İNSANLARIMIZ
İNSANLARIMIZ…
Rıfat Çavuş (Çağıran)
(ANI)
Rıfat Çavuş. “Mehmet Çağıran’in babası olup derya gibiydi. Babam rahmetlik, -Rıfat Çavuş’tan için- “Çok zekiydi.” derdi. Mesela demiş ki: “Öyle zaman gelecek bir günde Kayseri’ye gidip geleceksiniz.” Yine az atmış. Bir saatte işimizi bitirip geliyoruz. Televizyonu anlatmış ortada yokken: “Ankara’da dansöz oynayacak siz burada seyredeceksiniz.” Diye de konuşunca: “Vay vay vay bu kadar da mı atılır?” derlermiş.
Babam muhtar iken Rıfat Çavuş babamın azasıymış. Ermenilerin de azgın zamanı. Babama demiş ki: “Paşa Ağa şu adam -Ermeni’den için- pek tekin adam değil. Biz yolumuzu değiştirek de şuradan gidek.” demiş. Babam da: “Ya olur mu? O bir b.k yiyemez.” Demiş. Adam ağacın arasından çıkmış, gelmiş babamı bıçaklamış. Bu kadar zeki bir adammış. Sonra o devirde çavuş mavuş olmak ta zormuş.”
KAYNAK KİŞİ: Yaşar Eynihan ile yapılan 11.08.2010 tarihli mülakattan…
1939 yılları sonrası evin reisi Rıfat Çavuş. O yalnız evin değil Maazinli kabilesinin, Beyler Mahallesinin de lideri. Son zamanlarda belediye başkanı olarak tüm kasabaya lider olma çabasında. Herkes onun bunu da başaracağına inanıyor…
Rıfat ismi son zamanlarda unutulmuş gibi! Toplum üzerindeki intibaını maddiyata dayanarak sağlamıyor. O’nun saygınlığı zekâsından kaynaklanıyor. Kasabada sürekli gazete okuyan belki de tek kişi. O yıllarda gazete temin etmek, zaman bulup tepeden tırnağa okumak oldukça zor. Ama o ne eder eder gazetesini okur. Her gazetenin meraklısı, imkân bulursa şehirden kendisi alır, ya da birine sipariş eder. Gazetenin Rıfat Çavuş için iyi bir sürpriz olacağını kasabada bilmeyen yoktur. Okur. Başkalarına izah eder.1939-1945 yıllarında evi arı kovanı gibi işlerdi. Dünyada olup bitenleri izah eder, yorumlar yapar. Bu arada mevsimlerin bu yıl nasıl geçeceğini, yağmurun karın ne ölçüde yağacağını, hatta haftanın hangi gününün yağışlı olacağını yorumlar. Oysa dinleyenler böylesi şeyleri bilmenin Allah’a mahsus olduğu görüşündeler. Ama çok zaman Rıfat Çavuş haklı çıkmaktadır.
Gerek böylesi yorumları; gerekse kasabada (fötr) şapkayı giyen ilk kişidir. Artık onun gıyabında konuşanlar, O’nun bilgisini, görgüsünü, yorumlarını okuduğu gazeteden aldığını bilen yok gibidir…
KAYNAK: A. İhsan Özkuzugüdenli “Kapanmayan Yara” isimli kitabı.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.