KKTC Adanalılar Derneği Çok İddialı Geliyor

• 28 Temmuz 2019 Pazar 12:09:32

Cumartesi akşamı kısa adı ADAKDER olan Adanalılar Dayanışma Aktivite Ve Kültür Derneği Asbaşkanı Sayın Mehmet Aktaş Bey’i Paşaköy’de ziyaret ettim. Beni, evinin önünde güleryüzle karşıladı.
Evin arkasında yaptırmış olduğu çardağ geçtik. Orada ağırladı beni. Serin, havadar bir yerdi. Ortaya bir masa konmuştu. Kıbrıs’a has hasır sandalyelere oturduk. Biraz sonra kahvelerimiz de gelmişti. Doğrusu çok misapirverper biriydi Sayın Aktaş. Yediğimiz kavunlar çok nefisti…
Önce biraz sohbet ettik. Aslen Adanalı olduğunu, 1975 yılında ailesi ile birlikte Kıbrıs’a geldiğini, önce Dörtyol Köyü’ne yerleştiklerini, burada 2 ay kadar kaldıktan sonra Paşaköy’e yerleştiklerini söyledi.
İlkokulu burada okumuş. Ortaokul için Bayraktar’a gitmiş ve Lefkoşa Türk Lisesi’nden mezun olmuş. Askerlikten sonra Kıbrıs Türk Hava Yolları’nda iş hayatına atılmış. Mehmet Bey, o kadar azimli biri ki çalışırken aynı zamanda da tahsil hayatına devam etmiş. Açık Öğretim Fakültesi’nde Yerel Yönetimler Bölümünü bitirmiş. Bundan sonra da Kıbrıs Türk Hava Yolları’nda yönetici konumuna yükselmiş. Burası kapanınca da Ercan Havaalanı’nda Gümrük Rüsumet Dairesi’ne memur olarak girmiş.
“Hayatımız hep çalışma ile mücadele ile geçti” diye özetliyor hayatını. “Yıllardır burada yaşıyoruz. Burayı çok sevdik, seviyoruz. En güzel yıllarımız burada geçti. Çocukluğumuz, gençliğimiz burada geçti. Yaşlanıp gidiyoruz geleceğe doğru. Burada da yaşlanacağız.” diyor.
Arkadaşlarıyla toplantılar yapıp geçmişi yad ederler, nereden geldiklerini, kökenlerini konuşurlarmış. “Biz bile unutup gidiyoruz geçmişimizi. Hiç değilse bizden sonrakilere unutturmayalım. Kültürümüzü, gelenek ve göreneklerimizi çocuklarımıza öğretelim” demişler. Bunun için de Adanalılar Dayanışma Aktivite Ve Kültür Derneği’ni kurmuşlar.
Ramazan Toklu isimli bir arkadaşlarını Dernek başkanı yapmışlar. Kendisi de asbaşkanlığa getirilmiş.
Mehmet Akbaş, Derneğin kuruluşunu ve kuruluş amaçlarını anlattı: “Adanalılar Dayanışma Aktivite ve Kültür Derneği 12.02.2019 tarihinde kuruldu. Kurucu Üyeler Ramazan TOKLU, Mehmet AKTAŞ, Yılmaz AKTAŞ, Fettah KARAOĞLAN ve Beytullah ŞENGÜL tarafından Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde yaşayan Adanalıların kendi aralarında birlik, beraberlik, dayanışma içerisinde aktiviteler gerçekleştirerek kültürümüzü yaşatmak amacıyla kurulmuştur.
Derneğimizin halen kendi mülkiyetine ait merkezi bulunmamakta olup geçici olarak Paşakent, Kurudere – Paşaköy, Gazimağusa adresinde hizmet etmektedir.” Dernek binanız yoksa toplantıları nerede yapıyorsunuz soruma “Başkanımızın evini şu an ofis olarak kullanıyoruz. Bu konuda devletten de yardım isteyeceğiz. Şu an köyde bir arazi keşfi yapıyoruz. İçişleri Bakanlığı’na müracaat yapacağız. 5-10 dönümlük bir arazinin bize tahsis edilmesini isteyeceğiz. Buraya çok amaçlı bir sosyal tesis yapacağız. İçinde dernek binası, toplantı yerleri, konferans ve seminer yerleri, dinlenme ve oturma yerleri yapacağız.” dedi.
Derneğin amaç ve hedeflerini sorduğumda ise içtenlikle şunları söyledi: “Dernek, öncelikli olarak bölgemizde ve KKTC’nin değişik bölgelerinde yaşayan Türkiye- Adana İli nüfusuna kayıtlı dernek üyeleri ile eşleri ve çocukları, Yönetim Kurulunca derneğin amacı doğrultusunda maddi ve manevi yarar sağlayan, ayrıca Adana ve Adanalılara gönül bağı ile bağlı, Adana’ya gönül veren gerçek veya tüzel kendi aralarında birlik duygusunun geliştirilmesi, kültürünün yaşatılması ve yeni nesillere aktarılması için gerekli çalışmaları yapmak, dernek üyeleri ve sevenleri arasındaki sosyal bağın kurulması, bu konuda birlik ve beraberliğin tesis edilerek, milli ve manevi değerlerin yüceltilmesi, güçlendirilmesi, benimsenmesi ve tanıtılmasına katkıda bulunarak, sosyal dayanışma duygusunu oluşturmak; sosyal yardımlaşma ve dayanışmanın sağlanmasında, birbirleri ile olan ilişkilerini geliştirmek, mesleki tecrübe ve birikimlerini birbirleri ile paylaşmasını sağlamak, kültür değerlerimizin korunması ve gelecek kuşaklara aktarılmasını, bu doğrultuda öncelikli olarak dernek üyeleri arasında dayanışmayı, yardımlaşmayı, işbirliğini ve iletişimi sağlamayı amaçlar.”
Ve özellikle şu sözlerin altını çizerek belirtti: “Dernek amaç ve hedeflerini gerçekleştirirken hiçbir surette siyasi faaliyette bulunamaz, siyasi amaçlara hizmet edemez.” Yani, derneklerinin siyasi bir dernek olmadığını, sosyal, dayanışma, kültür ve sanat derneği olduğunu söyledi. Özellikle gençlere sahip çıkılacağını, onları kötü alışkanlıklardan, kahvehane köşelerinden, kumar ve uyuşturucudan uzak tutmak, onları bu kötülüklerden kurtarmak amacı güttüklerini anlattı.
Dernek faaliyetlerinin geliştirilmesi amacıyla seminerler, konferanslar, sempozyum ve paneller vereceklerini, halk danslarına ağırlık vereceklerini, kültürel ve sanatsal olaylarla üyelerinin karşılarına çıkacaklarını belirtti. Tiyatro, resim, müzik gibi sanat dallarıyla gençlere hizmet vermek istediklerini dile getirdi.
Dernek, kurulmasından kısa bir süre sonra yardımlaşma ve dayanışma faaliyetlerine hemen başlamış. Ramazan Bayramında köydeki tespit edilen ihtiyaçlı kişilere toplam 51 çift ayakkabı tedarik edilerek bunların dağıtımı yapılmış. “Az da olsa amaçlarımızdan birini yerine getirmenin mutluluğunu yaşadık.” diyor. “Her geçen gün daha da kenetlenerek çığ gibi büyük bir aile olacağız. Açtığımız bu kapı sadece Adanalı kardeşlerimize değil, KKTC’ye gönül veren herkese açıktır.” diyor.
ADAK DER olarak bir Kültür Şenliği düzenlemişler. Adana’dan Koza TV’yi davet etmişler. Kültür Bakanlığı tarafından kendilerine bir rehber verilmiş. Bu rehber eşliğinde KKTC’nin birçok turistik yerlerini çekip tanıtıcı bir film hazırlanmış ve Koza TV’de yayınlanmış. Böylece KKTC’nin tanıtım elçiliği görevini de üstlenmişler. Yine Adana’nın ünlü sanatçısı Gül Ahmet Yiğit ile Aşık Osman Akçay davet edilmiş. Şenlikte Geçitkale Belediyesi Halk Dansları Ekibi, Gençlik Dairesi Vadili Master Ekibi, Yerel sanatçılarımızdan Alpmut ve Mahmut Gezer sahne almışlar.
Şenlikte 1000 kişilik yöresel Topalan çorbası ve simit ikram edilmiş. Çocuklukta oynadıkları cüzzam oyunu oynanmış. Büyük ilgi görmüş. Bu nedenle bu şenliği geleneksel haline getirme kararı almışlar.
Sayın Mehmet Aktaş 31 Temmuzda Kurudere Köyü’nde Paşakent Sitesi’nde bir ofis açılacağını ve bu açılışı da yine bir şölen havasında yapacaklarının müjdesini veriyor: “Program çerçevesinde folklor gösterileri, çeşitli eğlenceler, izaz ikramlar yapılacak. Bu şölene de tüm halkımızı davet ediyoruz. Ayrım yapmadan bütün siyasileri, dernekleri, vatandaşlarımızı davet ediyoruz.”
Sayın Mehmet Aktaş, sevincini gizleyemeden asıl müjdeyi veriyor. “14 Eylül gibi yeni bir Kültür Şenliği düzenleyeceğiz. Bu, daha geniş ve daha büyük bir organize olacak. Adanalı, tüm Türkiye’nin tanıdığı ve sevdiği çok ünlü bir sanatçıyı davet ettik. Bizleri kırmayıp davetimizi kabul etti. Kıbrıs’ta sahne alacak. İsmini Dernek başkanımız daha sonra açıklayacak” diyor.
Etkinliklerinin devam edeceğini söyleyerek, “Köylere gidip vatandaşlarla görüşmek istiyoruz. Ne istiyorlar sormak istiyoruz. Onların isteklerine göre hareket etmek istiyoruz.”
Dernekçiliğin zor olduğunu, fedakârlık istediğini belirterek: “Kendinizden vermezseniz olmaz. Üyelerinizin isteklerini yerine getirmek zorundasınız. Onlara hizmet vermek zorundasınız. İnsanların güvenini kazanabilmek en önemli etkendir. Bu güveni kazanabilirsek ne mutlu bize.” diyor.
Son olarak tabela derneği olmak istemediklerini, gerçek manada sosyal, dayanışma ve kültürel bir dernek olmak istediklerini, bu amaçta uğraşacaklarını söylüyor. Gençlere de şu mesajları veriyor: “Gençler bizim geleceğimizdir. Onları spor alanlarına çekmek istiyoruz. Onları eğiterek kültürümüzü onlara unutturmamaya çaba göstereceğiz. Kitap okumalarını istiyoruz. Boş vakitlerini en iyi şekilde değerlendirmelerini, üretmelerini istiyoruz. Bu ülke için, bu toplum için çalışmalarını insanlığa faydalı bireyler olmalarını arzuluyoruz. Bize ulaşan, bizden yardım isteyen veya bizimle çalışmak isteyen herkese kapımız açıktır. Buyursunlar gelsinler. Başımız üzerinde yerleri var. Bu memleketi hep birlikte güzel yarınlara taşıyalım.” diyor…
Biz de kendilerine teşekkür ediyor, çalışmalarında başarılar diliyoruz. Biliyoruz ki hüsnüniyetle çalışanlar daima kazanır ve halk tarafından taktirle karşılanır…