. Bizimkilere dönerek, ‘’ Baylar ve hanımefendi. Şu ana kadar söylediklerimi unutun. B planına geçiyoruz. Serra, şaşkın, şaşkın ‘’B planımız varda ben mi bilmiyorum?’’
‘’ Arkadaşlar, siz burada biraz bekleyin. Serra, sende yanı başındaki çantayı al benimle gel.
Arabadan çıkıp, ilerdeki çalılıkların arkasına geçtik. Çantayı açıp etekle tişörtü Serra’ya uzatarak bunları giy. Bu arada bende üzerimi değiştirmeye başladım. Biraz sonra iki şapşal aşığa dönmüştük. Üzerine giydiği tişörtün iki düğmesini daha açtım. ‘’Şimdi daha seksi görüneceksin ve dikkatleri üzerimize çekeceğiz. Buda bizim işimizi kolaylaştıracak. Üzerimizden çıkan giysileri çantaya tıkıştırdıktan sonra, Minibüse döndük.
Çocuklar bizi görünce, önce afalladılar.
‘’ Şimdi beni iyi dinleyin, biz iki aşığız elimizde viski şişesi, öpüşüp koklaşarak tırı yanına gideceğiz. Lazo sen elinde dürbün bizim her hareketimizi gözleyeceksin. Bütün dikkatleri bizim üzerimizde yoğunlaştığı anda şarkı söylemeye başlayacağız. Bunu işaret kabul edin siz harekete geçeceksiniz. Her şey bir anda olup bitmeli. Adamları gafil avlayıp zararsız hale getireceğiz. Silahını Lazo’ya ver Serra, benimkini de al Kenan.
Lazo,
‘’ İyide viski nerede?
Şişeyi yanı başımdan alarak, ‘’ Her zaman bir şişe taşırım yanımda.’’
Torpido gözünden açacağı alarak şişeyi açtım. Serra’ya uzatarak, ‘’ Birkaç yudum iç iyi gelecek merak etme.’’ Bende birkaç yudum içtim. Avucuma dökerek Serra’nın üzerine serpiştirdim. Aynı işlemi kendi üzerimde de uyguladım. Artık beklemekten başka işimiz kalmamıştı. Bu arada Sedat Amirle de konuştum her şey istediğim gibi gidiyordu.
Silahların tıra yüklenmesi yaklaşık iki saat sürdü. Sahne alma sırası bize gelmişti.
Sabah yediyi sekiz geçe uyandı. Ağzı şap gibiydi, yataktan kayarak çıktı. Serra’ya bir göz attı. Kız savunmasız masum bir halde uyuyordu. Dudaklarına bir öpücük kondurarak sarstı.
Kız gözlerini açarak, ‘’ Ohh ne çabuk sabah olmuş’’ diye söylendi. ‘’ Hadi kalk uykucu, ben banyoya giriyorum.’’
Buz gibi suyun altında, birkaç dakika durduktan sonra, titreyerek duştan çıktı. Kurulandı ve giyinerek mutfağa yollandı.
‘’ Hadi Serra! Çay hazır ama önce duşu ziyaret edeceksin. Bugün çok işimiz var.’’
‘’ Tamam, canım, on dakikada hazırım sen çayları koy.’’
Asayişin bahçesine girdiğimizde kaza yapan taksinin bahçeye getirilmiş olduğunu gördük. ‘’Olay yeri taksiyi almamış mıydı Serra?’’
‘’ En son gördüğümde götürüyorlardı.’’
Asayişe çıktığımızda, Sedat Amir dâhil, ekibin tam kadro bizi beklediğini gördük. Sedat Amir,
‘’ Nerede kaldınız çocuklar?’’
‘’ Geldik Amirim, hemen çalışmaya başlayalım.’’
Olgun’dan aldığım haritayı masanın üzerine yaydım.
‘’ Amirim Narkotikteki arkadaşlar gelmedi mi?’’
Sedat Amir,
‘’ Heval, Narkotiği ara operasyona katılacak arkadaşlar hemen gelsinler.’’
Yirmi dakika sonra Asayiş yükünü almıştı. Haritanın başına geçtim,
‘’ Bu operasyon, eş zamanlı iki aşamada olacak. Birinci aşamada silahlar fenerin beş yüz metre kadar doğusunda karaya çıkarılıp tırlara yüklenecek. Burada Asayiş şube devreye girecek. Tırlar Ahmetli köyünün içinden geçip, köyün dışında bulunan bir villanın bahçesine girecek. Bu sırada Asayiş villanın etrafında konumlanacak. Kapı bize içerden bir arkadaşım tarafından açılacak. Sorusu olan var mı?’’
Heval,
‘’ Tırları villaya girmeden ele geçirirsek işimiz daha kolaylaşmış olmaz mı?’’
Cahit,
‘’ Onu da düşündüm. Zaten tırları benim adamlarım kullanacak. Benim amacım büyük başı yakalamak.’’
Sedat Amir,
‘’ Bu nasıl olacak?’’
‘’ Amirim, siz villanın etrafında kuş uçurtmayın gerisini ben hallederim. Akşam saat sekizde Asayişin minibüsünü Haznedar’da Haznedar pasajının önüne gönderin oradan dört kişi alacağım gerisi kolay. Şimdi ikinci aşamaya geçiyorum. Narkotikteki arkadaşlar, siz Sofular plajında konumlanacaksınız. Uyuşturucuları plajdan karaya çıkartacaklar. Uyuşturucuları getiren kaçakçıları etkisiz hale getirip, orada bekleyen minibüse uyuşturucuları yükleyeceksiniz. Sofular köyünden geçip, ormanlık arazinin kenarında bulunan depoya getireceksiniz. Musa Amirim, sizde deponun etrafında kuş uçurmayacaksınız. Büşra baş komiser, siz Narkotikçilerle çalışacaksınız.’’
Büşra Baş komiser,
‘’ Nedenini anlayamadım?’’
‘’ Nedeni çok basit. Ufak bir hesaplaşma olacak. Bana Cihanbeyli’yi getireceksin. Bu rica değil bir emir telakki edin. Birine olan borcumu kapatmak istiyorum. Ön hazırlıkların hava kararıncaya kadar halledilmesini istiyorum. Gece yarısından sonrada operasyon başlayacak. Gece dürbünlerini de unutmayalım. Allah hiç birimizi utandırmasın. Şimdi benim bir, iki yere telefon etmem lazım.’’
Sedat Amir,
‘’ Odama geçelim Cahit, Musa Amirim sizde buyurun.’’
Sedat Amirin bir şeye kızdığı her halinden belliydi. Burnundan soluyordu. Odasına geçtik.
‘’ Bu ne demek oluyor Cahit? Operasyonu tehlikeye atıyorsun?’’
‘’ Amirim bana güvenin dışardan bize katılacak dört arkadaşa, bana nasıl güveniyorsanız onlara da güvenin. Ben onların dilinden konuşacağım.’’
Sedat Amir,
‘’ Siz ne diyorsunuz Musa amirim?’’
Musa Amir,
‘’ Ben kendime güvenmem ama Cahit’e kefil olurum.’’
‘’ O zaman hazırlıklara başlayalım.’’ Cahit, ‘’ Musa Amirim, Dikkati çekmemek için, Sofular köyünden girmeyin. Ters istikametten ormanlık araziden girip depoyu sarın.’’
Sedat Amirin odasından çıkıp Serra’nın yanına gittim.
‘’ Olay yerinden parmak izlerinin raporu geldi mi?’’ Serra,
‘’ Raporu şimdi Leyla’dan aldım.’’ ‘’ Eşleşme var mı?’’ Konuşmaya Büşra Baş komiser karıştı, ‘’ Var, Cihanbeyli.’’
İlk defa Cahit’in küfürlü konuştuğuna şahit oldum, ‘’ Vay orospu çocuğu, ama tahmin etmiştim. Neden onu sana havale ettim anladın mı Büşra Baş komiser?’’
Sıra Lazo’yu aramaya geldi. Üçüncü aramadan sonra cevap verdi. ‘’ O telefonu yanında süs olarak taşıyorsun Lazo?’’
‘’ Ne oldu bir problem mi var Cahit?’’
‘’ Problem yok, beni iyi dinle. Akşam sekizde pasajın önünde yürekli üç arkadaşınla beni bekle. Sizi alacağım.’’
‘’ Bir durum varsa daha kalabalık gelelim.’’
‘’ Tır kullanabilir misin? En fazla on dakikalık bir yol.’’
‘’ Tır değil, uçak bile kullanırım.’’
‘’ Abartma istersen ama aklımda bulunsun. Bana tır kullanacak seninle beraber bir kişi daha lazım. Arkadaşların iri yarı ve bol sakallı olsun.’’
‘’ Tamamdır o tarafını düşünme.’’
‘’ Anlaştık o zaman, bugün fazla piyizlenmeyin. Bana ayık adam lazım. Sonra ben size bir kıyak yaparım. Akşama görüşürüz.’’
’’ Serra, çıkıyoruz istediğim malzemeler arabaya yüklendi mi?’’
‘’ Her şey tamam.’’
‘’ Ben çıkmadan, son defa Sedat Amiri göreyim. Beni arabanın yanında bekle.’’
Sedat Amirin odasına doğru yürüdüm. Başımı kapıdan uzatıp,
‘’ Amirim biz çıkıyoruz, daha sonra haberleşiriz.’’
‘’ Yolun açık olsun Cahit dikkatli olun. Biraz sonra bizde harekete geçiyoruz.’’
Saat sekizi geçiyordu, minibüsü pasajın önüne çektim. Bizim çocuklar pasajın önünde dikiliyordu. Başımı camdan çıkarı, ‘’ Atlayın yolumuz uzun.’’ Vakit kaybetmeden yola koyulduk.
Lazo,
‘’ Daha ne yapacağımızı tam olarak anlatmadın?’’
‘’ Önce arkadaşlarınla tanıştır beni.’’
‘’ Sağımda oturan Kenan benimle beraber tırlardan birini kullanacak. Solumda oturan arkadaşım, Süleyman.’’
‘’ Tanıştığımıza memnun oldum çocuklar, ben Cahit Baş komiser. Arkadaşım Serra Komiser.’’
Saat ona doğru uzaktan feneri gördük. Minibüsü uygun bir yere çekerek,
‘’ Arkadaşlar şu andan itibaren gizli bir operasyonun bir parçasısınız. Aranızda kendine güvenmeyen varsa şimdi geri dönsün. Her şeyden evvel burada gördükleriniz, yapacaklarınız ve duyduklarınız burada kalacak. Lazo sen önden gidecek tırı kullanacaksın. Kenan peşinden gelecek. Şimdi, Serra çelik yelekleri ve maskeleri çıkar ve dağıt. Yelekleri giyin. Silahları dağıt, mecbur kalmadıkça silahları kullanmak yok. Sorusu olan var mı?’’
Kimseden ses çıkmayınca, arabayı çalıştırdım. Sahile iyice yaklaştık.
‘’ Sevkiyat gece yarısı başlayacak. Benim yelek ve maskemi ver Serra. Dürbünü de uzatıver. Ben tamam demeden kimse harekete geçmeyecek. Herkes kendine bir hedef seçecek. İlk işimiz herkesi etkisiz hale getirmek.’’
Hareketsiz geçen iki saatten sonra silah yüklü geminin sahile iyice yaklaştığını gördüm. Bu sırada tırlarda kıyıya yanaştı. Silahların nereden karaya çıkacağı belli oldu. Konumumuzu biraz daha değiştirdik.
2
Birden kafamda bir şimşek çaktı. Yeni planımızı uygulamak için henüz geç kalmamıştım. Bizimkilere dönerek, ‘’ Baylar ve hanımefendi. Şu ana kadar söylediklerimi unutun. B planına geçiyoruz. Serra, şaşkın, şaşkın ‘’B planımız varda ben mi bilmiyorum?’’
‘’ Arkadaşlar, siz burada biraz bekleyin. Serra, sende yanı başındaki çantayı al benimle gel.
Arabadan çıkıp, ilerdeki çalılıkların arkasına geçtik. Çantayı açıp etekle tişörtü Serra’ya uzatarak bunları giy. Bu arada bende üzerimi değiştirmeye başladım. Biraz sonra iki şapşal aşığa dönmüştük. Üzerine giydiği tişörtün iki düğmesini daha açtım. ‘’Şimdi daha seksi görüneceksin ve dikkatleri üzerimize çekeceğiz. Buda bizim işimizi kolaylaştıracak. Üzerimizden çıkan giysileri çantaya tıkıştırdıktan sonra, Minibüse döndük.
Çocuklar bizi görünce, önce afalladılar.
‘’ Şimdi beni iyi dinleyin, biz iki aşığız elimizde viski şişesi, öpüşüp koklaşarak tırı yanına gideceğiz. Lazo sen elinde dürbün bizim her hareketimizi gözleyeceksin. Bütün dikkatleri bizim üzerimizde yoğunlaştığı anda şarkı söylemeye başlayacağız. Bunu işaret kabul edin siz harekete geçeceksiniz. Her şey bir anda olup bitmeli. Adamları gafil avlayıp zararsız hale getireceğiz. Silahını Lazo’ya ver Serra, benimkini de al Kenan.
Lazo,
‘’ İyide viski nerede?
Şişeyi yanı başımdan alarak, ‘’ Her zaman bir şişe taşırım yanımda.’’
Torpido gözünden açacağı alarak şişeyi açtım. Serra’ya uzatarak, ‘’ Birkaç yudum iç iyi gelecek merak etme.’’ Bende birkaç yudum içtim. Avucuma dökerek Serra’nın üzerine serpiştirdim. Aynı işlemi kendi üzerimde de uyguladım. Artık beklemekten başka işimiz kalmamıştı. Bu arada Sedat Amirle de konuştum her şey istediğim gibi gidiyordu.
Silahların tıra yüklenmesi yaklaşık iki saat sürdü. Sahne alma sırası bize gelmişti.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.