- 525 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
EVREN (2)
Hepimiz, zamanın ne de çabuk geçtiğinden dem vururuz. Hakikaten öyle değil mi? Su gibi akıp giden zamanın içinde bazı şeyleri ıskalamaktan şikayetimiz çok olmuştur değil mi? Halbuki evrenin ilk yaratıldığı günlerde zaman daha yavaş akmaktaydı. Bunun nedenini açıklayan ve zamanın şimdi neden daha hızlı aktığını bulan tabi ki ben değilim.
İzafiyet Teorisi’ nin sahibi Fizikçi Prof. Albert Einstein, başlangıçtaki evrenin çekim kuvvetinin zaman içerisinde değiştiğini, başlangıçta madde yoğun iken çekim kuvvetin fazla olduğunu, dolayısıyla çekim kuvvetinin fazla olduğu evrenin ilk dönemlerinde zamanın da yavaş aktığını ortaya çıkardı. Madde ayrıldıkça, yani uzay genişledikçe çekim kuvveti giderek azaldığından zaman da daha hızlı akmaya başladı. Genel izafiyet teorisi der ki; “Çekim güçlüyken zaman daha yavaş, çekim zayıfken de daha hızlı akar.” Ama bu demek değildir ki evrenin her tarafında zaman aynıdır. Yani evrenin her bir köşesinde zaman farklı hızda akmaktadır. Zamanı bir bütün olarak ele almamak gerektiği fikrinde olan Albert Einstein bunu ikizler Paradoksuyla ortaya çıkarmıştır. Evrenin saati %40 yavaş ilerlerken dünyanın saati evrenden daha hızlı ilerlemektedir. Mesela Einstein’ e göre ikiz kardeşten biri uzaya gidip bir ay sonra geldiğinde dünyadaki kardeşinin yaşlanacağı ortaya çıkmıştır.
Zamana etki eden maddenin özünü teşkil eden atomun 1803 yılında İngiliz Kimyager John Dalton tarafından bulunması aslında bilim dünyasında çığır aşmıştı. Çünkü atom, evrenin de açılımıydı. Bin Bang (Büyük Patlama) ile açığa çıkan, birbirinden uzaklaştıkça çekim gücünü etkileyip zaman hızına müdahale eden madde, aynı zamanda canlıların da yapı taşıydı.Canlıların; atom+molekül+hücre+organdan teşkil olup, açık adres olarak yaratıcıya işaret ettiği söz konusuydu. Evrenden ve işleyişinden ilham alan Albert Einstein Allah’ ın formülünü ortaya çıkarmıştı.Yani her şey hesap ölçü ve olağanüstü bir güçle idare ediliyor...
Neylersiniz ki ben bunları yazarken ve kahvemi yudumlarken zamanın ne çabuk geçtiğini fark edemedim,vakit epey geç olmuş. Neyse…Farklı bir bilim fikir tarih ve düşünsel yazıda buluşmak dileğiyle.
İrfan Yıldırım Çevik