- 633 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
BEKLENTİ
B E K L E N T İ
Ancak ‘nihai beklenti, gerçekten de insan bu kozmolojik ve mucizevi bir biçimleniş içerisindeki bu küçük yeryüzün de bilinçli bir şekilde yaşamaya devam ederken diğer taraftan da farkında olmadan sanki gizemli bir arka plan beklenti hissi içerisinde gibidir.
Söylemek mümkündür ki akıl bulunduğu bu nokta da anlayıp anlamlandıramadığı birçok şey var olsa da birçok şeyin de evrende var olup nasıl çalıştıklarını artık bilmektedir ve hatta her şeyin bir karşılığının da olduğunu çözmüş durumdadır.
Evrende her şeyin bir karşılığı var gerçeği üstünden kısaca özet düşündüğümüzde bu farkında olmadan derin bir nihai beklenti içerisinde olduğumuzun da bir karşılığının var olabileceğini merak etmemiz ve düşünmemiz çok normal olmaktadır.
Öyle ya bir şeyler hissediyor isek nedenlerini düşünmemiz elimizde olmayan bir durumdur demek yanlış olmamalıdır. Zaten de aklımız bunları kendi içinde ve bizden bağımsız yorumlamaktadır ki bilinçsizce de olsa akıl da nihai bir beklenti içerisinde olduğumuzu ve bu beklentimizin bir karşılığının var olabileceğini işaret etmektedir.
Şimdi bu tam anlayamadığımız ama hissettiğimiz olası duruma yine tam tarif edemediğimiz hatta tam çözemediğimiz iki gizemli örneğimizi vermemiz gerekirse diyebiliriz ki öyle ya gerçekte yok olanı sürekli var diyor isek ve o da gerçekten var gibi ise bu hissettiklerimizin birer karşılıkları da neden olmasın.
Vereceğimiz örneklerin konuyla direk alakaları görünmese de gizemleri bakımından benzer oldukları açıktır gerçekten de ilginç bir şekilde gözlerimizin önünde olan ve hala kesin sırlarını bilemediklerimiz var iken başka da olağan üstü şeylerin mümkün olabilecekleri neden olmasın diye düşünmeden de kendimizi alamıyoruz.
Aslında başka da birçok gizemli örnekler çoktur hayatımız da ama biz iki tanesini söyleyelim dedik, mesela rüyalarımızın da bu güne kadar ki bilimsel ya da mantıksal açıklamaları kafalarımızda hala oturmadığı açıktır ve bunun da olağan üstü bir durum olabileceği olasıdır.
Örneklerimize gelirsek birinci örneğimiz var olan karanlığın yokluğudur yani karanlık aslında yoktur. Karanlık ışığın olmadığı gerçeği olsa da gerçekte bir karanlık gerçeği de vardır ancak yine de karanlık her şeye rağmen gerçek değildir ama bunu ispat etmekte çok zordur zira bir karanlık gerçeğini mantıksal olarak yok saymak mümkün değildir.
İkinci örneğimizin bilimsel mantığı olmasına rağmen yine de gizemini tam olarak çözemediğimiz susuzluktur Öyle ya basitçe suya ihtiyaç duyulur ve o suyun da sanki bilinçli bir şekilde susuzluğun karşılığı olarak düşünülmüş olmasıdır ve gerçekten de bunun düşünülüp düşünülmediği konusu da binlerce yıldır karşılık bulamamıştır.
Kısaca geri dönersek diyebiliriz ki bu düşündüklerimizi bize direten akıl böyle düşünmekte ise bu nihai beklentimizin bir karşılığının da olduğunu düşünmemiz gerçekten çok mantıklıdır.
Böyle baktığımızda da enteresan bir şekilde anlayabiliriz ki belki de hepimiz bu çözemediğimiz evrenin kozmolojik ve hayret verici yapısı içerisinde her şey gibi bizlerde birer bileşenlerden ibaret parçalarız demekte hiç yanlış değildir.
Eğer böylesi yani anlayamadığımız ileri bir durumun parçaları isek demeliyiz ki maddesel fizik yapımıza da karşılık olarak bir enerji ya da o yine tarif edemediğimiz ruhumuz üstümüze yüklenmiştir ve varlığı gerçektir ki zaten bizleri hareket ettiren olmayan bir ruhun ya da enerjinin yerin başka da bir şey bulunamamıştır.
Tabi ki insan metabolizmasında ki sistematiği bilimsel olarak tarif etmek çok kolaydır ancak ölen insanın o sistematiği üstüne yeni bir ruh ya da enerji geri getirilmek istendiğinde bu şimdilik mümkün olamamaktadır ve anlaşılabilir bir açıklaması dahi yoktur.
Ancak aklımız her şeye rağmen şunları da bizlere düşündürmektedir ve hatta birçok şeye garanti bile vermektedir, şöyle ki eğer insan bu gizemli evrende bu şartlarda kesintisiz gelişmeye devam edebilirse geleceğe doğru zaman içerisinde bütün bu bilinmezlikleri sırası ile çözmeye devam edecektir.
Bu da şu demek olabilir yani insan bir gizemli nihai beklenti içerisinde ise bunun karşılığı kendi kurtuluşunu kendisi başaracağı hissiyatı içinde olabilir ve hatta geçmişteki bizler de dâhil hepimizi kurtarabilir ve dolayısı ile de tamda bu yüzden insan bir nihai beklenti hissi duyuyor olabilir.
Öyle ya aklımız zaten kendi kendine gelişebilen hatta geliştikçe farklı düşünüp kendisine farklı şanslar ve avantajlar sunabilen bir yapı olduğundan her şeyi zaman içinde kendisi çözebileceği hiçte olmayacak bir durum ve mantık dışılık değildir.
Ayrıca da bütün bu öngörüler sonucu yorumlarımız bizim gibi görünseler de aslında her şey gibi kafamızdaki dur duraksız devam eden düşüncelerimiz doğal olarak aklın yorumlarıdır ve eğer böyle de kabul edersek akıl bunları söylemektedir ve hatta aklın başka daha birçok şeyin olabileceğini söylediği açıktır.
Mesela akıl bazen bize sizleri sizlerden önce ki çok daha gelişmiş canlılar yaratarak evrimleşmeye yani gelişmeye terk etmiştir der, bazen de ayni akıl hepimizi ve her şeyi hiçbir şekilde anlayamadığımız bir yaratıcının mucizevi bir şekilde yarattığını söyler.
Burada tabi ki bizleri bizden önceki canlıların yaratmış olabileceği daha mantıklı gelebilir tamda bizlerinde belli bir gelişmişlik durumunda kendi kurtuluşumuzu başarabilir umudumuzun mantık dışı olmadığı gibi.
Ancak toplamda bu inanılmaz evrenin sırlarını tamamen çözmüş olacağımız demek değildir ki evrenin sırlarını düşünüp bir mantıklı tahmin bulmak bile şimdilik mümkün görünmemektedir.
Ama Yine de akılın bize şöyle bir şeyler fısıldadığını düşünmekteyiz, Öyle bir gün gelebilir ki hiç birinizin ne maddeye ne fiziki bir yapıya ihtiyacınız olmayabilir. Dahası zaman ve mesafeler sorununuzda kalmaya bilir. Ve bu gerçekten daha da ileri bir durum olabilir ve böylesi bir durumda da birçok sırrın çözülebileceği mümkün olabilir.
Ya da ve belki de sonsuzluğun sonsuzluğu anlamsızlığı gibi, anlamsızlığın anlaşılamaması gibi her şeyin hiçbir şey olduğunun inanılmazlığı gibi bir yoklukla varlıklar ikileminde ne olunduğunu dahi hiçbir şekil de bilemeden neyi tartıştığımız gibi bir bilinmezlikler içerisinde sonsuzluğa doğru yol alınabilir sonsuza dek.
Durumlar böylesi mümkünsüz lükler ise gerçekten de tek umudumuz ve tek varlığımız bu nihai beklentimiz görünmektedir Aksi takdir de her şey bir sürü sıfır gibi anlamsızdır. Ya da ve belki de bu his yaşam sevincimizi destekleyen tek umudumuzdur ve bizleri çıldırmaktan o kurtarmaktadır.
Bütün bunlara göre son olarak diyebiliriz ki belki de bütün iddialarda da olduğu gibi aslında muhtemel bir öbür dünya beklentisi ve orada bir çeşit yaşam biçimi bu nihai hissin sebebi olabilir ve insanlığın da gerçekten en büyük ve tek mantıklı yaşam sevinci sebebi kaynağı bu olabilir.
Bu kadar karışık ve bilinmezlikler içerisinde bulunmamıza rağmen aklımızın yine de bize söylediği şey şudur mutlak aklın yolunu takip edin ve böylece de sorumluluklarınızı akıl ile paylaşarak muhtemel suçlarınız konusunda şansınızı artırın.
Tüm bunlara içerisinde açık tekrar söylememiz gerekirse bizim şahsi inancımız insanlık kendi kurtuluşunu kendisi başaracaktır ihtimalidir hem de geçmişi ve geleceği olmak üzere. Belki de o nihai beklentimiz bu yüzdendir.
Bu yazı ( ÜÇ GÜNLÜK DÜNYA-2 ) adlı kitaptan alıntıdır.
İsmail soytekinoğlu
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.