- 1451 Okunma
- 10 Yorum
- 0 Beğeni
NAZMİ DAYI
"Sizce evlilik nedir"
"Anlatayım anlatmasına da neyi ne kadar anlarsın bilemem.Terzileri bilir misin? Üç sefer, beş sefer provalar olur. Çeket üzerine tam otursun diye."
“Biliyorum terziyi. Aldığım pantolonun uzun gelen paçasını yaptırmak için giderim. Ben beğendiğimi, beğendiğim markadan alıyorum.Çok önemli mi terzi? “
“ Peki, ayağını kartona basıp ayak ölçün alındı mı hiç senden? Özel kunduralar yapılır. Bir de Çarşamba işi denileni vardır. Burnu sivri, topuğu yumuşaktır. Bekar mısın?"
“Evet.”
“Evlenecek misin?”
“Nasip diyelim.”
“Evlilik nedir sence ?”
“Ama ben size sordum.”
“Keşkek nedir bilir misin?”
“Bilmem."
"Dedim ya anlamazsın diye. Evlilik hemen he demekle olmaz. İyi bir terzi gibi titiz olacaksın. İlk gördüğünü beğenip almayacaksın. Sonra ne olur? Sağından solundan sarkar. Peki ayağına göre olmayan ayakkabı ne olur?
Bazen sıkar. Bazen de bol gelir ayağından çıkar.
"Keşkeği anlamadım."
"Herkes bilmez keşkeği. Bir yemek çeşididir. Eğer ikiniz de biliyorsanız ne âla. Yok biriniz biliyor biriniz bilmiyorsa evliliğiniz keşmekeş olur. Yöreniz aynı, zevkleriniz aynı huyunuz aynı olacak.
Gençtim. Daha yeniydim bu gazetecilik mesleğinde. “ ELAZİZ DE BİR DAYI VARMIŞ. ADI YOL YEMEZ”. Git onunla konuş dediler. Konuştum. Daha ilk soruma verdiği cevaplar bunlardı. Başka soru sormadan ayrıldım oradan.
Ayrılırken bir türkü sesi yükseldi dağlardan ovalardan. Bulutlara el verdi.
lyricstranslate.com/tr/Esat-Kabakli-Yol-Yemez-lyrics.html
Yol Yemez
Yol yemez yol yemez
Elazizde bir dayı var yol yemez
Der demez de demez
Kendine dayı der Nazmi yol yemez
Beyaz gömlek yaka açık
Azıcık şahkül den kaçık
Emniyetle arası açık
Yol yemez yol yemez
Geçen gördüm gene yolda
Tesbih elde ceket kolda
Sabah akşam karakolda
Yol yemez yol yemez
Dayıdır dayıdır
Herkes yegen o dayıdır dayıdır
Çayıdır çayıdır
Deli akar sanki Murat çayıdır
Yolda gider yamuk yumuk
Sivri burun yumurta topuk
Hayatı filim kopuk kopuk
Tavla oynar zarı yoktur
Düşmanı dostundan çoktur
Haram yemez karnı toktur
Yol yemez yol yemez
Sevdalı sevdalı…
Nazmi dayı bir güzele sevdalı
Havalı havalı
Gene bu gün Nazmi dayı havalı
Ceket katlı sol elinde
Falçatası sağ belinde
Cümle âlemin dilinde
Yol yemez yol yemez.
YORUMLAR
Evlilik üzerine 'kıssadan hisse'... herkes payına düşeni alsın der gibi...
Bu özlü sözler de öyle:
- "Evlilik bir kale gibidir. Dışardakiler oraya girmek için, içerdekiler de çıkmak için uğraşır dururlar." (Çin Atasözü )
-" Sokrates'a evlilikle ilgili fikrini sormuşlar:
'Mutlaka evlenin' demiş... 'Eşinizi iyi çıkarsa mutlu olursunuz, çıkmazsa (kendini göstererek) filozof olursunuz'."
Nazmi Dayı üzerinden tarzınızı yansıtan bir hayat dersi vardı Bedri Bey, sizi okumak çok keyifli. Kutlarım.
Saygılarımla.
Bedri Tokul
Bir elma ağacındaki elmaları toplayıp ikiye kesip karıştıralım.
Sonra ikişer yarım birleştirelim.
Bir elma yarısının kendi yarımını bulması trilyon da bir ihtimaldir.
Evliliklerde öyledir Hocam.
Kabullenip mutlu olmanın yollarını aramalı.
Selam ve Saygılarımla...
NOT: Hocam benim BİR VARMIŞ BİR YOKMUŞ şiirimi okuyup değerlendirirseniz çok mutlu olurum....
EPEYDİR UZAK KALMIŞIM BU SAMİMİ MUHABBETTEN..
Sizin yazılarınıza yorum yazan muhteremlerin muhabbetlerine kanmak için bu yol daha güzel, diğer türlü ilk başta yazıp yorum yapıp kaçıyorsun..
bu defa da yorumlar alıp götürüyor; Öz den uzaklaşıyorsun
hasılı keşkeğin dibi tuttu
evlendiğimize pişman olduk
provalarda kalmak vardı dinine yandımın
adam pazartesi der gidersin..
cumaya atar elinden bir şey gelmez..
komşu abilerden öğrendim.. 15 gün sonraki cumada
açtim kapısını.. içeri girmeden
"n'oldu ısmayıl amca"
ne n'oldu dedi adam
"benim prova"
içerdekilere de hava atacak adam..
gayet lakayt, favorisine de gıcığım zaten..
"sen eyisimi çıkmaz ayın son çarşambasında gel"
içerdeki ler güya bıyık altından gülümsediler
işte fırsat.. attım havamı
"karakola gideceğim.."
"NE" dedi adam
rengim gitti.. soluğum taştı..
"ulen senin" dedi adam..
15 gün sonra provasız falan giydim
bir daha da önünden geçmedim
şimdi İsmail Bakır'a rahmet mi dileyeyim
bir buçuk ay salladı
10 yaşında bir köy delikanlısı
alakada ciddiyet çok mühim..
Bedri Tokul
Selamlar
Öncelikle bu şiiri paylaşmak istedim;
20 YAŞ 35 YAŞ 40 YAŞ VE BUGÜNKİ BEN
-Şunları bir araya toplayayım. Bir güzel muhabbet edelim- diye düşündüm.
Mutfak işinden de anlarım.
Donattım sofrayı.
Bayağı uğraştım.
Hepsinin, ayrı ayrı ne yemekten, ne içmekten hoşlandığını iyi bilirim.
Bayağı da para gitti.
Birinin yediğini öbürü yemez.
Ötekinin içtiğini beriki içmez.
Dört kişilik sofra kurdum.
Mumları da yaktım.
Bak hepsi, Erick Satie severdi.
Hatırladım.
Müziği de ayarladım.
Geldiler.
20 yaşında ben,
35 yaşımda ben,
40 yaşımda ben ve
bugünkü ben dördümüz.
Birden 20 yaşımı, 35 yaşımın karşısına oturttum.
40 yaşımın karşısına da, ben geçtim.
yirmi yaşım, otuz beş yaşımı tutucu buldu.
Kırk yaşım ikisinin de salak olduğunu söyledi.
Yatıştırayım dedim.
-Sen karışma moruk- dediler. Büyük hır çıktı.
Komşular alttan üstten duvarlara vurdular.
Yirmi yaşım kırk yaşıma bardak attı.
Evin de içine ettiler.
Bende kabahat.
Ne çağırıyorsun tanımadığın adamları evine ...
CAN YÜCEL
İnsan kendiyle bile anlaşamazken evlendiği insanın hangi haliyle uyumlu yaşayabilir ki..
Yok aynı memleketten olacak, yok huyu suyu bir olacak gibi kesinmiş gibi aktarılan bilgilerin ömür boyu çekilecek herhangi bir eziyete hiçbir faydası olmuyor.
Evlilik kurumu bana göre yasal sevişmenin önünü açacak bir imzadan başka bir şey değil.
Hadi bakalım attınız imzayı gidin sevişin, çocuklarınız olsun, bir sürü sorumluluğunuz olsun demek gibi, akabinde tüm sülaleyi dedikodu zincirine bağlayan bir organizma türü.
Bakın bakalım sizden anne sizden baba olur mu? test edin. Olmazsa boşanır çocuğunuza nur topu gibi bir travma bırakırsınız. O da edebiyat defterine girip şair olur... gibi bir mizansene de gidilebilir.
Takılmamak lazım bu konulara dünya değişiyor...
Bedri Tokul
Tabii sizinki de bir görüş.
Katılır mıyım?
Katılmam.
Tartışır mıyım?
Tartışmam. Benim vaktim kıymetli.
Komutanım; yine yazıp oturun düşünün demişsiniz. Bence evlilik, kocaman, devasa, dağlar kadar iki iyelik ekini bir eve sığdırmaya çalışmaktır. Aidiyet insanlarda mülk edindim hissi yarattığından kale surları örülmeye başlıyor. O kalenin içinde ise illa ki biri oldukça hırpalanıp, elimine ediliyor. Evliliğin insan doğasına uygun bir kavram olmadığını düşünüyorum ben artık. Varlık sebeplerimizden biri üremek ve bu, yemek yemek kadar doğal. Bence böyle
Sevgilerimle...
selam olsun enişte beni gülümsettin ya ALLAHIMDA sizi hep gülümsetsin.gönlün gamdan uzak olsun
Bedri Tokul
Yorumunda beni mutlu etti...
Selam ve saygıyla.
Sen çok yaşa CAN DOST.
Ciltler dolusu kitapla anlatılacak derinlikte ne güzel derslerle dolu.
Düşündürücü, ibret verici.
İki oğlumun evlenme çağının eşiğinde ne müthiş bir mesaj. Türkü de güzelmiş beğenerek dinledim sağol.
Saygımla ellerinden öptüm VAROL..
Selamlar..
Bedri Tokul
Öperim yüreğinden senin.
SAĞ OL. VAR OLLL...
Bedri Tokul
Öyleydi işte ne diyeceksin?
Öperim gözlerinden...