Kahraman Rolü, Rol Aktarımı
Senaristlerin, gazetecilerin, yazarların, şairlerin ve bilakis önder kabul edilen insanların, rol model alınanların( anne baba öğretmen imam siyasetçi düşüce kuruluşu, komutan, reis vb ) gerçekten yaptıkları bu. Ne mi? Kahraman rolünü okura, izleyiciye, düşünüre, çevresine yani sıradan kendi geçimini sağlamaya çalışan bir kişiye vermeye çalışılan kahramanlık rolünden başka bir şey değil.
Yaratıcının da anlatıla gelen dinler tarihinde peygamberlere biçtiği kahramanlık, civanmertlik rolünden başka bir şey değil bence.. Ya sizce?
Bunu yüzyıllardır şamanlar yaptı diye okuyorum tarihi, yanlış mıyım acaba? Mars’ın Kılıcı diye bir film vardır izleyen oldu mu, Tarkan filmlerini, Malkoçoğlu filmlerini, Hun İmp Atila, Çağrı vb.
Sizden yani bizden bir şeyler bekliyorlar, daha doğrusu bizi bir şey yapmaya çalışıyorlar devamlı. Ne yapmaya çalışıyorlar acaba?
Bu sene içinde bir an aklıma geldi, yine böyle yürüyprum ve düşünüyorum.. Sütçü İmam’ın veya Hasan Tahsin’in hikayesini biliyorsunuz değil mi??
Düşünsenize aynı olayları başka bir ülke içinde görebiliriz değil mi?
Mesela bizim en sevmediğimiz millet veya kavim hangisi, sanırım birinci sırada, Avrupa, İkinci Sırada Araplar ve Üçüncü sırada Çin gelmeli. Yüzyıllara göre bu sevmemezlik veya antipatimizin sıralaması değişebilir, Rusları da sevmeyiz aslında işin özünde.Son yüzyılda abd de başı çekiyor.
Düşünün; Rusya, Fransa, Almanya, Abd, Çin bir araya geldi ve İngiltre’ye bir sevr anlaşması imzalattılar ve işgale başladılar. Orada da bir Sütçü İmam çıkmayacak mı sizce veya Hasan Tahsin?
O yüzden sizi kahraman olma durumuna getiren şartlar, koşullar ve olayların nedenini kim ortaya çıkarıyor iyi düşünmek, irdelemek lazım.
Yani şu, Seyit Onbaşı’yı 200-300 kg top mermisini kaldırtma noktasına getiren olayların sıralaması nedir sizce?
Son Osmanlı padişahlarından biri Avrupa’yı ziyaret ettiğinde oradaki belediyecilik faaliyetlerini ile Osmanlıdaki belediye veya sancak idarelerinin durumunu irdelememiz gerekiyor.Kitabın ismi aklımda değil ama 47 günlük bir yolculuktu padişahın avrupa tecrübeleri.
Hiç bir başarı kendiliğinden gelmez kimseye veya bir millete. Düşünmek lazım, Okumak lazım, Zıt okumalar yapmak lazım. Mesela Ruslardan okuyorsanız ikinci dünya savaşını, bir de Almanlardan okumak lazım..
Teknoloji biraz daha gelişirse dil ve tercümanlık konusunda, Rus tarih sitelerine de Alman tarih sitelerine de girebiliriz aslında... Sadece Site değil, kütüphanelerine mesela.. İstediğin gibi araştırma yap...
Gerçek şu ki, insan ömrü de yetmiyor çok fazla okumaya.
Veya diğer milletlerin tarihini kendi gözümüzden değil, onların gözünden de okuyabilirsek daha iyi olur.
Kısa bir beyin jimlastiğinden sonra sormak istediğim soru şu aslında?
Ben veya sen veya o ... nasıl şirk koşabiliriz ki cüssemize bakmadan Tanrı’ya?
Yani kim veya kimler bizi şirk koşuyorsun diye suçlayabilir? Katolik Papazlar mı, Sünni İslam alimleri mi, Şiacılar mı? Neden inatla yüzyıllardır halkı bir şeye dönüştürmeye çalışıyorlar?? Nedeni nedir?
Aslında suçlayamazlar ancak suçlamalarının dayanak noktaları, kültürel ve beyinsel ve algısal gelişimleri sonucunda kendilerini Tanrı’nın yerine koyup diğer insanlara din öğretmeye kalkmak nasıl bir şeydir? Formülü nedir bunun ya hu?
Saygılarımla
Esen kalınız.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.