- 507 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
KONU DİN OLUNCA
KONU DİN OLUNCA
Bu gün kısa ve öz olarak dinden bahsedeceğim. Din tarif edilmesi gerektiğinde şöyle bir netice çıkar ortaya. İnanılan gücün her şeyin mutlak sahibi olan yaratıcının insanları iyiliğe mutluluğa güzelliğe doğruluğa çağırmasıdır. Bunlara ulaşmak için ise gönderdiği uyulması yapılması istenilenleri yapmaları olarak söylenebilir. Aynı zamanda din bu dünya da ve ölüm halinde yani yaşamın sonunda gidileceği belirtilen uhrevi âleme ahret denilen mekâna gidileceğini bildiren öneriler bütünüdür.
Başka bir izah tarzı olarak din takip edilmesi gereken uyulması istenilen kaideleri gösteren bir elçi nebi yani resul aracılığı ile insanlara iletilen Allah denilen yüce gücün emir ve buyrukları bütünüdür. İlahi dediğimiz dinler Allah’ındır. Bu dinlerin kaynağı ise bildirilen Allah buyruklarını ihtiva eden kitaplardır. Şu iyi bilinmeli asla peygamberler dine Allah’ın vahiylerinden başka kendilerinin bir şeyler katması ve eksiltmesi yoktur.
Din özgürlüktür. Aklı kullanarak özgür irade ile inanıp iman etmektir. Şu söz bu konuda söylenmiş güzel bir sözdür. Sakın başkasının kölesi olma; Allah seni hür yaratmıştır. Evet din insanlığın daima evrimleşerek insan-ı Kamil olma yolunu açar. Katiyetle din insanların ihtiyaç fazlası mal zenginlik sahibi olmasına karşıdır. Makam mevki düşkünlüğünü ret eder. Hakkaniyeti ve adaletle yönetimi önerir. Fakat daima çalışmayı araştırmayı sorgulamayı da önerir.
Paranın kölesi olmak maddeye tapınmak insanın kalbini bozar köreltir. Gönül yollarını iyiliklere güzelliklere kapatır. İşte din insan kalbine huzur ve esenlik verir kapalı gönül yollarını ve vicdan denilen kapalı yolları açıp çalıştırır. Zenginliğin ve ihtiyaçtan fazla birikimin ihtiyaç sahipleri ile infakını paylaşılmasını yardımlaşmayı emreder. Bu dinin sosyal yaşama hitap ettiğinin en güzel emridir. Bu da bize dinin mazlumun yanında olmayı önerirken zalime karşı çıkmayı dur demeyi öğütler.
İnsanların gerçeğe doğruya ve güzele ulaşması yüce yaratanın peygamberleri aracılığı ile insanlara gönderdiği hem dünya hem ahret mutluluğuna kavuşmanın sağlanacağı kurallara da ilahi din denir. İnsanlık yaratıldığı ilk zamandan başlayarak din olgusu da yaratılmıştır.
İlkel hayat süren kavimler bile tabiatta gördükleri bazı varlıkları akıl erdiremedikleri tabiat olaylarını kutsallaştırarak tapınmışlar onlara bağlanmışlardır. Bazı ibadet şekilleri oluşturup yaşamlarının huzur bulmasını onlardan talep etmişlerdir. Kendilerine has ibadet usulleri geliştirmişler böylece basitte olsa din yaratmışlardır. İşte bu gibi oluşumlara da ilkel dinler diyoruz.
Örnekleme gerektiğinde günümüzde de bilinen Taoizm, Budizm, Zerdüştlük, Konfiçyüstlük, Şamanizm gibi inanç ve iman dinleri ilkel basit tanrılar yaratılarak tapınılan ilkel dinlerdendir. Diğer taraftan dinler tarihinde ilahi güç tarafından peygamberleri vasıtasıyla uyulması gerekli olan kaideler bütünü kitaplar ile de önerilen bildirilenlere iman ve inanç etmeye örnek ilahi dinler denilen tek din olan İslam’ı Yahudilik, Hıristiyanlık ve Müslümanlığı söyleyebiliriz.
İlahi dinler bu dünya da ki yaşamı düzenleyici toplumların sosyal konumlarının ve psikolojik yaşantılarına hitap eden ahlaki kuralların bir düzen için de yürümesini de sağlamak isteyen esaslardır. Din denilen kurum insanla başlamış yine insanla son bulacaktır. Her insanın inandığı bir şeyler vardır. Bu gün hiçbir şeye dini yönden inanmadığını söyleyenlerin ateistlerin bile inanmadığı inanç sistemi vardır. Hiçbir şeye inanmakta bir inanç biçimi değil mi?
Durmuş Karabağlı
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.