- 295 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
ÖLÜM SENİ BEKLİYOR BÖLÜM-3
ÖLÜM SENİ BEKLİYOR BÖLÜM-3
Büyük bir hayal kırıklığı ile yatağıma uzandım. Uyandığımda sabahın dokuzu olmuştu. Ağzım leş gibi sigara kokuyordu. Dolaptan birkaç parça kahvaltılık çıkardım portakal suyuyla bir şeyler atıştırarak kendime gelmeye çalıştım. Tuhaf olan babamdan hiçbir iz yoktu. Vakit kaybetmeden arabaları bıraktığımız garaja gittim. Babamın arabası bıraktığımız yerde duruyordu. Benimkini alıp Asayişe geçtim.
Beni gören Büşra Baş komiser hemen yanıma geldi.
‘’ Neredesin Cahit, Sedat Amir seni sorup duruyor.’’
‘’ Yürü Sedat Amirin odasına. Kirli nerede?’’
‘’ Onlar devriyeye çıktılar.’’
Sedat Amir, başını kaldırıp karşısında beni görünce,
‘’ Narkotikte iş başı bu saatte mi başlıyor?’’
‘’ Önce beni dinleyin Amirim. Daha sonra cezamı kesersiniz.’’
Dün gece başımdan geçenleri olduğu gibi anlattım.
Sedat Amir,
‘’ Bombayı getirip bizim masaya bıraktın Cahit.’’
‘’ Hemen bir plan yapmalıyız Amirim. Benden haber almadan kesinlikle harekete geçmeyeceksiniz. Ben İgor’la görüşmeye gideceğim.’’
Büşra,
‘’ Gemilerin isimlerini aldın mı?’’
‘’ Evet, aldım ve ufak bir araştırma yaptım Bulgar bandıralı kuru yük gemisinin adı Adelita Varna limanına kayıtlı. İspanyol bandıralı tankerin adı Mila, İspanyanın Vigo limanına kayıtlı. Götürdüğüm valizde ne olduğunu öğrenemedim. İşin en berbat tarafı da babamı en son Bulgar gemisinde gördüm. Babam kayıp kendisinden bir daha haber alamadım.’’
Sedat Amir,
‘’ Bana hemen Heval’le Kirliyi bulun. Asayişe dönsünler. Leyla’ya söyle Sahil Güvenlik ile irtibat kursun konuşacağım.’’
Biraz sonra Sedat Amir Sahil Güvenlikten bir görevli ile uzun bir konuşma yaptı. Sonrada bize dönerek,
‘’ Çocuklar biz tamam dediğimiz anda, Sahil güvenlik İspanyol bandıralı tankerin yolunu kesecek. Bizden haber bekliyorlar. Cahit sen hiç vakit kaybetmeden Bulgar bandıralı gemiyi bir yokla. Babanla ilgili bir şey bulabilecek misin? Büşra, sende Rumeli kavağına Kadar Cahit’i takip et. Yanında telefon var mı Cahit?’’
‘’ Var Amirim.’’
Sedat Amir,
‘’ Cansın Komiser Burada mı?’’
‘’ Burada Amirim.’’
‘’ Yanına Cansın’ı da al.’’
‘’ Emredersiniz Amirim. Hadi kalk Cahit, içeriden Cansın’ı da alıp yola çıkalım.’’
Yol genelde açıktı, Hacıosman bayırından Büyükdere’ye inerken trafik kazasından dolayı biraz tıkandı. Rumeli Kavağına gelmemiz fazla zamanımızı almadı. Bir motor kiralayarak Bulgar bandıralı gemiye doğru yola çıktım. Deniz yolculuğum yarım saat kadar sürdü. Zorlukla da olsa ip merdivenden tırmanıp gemiye çıktım. Kaptan köşkünden beni gören İgor yanıma geldi,
‘’ Ne oldu, Cahit bey bir sorun mu çıktı?’’
‘’ Sorun var Kaptan İgor, babam kayıp eve dönmedi. Ortalıkta yok tek umudum sensin?’’
‘’ Selim Beyin gemimden ayrılalı epey oldu.’’
‘’ Saat kaçta ayrıldı?’’
‘’ Biraz babanla sohbet ettik sabah altı gibi gemiden ayrıldı. Rumeli Kavağına bıraktık.
‘’ Neden Eminönü’ne değil?’’
‘’Selim bey kendisi öyle istedi.’’
‘’ Babam sizden istediği belgeleri aldı mı?’’
‘’ Ne belgesi? Öyle bir şey yok. Gemimden yarım milyon lira para ile ayrıldı.’’
‘’ İşte şimdi yandık, bu adam ne işler çeviriyor?’’
Kaptanla vedalaşıp motora indim. Karaya çıktığımda saat ikiye geliyordu. Hemen Büşra ile buluştum.
‘’ Sedat Amirle görüş tankerin yolunu kessinler. Bulgar bandıralı gemiyi de de kontrol altına alsınlar.’’
Hacıosman bayırını gıdım, gıdım tırmanmaya başladık. Sahil yoluna girmediğime çoktan pişman olmuşum. Bir an geldi trafik akışı tamamen durdu.
Arabayı iyice sağa çekerek, indim yaya olarak kaza mahalline yürüdüm. Olay yeri bandının altından geçerken, bir görevli,
‘’ Hemşerim olay yerine giremezsin.’’ Rozetimi çıkardım ve gösterdim, geç işareti yaptı. Ön tarafta iki ambulans duruyordu. Taksi hurdahaş olmuş. Çalışanlardan birini yakaladım. Kaza nasıl olmuş bilen var mı?’’
‘’ Ancak tahmini cevap verebilirim. Aracın biri taksiyi çok fena sıkıştırmış. Araçta yoldan çıkarak metrelerce aşağı uçmuş.’’
‘’ İçindekiler sağ mı?’’
‘’ Arkada oturan yolcu ölmüş cesedini daha çıkaramadık. Arka kapıyı kaynakla kesiyoruz ondan sonra çıkarabileceğiz. Taksi şoförü ağır yaralı hastaneye kaldırdık.’’
‘’ Şu kâğıda hangi hastaneye kaldırdığınızı yazıver,
‘’Sağ ol arkadaşım.’’
Hurda arabaya biraz daha yaklaşıp içine bakınca, birden dondum kaldım. Olduğum yere çöktüm. Dün geceden beri arayıp durduğum babam sıkışmış bir halde duruyordu. Biraz kendimi toparladıktan sonra ayağa kalkarak,
‘’ Olay yeri sorumlusu kim burada?’’
Aralarından biri öne çıkarak yanıma geldi.
‘’ Buranın sorumlusu benim, siz kimsiniz?’’
Elimde tuttuğum rozetimi burnuna sokarak,
‘’ İstanbul Asayiş Şubeden, Baş komiser Cahit. Daha da beteri var. Arabanın içindeki ceset babama ait.’’
‘’ Başınız sağ olsun Baş komiserim.’’
‘’ Kapı açıldıktan sonra kimse içeri girmeyecek. Önce ben kontrol edeceğim.’’
Büşra’nın kullandığı arabanın yanına koşarak gittim,
‘’ Büşra, Cansın, çabuk gelin babamı buldum. Hep beraber kaza yerine döndük. Bu sırada kapıyı sökmüşlerdi. Önce arabanın içini iyice gözden geçirdim. Birden babamın hemen ölmediğini fark ettim. Oturduğu koltuğun yan tarafına kendi kanıyla bir kelime yazmıştı. KARAMÜRSELLİLER. Büşra arabanın içine uzanarak,
‘’ Çok üzgünüz Cahit, Allah sabır versin.’’
‘’ Şimdi üzülme zamanı değil. Cansını Morga gönder. Babamın bütün eşyalarını bir poşete koyup Asayişe getirsin. Olay yeri ekibiyle konuş. Bu hurdayı Asayişin bahçesine çeksinler.’’
Olay yeri ekibinin sorumlusunu tekrar yanıma çağırdım.
‘’ Babamı çok dikkatli çıkartın, döşemeye kanla yazılmış olan yazı silinmesin. Ne kadar parmak izi varsa alınsın. Unutmayın, hurda Asayişin bahçesine çekilecek.’’
‘’ Emredersiniz Baş komiseri.’’
Arabama dönüp oturdum, arka. Birden arkama yaslanıp gözlerimi kapattım ve ağlamaya başladım. Üvey babam için ağlayacağımı biri söyleseydi küfrederek yanımdan kovalardım.
İgor’un sözleri aklıma geldi para dolu çantayı arabada görememiştim. Büşra’ya seslendim,
‘’ Çabuk taksinin bagajına bak çantaya benzer bir şey var mı?’’
‘’ Hemen bakıyorum.’’
On dakika içinde elinde bir çantayla yanıma geldi, ‘’ İçine baktın mı?’’
‘’ Hayır karıştırmadım.’’
‘’ İçinde büyük bir ihtimalle yüklü bir para var. Sedat Amirin yanında açacağız. Olay yerinin haberi var mı?’’
‘’ Var zabıt tutuldu.’’
‘’ Güzel, sen gerekli talimatları ver. Asayişe dönelim. Taksi şoförü ile de görüşeceğiz. Şoförün yattığı odanın kapısına açıkgöz bir polis dikelim onunda hayatı tehlikede olabilir. Peşlerinde görgü şahidi bırakmak istemezler. Hastanenin adresi bu kâğıtta yazılı Asayişe gönder Sedat Amir tedbir aldırsın.’’
‘’ Cansın morga gitti. Şoförle ilgilenirim. Burada işimiz kalmadı. Asayişe dönelim.
Devamı var
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.