- 606 Okunma
- 0 Yorum
- 1 Beğeni
VARAN 1 - İTİN SABUNU
Birileri tarafından suçlanan ve hiçbir suçları olmadığını görenlerin cevabı bu olsa gerek.
Bugün hava oldukça sıcak, etraf biraz nemli, bayram olduğundan olsa gerek. İnsanlar biraz tedirgin. Unuttum sanmayın hemen kendimi açıklıyorum.
Ben, Hikmetullah Yetkin. Bu gazetenin yaşlı emektarlarındanım. Biraz çok konuşurum, kusura bakmayın. Biraz araştırırım, o konuda da kusura bakmayın. Biraz laf ........ o konuda da kusura bakmayın.
İnsanoğlu yapacakları bir eylemde yaptıkları eylemleri hesaplarlar. Asla gelecek ile sınırlar tanımadıklarını iddia ederler. Oysaki insanoğlundan daha üstün olan biri olduğunu ihmal ediyorlar... Bu yüzdendir ki yaptıkları eylemin hatalı olduğunu düşünüyor ve geç kalıyorlar...
Bende bu hafta araştırdığım ama üstü kapalı mesajı sizlere aktarmak istedim. Biliyorsunuz ki itin sabunu sahibidir. Bende bugün sizlere sahibini anlatacağım.
Zamanında bir çorba parası isteyenlerin ve daha sonra onun düşmanı olarak gün yüzüne çıkması o kişi için çok zor olsa gerek. Hele hele bir emeğini biri alması... Tahmin bile edemeyiz. Evet. Okurlar bana küfür etmeden konuya başlayalım.
Birileri tarafından suçsuz yere hedef tahtası olarak gösteriliyor ve daha sonra suçları olmadığını öğrendiklerinde hakları veriliyor...
Önce sizlere bir örnek vererek başlamak istiyorum:
-Bir küp şekeri alın ve bir boş masaya bırakın. İki gün o şekere hiç dokunmayın. Daha sonra göreceksiniz ki karıncalar o şekerin üzerine dolmaya başlar. Bu işlem bir kaç gün sürer. Şeker bitince, karıncalarda hali ile çekip gider. Daha sonra şekerden kalan bir madde masada kalır. Tabi biraz şekerde kalır ama...
Size soruyorum. Örnekler üzerine Karıncalar, şekeri bitirdikten sonra neden gitti? Yetmedi kalıntıları masada kaldı. Bir türlü silinemedi. bu kalıntılarla o şekeri bırakan kişi tekrar şeker bırakır mı o masaya?
Burada neler anlatmak istediğimi çoğunuz anlamış veya çoğunuzda anlamışsınızdır. Geçen günlerde adalet yerini bulan ve emekleri ile zahmetleri ile canla başla çalışan bir işletmenin hikayesidir bu aslında. Aslında kendi emeklerimizin başkalarının yemesidir. Farklı isimlerle bizleri yamalamalarıdır. O yüzden derki hikmet,"İtin sabununu başına değil, ayaklarına bırakacaksın ki düştüğünü sansın. Kendisi düşsün."
Bana ayrılan sürenin sonuna geldik. Umarım mesaj yerine ulaşmıştır. Tekrar hoş geldin. Tanımazsam da bilmesem de doğru olduğunu ve suçsuz olduğunu biliyorum. Rabbim işlerine bereket versin.
Unuttum bunu demeyi...
Hayata karşı daima gülümse :)
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.