- 456 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
İman Hakk’a, hizmet halka!
“İman edip salih ameller işleyenler ise cennetliklerdir. Onlar orada ebedî kalacaklar. Hani, biz İsrailoğulları’ndan, ‘Allah’tan başkasına ibadet etmeyeceksiniz, anne babaya, yakınlara, yetimlere, yoksullara iyilik edeceksiniz, herkese güzel sözler söyleyeceksiniz, namazı kılacaksınız, zekâtı vereceksiniz’ diye söz almıştık. Sonra pek azınız hariç, yüz çevirerek sözünüzden döndünüz.” (Bakara 82-83)
Ayette geçen; ’âmenû ve’amilû-ssâlihâti (iman ve imana uygun iş yapmak)’, inanmadan sonra kuldan beklenenleri ifade eder. Salih emel, Allah Teâlâ’nın razı olacağı işlerdir ki, âyette bir kısmı sayılmıştır.
Ayetin ’lâ ta’budûne illa(A)llâhe (Allah’tan başkasına kulluk etmeyiniz) uyarısı ise, ameli salih ağacının temelidir; diğerleri bu ağacın dalları, yaprakları olarak büyüyüp gelişir. Âyette İsrailoğullarından yapılması istenilen ameli salih fiiller, Hz. Âdem’den Efendimiz (a.s.v) kadar, peygamberlerin ümmetlerinden istendi. Biz Müslümanlar da bugün aynı emirlere muhatabız.
Allah’a iman gerçekleşmezse insan put yapmaktan ve ona tapmaktan kurtulamayacaktır. Allah Teâlâ kendisinden başkasına kulluk etmeyi yasaklayıp ameli salih yapılmasını isteyerek insanı kendi nefsi ve varlık karşısında özgürleştirir; böylece kulunu putçuluktan korur.
Ayette geçen ’Allah’tan başkasına kulluk etmeyin!’ emriyle Allah Teâlâ, kendisi için ne elde etmek istiyor?
Şöyle bir örnek düşünelim: Çok miktarda verimli arazilere, su kaynaklarına, maddi ve manevi imkânlara sahip, sözü geçer, her işe muktedir, güç, kuvvet ve irade sahibi zengin bir insan, elindeki bütün imkânları, kendi arazisinde yaşayan diğer insanlara vermiştir. Bunun karşılığı olarak da onlardan, kendine bir şey istemediği gibi, aksine, kendi anne babalarına iyi bakmalarını, hısım akrabalarına sahip çıkmalarını, çevrelerindeki yoksulları, yetimleri, her türlü ihtiyaç sahibini gözetmelerini, ilişki hâlinde oldukları insanlara iyilik yapmalarını, birbirlerine karşı saygılı davranmalarını, hak ve hukuka riayet etmelerini, mallarından bir miktarını ihtiyaç sahiplerine vermelerini vb. istemektedir.
Dünyada, böyle bir zengin, böyle bir ağa, böyle bir hükümet, böyle bir devlet, duyulmuş şey midir?
Adı devlet olsun şahıs olsun, almadan veren var mı?
Cenabı Hakk’ın hükümeti, emir ve yasaklarıyla kendine bir şey istemiyor, istediği mülkünde oturan insanların birbirine yardım etmesidir.
Eylemlerin amel-i salih değeri kazanması için imanın Hakk’a, hizmetin halka olması gerekir.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.