- 413 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
ANILAR
Oturduğum taş,yerin metrelerce yüksekliğindeki taşlardan herhangi biriydi;sıradandı,gri bir tonu vardı ve can acıtacak kadar sertti.Gökyüzünün masmavi boşluğunda bacaklarımı ileri geri sallıyordum,bu hoşuma gidiyordu,tıpkı çocukluğumdaki gibi bana sonsuzluğun varlığını hissettiriyordu.
Derin bir nefes aldım,ciğerlerime temiz hava dolarken yüzümde huzurun en saf hali vardı.Başımı kaldırdım ve bulutların dağınık,bir o kadar da temiz hallerine baktım.Işık huzmeleri aralarından sızmış,ağaçların tepelerinden demet demet toprağın yüzüne vuruyordu.
Bunun kadar hoş bir görüntüyü hayatımın nadir anlarında görmüşümdür.
İlk geldiğinde tuhaflıklar silsilesinin başlangıcı olacağı aklının ucundan bile geçmezdi.O mutlak oda,hayatının dönüm noktası olacaktı.Bu durum olmasa belki de hiç tanışma fırsatı bulamayacaktı,tanışmak uğur sayılsaydı tabi.Yavaşça kapıyı açtı,korkar adımlarla ilerledi,gelecekten bi haberdi.Herkes onu bekliyordu,ağzından çıkacak kelimelere pür dikkat kesilmişti.Yaptığı mimik ve jestler,söylediği sözler bir an olsun aklından çıkmadı.Yıllar geçtikçe daha çok zihnine işledi,anılar gençleşti.
Unutmak ne mümkündü.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.