Hayal Kursak Ki Her Şeyimiz Olsa Mutlu Olur Muyuz
Eğlenmek midir hayatın gayesi… Cebin para dolu, her lüksü yaşamak mıdır mutluluk! Hiç derdin, acının, hastalığın olmaması mıdır yaşamın bütünü… Ne dersem herkes bana uymalı mıdır paylaşmak… Bir elim yağda bir elim balda, çalsın sazlar, çığırsın birileri, dans etsin huriler mi?
Mesela uyanacaksın sabah, bir amacın, bir umudun olmayacak… hizmetçiler hazırlıyor kahvaltıyı, hatta elleriyle yediriyorlar, üstelik hiç bir eleştirisi olmadan zevkle… İşe gitmeyeceksin, iş kaygın da olamayacak… Kim size yeni oyuncaklar icat etse, onları ödüllendireceksin hemen. Hayatında doğrular senin… Yaratıcı diye bir şeye inanmıyorsun da… Hayatının konusu zevk-i sefa!
Ne aile olmak güzel görünüyor, ne babalık, ne amcalık, ne de dayılık…! Akrabada neymiş ki… Sanki yumurtadan çıkmış yılan gibi, kaplumbağa gibi, sanki kuş gibi… Ancak hiç düşmanın da yok.
Hata yapsan da yapmadığını söyleyen hizmetçilerin var, dalkavukların var… Sen hiç hata yapar mısın ki!
Ancak, bu senaryo o kadar bayat ki! İnsan ne kadar doyumsuz, ne kadar da nankördür. Her neye sahipse, fazlasını ister, ister… Parasıyla olmazsa emeği, ruhu, bedeni almak ister! Ama nereye kadar, pili üretir biter, eşyayı yapar eskir, eğlence düzer, içer sızar, ne kadar mutluyum dese yerli yersiz kızar… Oyuncaklarının da bir sınırı var, biter, biter…
Deprem olsa evi yurdu yerle bir olur, volkan patlasa sarayları yıkılır viran olur, lider olsa gün gelir heykelleri yıkılır, tufan olsa kurduğu medeniyet yerle bir olur, hortum olsa içine ne alırsa ölür… Bunlara çaresizdir işte! Ne güneşin gelişine engel olabilir ne de ayın doğuşuna… Ne yapsa gençliği elden gider yaşlanır! Ne kadar dirense ölümü kendisi de tadar. Ne kadar okumayıp cahil kalsa, o kadar rezil rüsva olur. Yani dünya onun olsa, evren onun olmaz, olamaz…Çünkü evrenin bir sahibi vardır zaten, kabul etse de etmese de…
Öğrenir gün gelir firavun gibi, zalim gibi, Nemrut gibi…Ölmek ister de ölemez. Çünkü, Rabbini hep inkar etmiştir. O Rabbinin verdiklerinin sınav olduğunu anlayamamıştır. Etrafında ki dalkavukları, menfaati olanları, kıskananları, içten içten kin duyanları perdelemiştir gözlerini ve kulaklarını… Sen neymişsin demiştir. Aslında hep mutsuz olmuştur ama mutluyum demiştir. Onu gerçekten dinleyen, ona yön veren, onun iyiliği isteyen olmamıştır.
İnsan kör olmuşsa, işitmez olmuşsa, dokunduğundan usanmışsa… Alışkanlıklarına sarılır ve vicdanen ben buyum der, yalnız başına kaldığında… Ben doğruyum, doğru hayatın içindeyim der ama kandırır kendini işte!
Mutluluk, yalnızca Rabbini öğrenmekle, onu tamamiyle kalbinde hissetmekle, aşkı onda aramakla, Onun her yerde olduğunu kabul edip, onu kaybetme korkusuyla mümkün olur ancak, işte insan o zaman özgürdür. Taşıdığı maddi değildir, taşıdığını dünyada ki kimse göremez, yokluktadır. Yıllan derisi gibi bedenden çıkmıştır ruhu. O ruh ki, eleste, Allah, elestü birabbikum-Ben Rabbiniz değil miyim, cevapsa Kalu bela-evet olmuştur. insan bu sözünü unutmuştur dünyaya geldiğinde… Kim onu bulursa yaşarken işte onlar mutludur, özgürdür. Arayan var mıdır, belki… Ama o kadar az ki!
İnsan acı çekmezse mutlu olmaz ve Rabbini de bilmez. Acı, Rahmettir bu yüzden. Asla bu dünyada cennet varmış gibi hayal kurmayın, çünkü bu mümkün değil. Ancak Rabbime istediği gibi kul olun. Biraz meşakkatlidir ama sonu sonsuz mutluluktur.
Selam ve dua ile…
Saffet Kuramaz
YORUMLAR
Geçmiş zamanlarda gazetelerin birinde ''İnsanlık yirmi yıl içinde ölüme çare bulacakmış.'' mealinde bir yazı okumuştum. Çok rahatsız etti beni bu yazı, sonrada düşündüm ve güldüm. Hala bu kafada insanlar var demek ki dedim kendi kendime... Öyle demiyor mu Allah ''Her insanın kaderini kendi çabasına bağlı kıldık.'' İyiyi düşünüp de iyi hareketlerde davranışlarda bulunanlara Allah farklı davranacak bunun tersi kötü düşünüp de insanlara kötülük yapmaya kalkanlarda Allah indinde farklı muamele görecek, böyle bir şey olmasa zaten Allah'ın adaletinden de söz edilemez... Para nedir ki maddiyat nedir ki? Siz mutlu mu zannediyorsunuz elli altmış tane şirketi olup da on tane koruma ile gezen adamları, hiç sanmıyorum... Gerçek mutluluk kulluk bilinci içinde saklı, ah insanoğlu bunu bir anlayabilsen keşke sen de ... Gerçek mutluluk paylaşmakta... Simitinden kopardığın bir parçayı martılara atmaktaki mutluluk kadar güzel bir şey var mı? Bir nineyi trafik ışıklarında karşıdan karşıya geçirmenin verdiği huzuru ne verir insana? Ne zenginlikleri, makamları mevkileri olup da ömrünün sonlarında ölmek için o inanmadıkları Allah'a yalvaran ne azgın kullar gördü şu ihtiyar dünyamız. Gerçek huzur burada işte, gerçek iman ile birlikte... Hepimiz günahkarız o zaman çabalayacağız cennet için ama garanti gibi de görmeyeceğiz asla, umulur ki af ediliriz. Rabbımın rahmeti çok geniştir... Kutlarım yürekten...
saf şiir
Gülüm Çamlısoy tarafından 7/19/2019 11:27:13 PM zamanında düzenlenmiştir.
saf şiir
İnsan acı çekmezse mutlu olmaz ve Rabbini de bilmez. Acı, Rahmettir bu yüzden. Asla bu dünyada cennet varmış gibi hayal kurmayın, çünkü bu mümkün değil. Ancak Rabbime istediği gibi kul olun. Biraz meşakkatlidir ama sonu sonsuz mutluluktur.
Acı.
Acıtanlar.
Sevdiklerimiz dahi bizi kolayca yaralayabilirken...
Çocukluğumdan beri hayal dünyam hep geniş olmuştur lakin zaman içerisinde daha çok ve daha çok canım yandıkça gördüm ki beni mutlu kılan çok farklı değerler daha bir ivme kazanmış.
Gerçekten de acı ve rahmet insanı Rabbine daha çok daha çok yakın kılıyor.
İnancımız olmasa ya da inancı olmayanlar...felaketin ta kendisi ve ne yazık ki; o sefil ve zavallı canlılar kendilerini dünyanın merkezi sanıyorlar ve mazlum daha çok yaralanıyor haris gölgeler varlığınızı öteledikçe lakin Rabbim nasıl da yetişiyor.
Varlık sancılı ve kaygılı iken bizi bize yakın kılan aslında hidayetin basamakları.
Şimdilerde hayallerim yazılarıma eşlik edip ruhuma daha çok huzur veriyor.
Tüm cihanı bile alt eder mümin hele ki İlahi Adaletin zuhur ettiği ve İlahi Aşkla kendimizle yüzleşip huzura da vakıf olduğumuz...
Çok değerli ağabeyim, var olsun yüreğiniz.
İnancın üstüne neyi inşa edebiliriz ki sevginin haricinde elbet yüce Allah'ın kalp gözümüze eşlik eden ulvi varlığı.
Sağ olun var olun.
Bizi bize ve gerçeklere sunan emsalsiz bir çalışmaydı kaleme aldığınız.
Dilerim ki çok kişi okur ve kendine çeki düzen verir.
Allah'a emanet olun.
Selam ve dua ile ağabeyim.