Ben bile korkuyorum ya..
Gerçekleri yazmaya korkuyoruz, fakirliğin gözü kör olsun.
İnsanın isyan edesi geliyor, ya hu madem fakirdiniz, niye doğurdunuz ya hu beni..
Hukuk yerle yeksan,
Her tarafta torpil, siyasi komiyonlar, cumhuriyetin temel değerleri olan bireysel hak ve özgürlüklere tecavüz..,
Parkta, kafede, spor salonunda her taraf muhacir denilen suriyeli..
Rejimi değiştirmek için khk lar ile milletin korkutulması, ailelerin dağılması, çocukların sınırlardaki dereler ve
nehirlerde boğulması,
Her tarafta bir çürümüşlük...
Lanet olsun böyle yönetime..
Daha da yazmaya korkan bir kalem.
Dır dır dır yazma... sus..sana ne...
ey arabın tanrısı
gücü herşeye yeten..orda mısın?
gönder bize
aşırı sıcaklık,
iri iri çekirge,
yangın,
deprem,
sel,
ortaçağdaki veba gibi tedavisi olmayan bir salgın hastalık..
daha ne kadar gücün varsa, neye gücün yetebiliyorsa...
işte meydan.. iste insan...
işte sana zulmedeceğin helak edeceğin bir coğrafya..
YORUMLAR
Ya abi sedece şunu diyeyim sana bizim lisede bir çocuk vardı uyumsuz biriydi iki üç lise değisştirerek bitirdi okulu. Nornalde yaptığı davranışları ben yapsam okuldan atılmayı bırak genç suçlu olarak hapiste olurdum. Sonra zaman geçti falan filan bu kişi para pul derken sağda solda açılan özel üniversitelerden birini bitirdi vs. Şu an bu kişi milli eğitim politikalarını belirleyen yerlerden birinde davranışları hala aynı hatta güç ve para ile daha da azıtmış durumda. Aynı liseden bir diğer arkadaşımda salt bir sene bir dersaneye gitti diye işinden atıldı evdeki çocuğuna nasıl yemek götüreceğini her gün düşünüyor.
Bilgi olsun diye söylüyorum o dersaneye gittiği o senede burs kazanmıştı yoksa başka hiç bir işi olmadı. Yani ne bileyim üniversite öğrenim hayatını dört sene boyunca altı yada sekiz kişilik odasi olan düşük ücretli devlet yurdun da geçirdi. Şimdi nerde adalet nerede din nerede hak hukuk vs vs. Bir kavim öyle bir helak olmaya yaklaşır ki kimsenin ruhu duymaz.
Yinsani
olay kişisel değil, tarihi kavgaların arasında kalanlar önemsenmez..
hem islam hem de devlet kültüründe bu gerçek..
avrupa bu tür zulümlerin üstesinden gelerek bugüne geldi.. biz ise ayağa kalktıkça çelme yedik dinden, din ile vurdular milleti.. 1950 de başlamış işkence..
arada kaç nesil heba oldu..
en sonda khk ile vurdular..
khk'lar da 82 darbesinden sonra özal ile girdi literatüre..
kullanılan taşranın çocuklarıydı ekseri..
insanı yaşat ki devlet yaşasın sözünün tersine bakarsak, insanı öldür ki devlet de ölsün siyaseti güdülüyor şimdi..
arada ezilenleri gören duyan bulunmaz böyle durumlarda..elinizden gelen yardımı yapmak gerek..
ateş düştüğü cayır cayır yakar üstadım..
milletin kaderini milletin firaseti kurtarır gibi bir söz vardı..
ne diyebilirim ki, öyle hikayeler var ki hangisini yazayım.
izler bir ayrılsın düzelir kendine gelir hukuk elbette..
( bana sorarsan düzelir mi inanıyor muyum düzeleceğine, inanmıyorum valla)
şahsen tespihin kopmasını bekliyorum..
saygı ve sevgilerimle
Kalemi yüreği güzel olan insan:
Suriyeli muhacir denilen bir şey yok onlar hicret ederler Yaradandan ötürü de gelmemişler inancımız son peygamper hz. Muhammed Allahın buyruğu ile hicret etmedi mi ? Etti hicretide neden yaptı halkı galeyana getirmemek için yaptı arap ırkındaki yanlışlıklar her daim var zaten. Rahat yaşam istiyorlar peygamber efendimiz de rahat bir yaşamın savunucusu değildi . Onlar kuranın hükümlerinde neden var olmuyorlar onların da alimleri var islamda neden dur demiyorlar Türk halkı gibi değiller biz ölsekte vatanım deriz çünkü kadın olsakda olduğumuzu unuturuz bu konuya deyinmeyelim İran hükümetinin ne denli kadınların üzerinde hukuk uygulasada farklı durumlar dünyaya tecelli ve istikrar ediyor bu gün firavun halkını korurken Musa AS. diyorki Allahın buyruğu Allahın buyruğu olunca her şey değişiyor insan Yaradanın güzelliğinden korkmaz oluyor hayatta öyle. Hepsi çalışıyor suriyelilerden bahsediyorum halk inanç bütünlüğünde kayıp din kayıp ve hangi din? Zor süreçler zenginlik belki var ama çok büyük kayıpları da var. Bu gün kü gagavuz Türklerini duydunuz mu?Ben doğrusu onların türklüğünü kabul etmiyorum mesela bu günkü arap denilen nesil gibi has arap neslide var tek tük parmakla sayılacak kadar az onlarda hicret etmezler zaten ya mucahit ya şehit ya gazi . Suriyeli davasına pek kapılmamak doğru olur. Gelelim bizlere onlar yüzünden birbirimizi kıskanamaz olduk fena mı?
Yinsani
edebiyat sitelerinde İstiklal Marşının değiştirilmesi veya Türk'ü tam olarak anlatamadığı gibi tartışmalar vardı..
tabii ki benim kanıma dokunmuştu bu tartışmalar,
bu konuyu kendisine sorunca;
aklımdan çıkmayan bir cevap almıştım..
- değiştirebiliyorlarsa değiştirsinler, daha iyisini yazsınlar neden değişmesin gibi bir cevaptı..
sonra bazı hece "devriye" denilen bir şiir türü ve tasavvuf ve gerçekler konulu bazı konularda konuşmultuk veya sormuştum...
ona verdiği cevap da ilgimi çekmişti o zaman için..
-daha ne diyanet ne de toplum gerçeklere hazır değil olmuştu...
dini duyarlılık, dindarlık, inanç lakin bizlere bahsedilmeyen bir çok konuyu araştırınca öğreniyorsunuz..
İslam veya din veya kültür babında da durum böyle..
kimsenin üzelmesini istemeyip susmak da bir erdemdir, bazı konulara teğet geçip susmak da..
susmak insanın başını beladan kurtarır, kendiniz için korkmasanız bile meydana getirilen korku ailenizi ve çocuklarınızı esir alır, bir millet uçuruma sürüklenirken nasıl haykırıp sesinizi duyurabilirsiniz
suruyeli meselesi de benim gözümde böyle..
insanlık bir tarafta, yerini yurdunu terk edip göçmen olmanın zorluğunu anlamak bir tarafta, bunun yanında kültür farklılığından doğan ve iç çatışmaya dönüştürülmesi muhtemel toplumsal olaylar da bir başka tarafta..
devlet tarumar, kurumlar ve kamu görevlisi ahlakı, cesareti ve edebi, cesareti tarumar ülkemizde.. millet olma bilinçimiz, din ve siyasetin yalanlarıyla tarumar, bireysel özgürlükler ile mahalle-camii- baskısı toplumu ikiye böldü..ve bölmeye de devam edeceğe gözüküyor..
alparslan türkeş'e hain gözüyle bakan bir türkçü gençlikte filiz veriyor gitgide..
insanımız dini ve milli konularda yalanlarla aldatıldığını düşünmeye başladı daha çok gençler.. yaşları 15-25 arası gençlerimiz..
ensarlık muhacirlik ve kuranın yazım tarihi konusunda fikirlerimden emin olabilirsem paylaşırım veya susarım.. bazı konularda benim midem kaldırmadı inanın..
çok tehlikeli konular, aile düzeninizi bile bozabilicek türde konular ki, gerçek bir fikir savaşının galibi kim olursa olsun düzen bozulur..ve bozulma bildiğiniz üzere çekirdekte başlar, yani aile fertlerinin birbirine uymayan inanç ve fikirlerinde.. sonra toplum millet devlet toz duman içinde kalıverir.. istediğiniz kadar hapishane sayısını artırın, istediğiniz kadar zorba olun susturun, zamanı gelen fikrin önüne kimse geçemez,
peki o fikir nedir? size bırakıyorum..
islam anlayışında bir düşüncedir, helak edilen toplumların neden helak edildiği...
bunların başlıcaları;
devlet zulmüdür, yargısal veya idaresel hukuksal kararlar, lakin yasal denir..
ahlaki yozlaşma, cinselliğin abartılması tercihler..
güçlünün veya paranın her kapıyı açar olması..
ideolojik sapkınlıklar, genelde siyasidir..
ekonomik yozlaşmışlık...
bunların hangileri yok şuan ülkemizde??
bu noktada suriyeli meselesini gören halk onların nasıl rahat, kendilerinden bile refah içinde olmaları, gruplar halinde caddelerde ve parklarda dolaşması, kültürel rahatsızlık kaynağı olmaları ensar ve muhacirlikle geçiştirilebilir mi??
şehitler ve gazilere durumlarına göre değer atfedilmesi zaten islami bir yargıdır değil mi?
lakin ölme ve öldürülme bir meslektir. genelde fakirlerin üzerindedir bu yük ve tarihte hem hristiyan hem müslümanlar ganimet özelinde cennet ve cehennem denilerek sahaya sürülür.
bir çok arkadaş gördüm milliyetçi geçinen ve ülkücü takılan büyük bir çoğunluğu dekont askerliğine koştu.. bu sadece bir düşünceye değil, her kesimde böyle, artık askerlik robot teknolojilerine göre değişim gösteriyor, yani ileride robotların şehit olup olmayacağı tartışılacak??? yapay zekaların hangi dine mensup oldukları..
savaşları teknoloji kazanır genelde...istisnalar hariç..
demem o ki; umarım sizlerin imanı ve inançı sarsılmaz emine hanım..
yani 40-50 yıllık düşünce ve inançlarınızın bir den teryüz olması cehennemi yüreğinize taşır kafanıza erimiş maden dökülüyor hissi verir.. başa çıkmak zordur..
umarım karşılaşmazsınız..
evet haklısınız, suriyeli tehlikesi bir birlik meydana getimeye başladı denilebilir..daha düne kadar ensarlığı savunan bir arkadaşım, illallah demeye başlamıştı suriyelilerden...
konular o kadar grift ki, :))
tebessüm edip geçmekten başka yol bulamıyorum...bir an önce de ölmeyi diliyorum varsa bir duyan dye..
kemal sunal'ın bazı filmlerinde her şeye hay hay deyip tebessüm etmesi geliyor aklıma..
o değil de zenginliğin yani aşırı zenginliğe kavuşamadan ölürsem içim de kalacak..
nasıl zengin olunabilir??
ne yapmalı...aslında güzel bir konu??
saygılarımla hocam..
Türk Kızı(Emine Sezek Akb
istiklal marşı evet kimisi için kukla gösterisi oldu kimisi için nesli tercümesi oldu ve kimisi için de ihaneti nüşür oldu senin için ne oldu dağ oldu omuz oldu sırtlan karşıda ne oldu? işte bu da süreçtir politika da
Yinsani
islamda her daim, devletde de günümüz koşullarında birlik olmadığını bir sonraki yazımda anlatmaya çalışacağım.
katırlısınız veya katılmasınız bilemem..
saygılarımla..
Kıymetli dostum bu yazının bazı bölümlerinde size hiç ama hiç katılmıyorum.
Birincisi: hayatımızda gerçekleri söylemekten ve yazmaktan asla vazgeçmeyecek ve korkmayacağız. Ancak bizim yanlış veya eksik bildiğimiz şeyleri de doğru ve gerçekmiş gibi söyleme ısrarında da bulunmayacağız.
İkincisi: zenginlikten ne anlıyorsunuz bilmiyorum ama ‘’madem fakir diniz beni niye doğurdunuz,, dediğiniz anne ve babanız var ya, işte onlar sizin gibi açık yürekli ve sempatik evlatları olduğu için çok ama çok şanslı insanlar. Özelikle günümüzde sizin gibi özünde güzel ve iyi bir evlada sahip olabilmeleri bile başlı başına bir zenginliktir.
Dolayısıyla iyi ki varsınız ve ailece bu zenginliğinizin keyfini çıkarın.
Saygı ve sevgilerimle.
Yinsani
mevzuu ve yazı aslında çok güzeldi, bir çok müslümanın aaa bunlar da varmış islamiyette veya devlet yönetiminde aslında ne oldu son 3 yılda gibiydi...
zaten ne kaybettiysek her konuda yani kafamdaki saçlara kadar iyilikten ve alçakgönüllükten kaybettik:) anne babaya serzenişte bu yönden..
her ne kadar kuşak çatışmaları, hurafe ve gerçek çatışmaları vb ne olursa olsun ata anaya karşı sükuttan başka bir tepkimiz olamaz.. yine de ekonomik kriz sonucu orta ve dar ailelerin yeni nesillerinde duyacağımız bir serzenişte gitgide yükselecek ülkemizde.. hindistanda böyle bir dava açılmıştı, baan sormadan beni neden dünyaya getirdiniz gibi.. bu davalar gelecekte ülkemizde de açılacaktır.
"Ancak bizim yanlış veya eksik bildiğimiz şeyleri de doğru ve gerçekmiş gibi söyleme ısrarında da bulunmayacağız."
bu ifadeyi anlayamadım..ifadenizde madem yanlış ve eksik bildiğinizi kabul ediyorsunuz da gerçekler yazılınca ve söyleninde neden -miş gibi değerlendirmeye alıyorsunuz ??
saygı ve sevgilerimle değerli hocam.