- 634 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
BEYAZ KARTAL
Toy başlayınca gelinin yeni evine gelmesinin müjdesi olarak at yarışları yapılırdı. Bu zamana kadar at yarışlarında birinciliği hep İmdat’ın Beyaz Kartal adındaki kır atı almıştı. Ancak artık yaşlanmıştı. Koşmak şöyle dursun yürümekte bile zorlanıyordu, ayaklarını yel almış, arka bacaklarının feri kesilmişti. Arka sağ bacağını sol bacağının üzerine atarak zar zor yürüyen atını su içmesi için çeşmeye güç bela götürürdü, İmdat.
İmdat sarı benizli, ufak tefek, inek yalamış gibi düz saçlı, gözleri de çipil çipildi. Kolay kolay kendisi alışveriş yapmaz ağabeyinin giymediği elbiseleri üzerine giyerdi. Oysaki ağabeyi ona göre daha gösterişli, uzun boylu, yapılı vücuduyla dikkat çekerdi.
Bir gün İmdat yine ağabeyinden kalma pantolonu giymiş, belinden düşmesin diye de kemer yerine kendir iple belini sıkıca bağlamıştı. Niçin kemer takmıyorsun diyenlere de rahmetli Demirel’ in sözüne nazire edercesine, onu taklit ederek ‘Va da mı kullanmıyoruz’ derdi. Ağabeyinin ceketi de ona büyük gelirdi, ceketin omuz kısmı omuzlarından aşağıya sarkardı. Kolları ceketin içinde kaybolurdu. Ceketin bu durumuna da çare bulmuştu. Ceketin kollarını yukarı doğru katlamış, böylece elleri gözükür olmuştu. Bu haliyle palyaçoyu andırıyordu, sadece kırmızı burunluğu eksikti.
İmdat atı Beyaz Kartal’ı çok sever, onunla çok ilgilenirdi. Onun kötürüm haline aldırmaz ona gözü gibi bakardı. Beyaz Kartal’a bu derece düşkün olmasını çevresindekiler garipser onunla alay ederdi.
‘Ne o İmdat bu kötürüm atla hala yarış mı kazanacaksın? Bu atın zamanı geçti, yaşlandı, baksana yürüyemiyor artık onu yılkıya bırak, varsın son demlerini kırda bayırda hür bir şekilde yaşasın, vakti gelince de kurda kuşa yem olsun.’
İmdat insanların bu kadar vefasız olmasına bir anlam veremez ‘İnsan dostunu, sevdiğini, arkadaşını dışarı atar mı? Ben yaşadıkça, Beyaz Kartal yaşadıkça son nefesine kadar ona bakacağım. ’derdi.
Toy yarışının başlama noktası Çatal Köprüydü. Yarışmacılar atlarla başlama noktasına doğru yola koyuldular; içlerinde Beyaz Kartal yoktu, hem olsa ne olacak, o artık çok yaşlanmış ve hastaydı. Yarışsa bile yarışı kazanamazdı. Yarışmacılar güle oynaya Çatal Köprüye doğru hareket ettiler, belli bir zaman sonra başlama noktasına vardılar, Beyaz Kartal hala ortalarda görünmüyordu. Beyaz Kartal’ın olmayışı, yarışmada birinci olacak aday yarışmacıların rahat bir nefes almasını sağlamıştı. Oysa İmdat sabah erkenden kalkmış, kendisi önde Beyaz Kartal arkada kimseye görünmeden Çatal Köprüye gelmişti. Çatal Köprü’nün altından Hazara kadar su akardı. İmdat, Çatal Köprünün dingin yerinde Beyaz Kartal’ın bakımını yaptı, yemini verdi, suyunu içirdi, eline aldığı kaşağıyla tüylerini taradı. Evden getirdiği mavi nazar boncukları boynuna, mavi boncuklu gemi de başına giydirdi. İmdat, son olarak da Beyaz Kartal dediği bu atın başını okşadı anlından öptü. Onunla konuşup moral verdi. Beyza Kartal, İmdat’ı anlamış gibiydi gözlerinden yaşlar süzüldü. İmdat, Beyaz Kartalın gözyaşlarını görünce dayanamadı, çok etkilendi, ağlamaya başladı.
Merhametliydi İmdat onu anlamışçasına su içinde duran kaşağıyı aldı atın tutmayan bacağına sürtmeye başladı. Sürtünmenin etkisiyle tutmayan bacağı ısınmaya, damarlarında ki kan hareket etmeye başlamış olacak ki Beyaz Kartal doğruldu yavaş yavaş yürüdü. Başını, İmdat’ın göğsüne doğru sürttü, bunun anlamı sırtıma bin demekti. İmdat talimatı almış gibi bir hücumla Beyaz Kartalın sırtına atladı, köprü altında yürüyüş antrenmanı yapmaya başladı. Beyaz Kartal yürüdükçe ayağı açılıyor, ağrıları geçiyordu.
Hakemin tabancasından çıkan üç merminin sesi kulaklarında çınlamıştı. Beyaz Kartal yarışın başladığını anladı. Başlama çizgisinde ki yarışçı atlar, tabanca sesiyle varış noktasına doğru hücumla koşmaya başladılar. Beyaz Kartal da onlara katılmak istedi. Çatal Köprünün altından hücumla çıktı ortaya, diğer atların arkasından başladı koşmaya. Bozburuna geldiklerinde Beyaz Kartal hala en arkadaydı. Toydakiler başladılar tahmin yapmaya, alat önde, dorat ortada, kırat arkada …….., böyle giderse alat birinci olacak diye iddiaya girenler bile oldu. Beyaz Kartal arkadan koşusuna devam ediyor, vücudu ısındıkça yel girmiş bacağı iyileşiyordu. Toy evine 200 metre kala, Beyaz Kartal, doratı yakaladı, bir hücum daha yaparak alatı yakaladı son 20 metre kala gelin evinin önüne ilk gelen Beyaz Kartal oldu.
Hayatımızın her aşamasında bir yarış var biz bu yarışlara severek isteyerek emek vererek katılıyorsak başarı mümkün oluyor. Nihayetinde vefa, sevgi, emek kazanmanın önkoşulu.
Özer YILMAZ
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.