- 461 Okunma
- 1 Yorum
- 1 Beğeni
İBADET YAPAN İÇİNDİR
İBADET YAPAN İÇİNDİR
İbadetin Allah ile ilgisi yoktur. Sadece ibadet yapanın kendisi içindir. Hele ibadet konusunda gösterişe kaçmak reklamını yapmak kendisine üstünlük sağlama insanların duygularını rencide ederek yapmak hoş karşılanacak türden değildir. Aslında Allah’a yaklaşmak için vesile aramak yaratmak lazım.
MAİDE SURESİ: 5/35
Ey mükminler iman etmiş kişiler kurtulmanız için Allah’a sığının. Allah’ın koruması altına girin. Ona yaklaştıran ulaştıran şeyleri arayın ve O’nun yolun da gayret gösterin.
Bu surenin ilgili ayetinde belirtildiği gibi Allah’a sığınmak için el açıp yalvarmak durmadan sadece namaz kılarak olacak değildir. Vesile yaratmak lazımdır. Allah’a yaklaşmak için gerçek inanan bir insan hangi inancın dinin mensubu olursa olsun toplum vicdanını rencide edecek şu etik olmayan hususlardan uzak durur.
Asla ahlaksızlığa, pisliğe, çirkefliğe prim vermez. Her türlü istismara, çalmaya çırpmaya, hırsızlığa, zimmete geçirmeye, yolsuzluğa ve rüşvete kısaca kokuşmuşluğa uzak durur. Boş yere her şeye olduk olmadık durumlarda yemin eden, inkârcı, yalancı, dedikoducu yani kov yapmayı meslek edinenlerden imanlı insan çıkmaz. Kendisinden başkasını küçük gören hakir gören bağnaz yoz ve ukala tiplerden de imanlı kişi çıkmaz. İşte bu hasletlere tam uymak dinlerin emridir. Bunlara uyanlar Allah’a ibadet etmiş olurlar. Namaz ve duaları ile de secde edip kıyama durup şükranlarını sunarlar.
ZARİYET SURESİ: 51/56
Cinleri ve insanları ancak bana kulluk etsin diye yarattım.
Nedir kulluk yukarıda bazılarını söylemiştik. Yine İbadet ve dua olarak neler olduğundan bahsetmeye devam edelim. Güzel ahlak ve ibadet Allah’ın ileri sürdüğü nizami kuralların dini kanunların esaslarına uyarak yaşamaktır dedik. Bizde maalesef dinine sarılan ibadetine başlayan denilince zannediliyor ki, sadece namaz örtünme başörtüsü anlaşılıyor, sakal takke cüppe kara çarşaf şalvar akla geliyor. Bunları kendinde uygulayanlar zannedersiniz Allah’ın hem ibadet hem de güzel ahlak yönünden sevgili kullar. Onlara göre bunların tersini yapanlar böyle uygulamayanlar inançsız din karşıtı veya dini uygulamaları zayıf günahkâr falan.
Namaz kılan birisi de inançsız ve imansız olabilir. Reklam olsun gösteriş olsun cinsinden de cami bahçesini boş bırakmaya bilir. Nice cüppeliler sarıklılar takkeliler ve şalvarlılar sakallılar görüyoruz ki ahlaksızlıklar da haramda ihanette hırsızlıkta kimseye pabuç bırakmazlar. Demek ki bunlar güzel ahlak ve inanç iman ölçüsü olamaz. Hele hele günümüzde öyle asortik topluma uymayan giyim kuşam çeşitlilikleri dinci denilen kesimde revaçta ki ne dine nede toplum görgüsüne uyuyor. Bu gibilerin davranışları kendilerine göre ritüelleri hep bir yere birilerine mensubiyeti falanca efendilerin müdavimleri olduklarını göstermektedir.
Dinde insan öncelikle tüm varlıkları seven olmalı. Sözlerine ve yaşantısına güvenilir olmalı. Haktan hukuktan ve adaletten asla ayrılmamalı. Toplumun ve dinin kuralı olan güzel ahlak sahibi olmalı. Cehaletle kötülükle cihat etmeli savaşmalı. İşte burada cihadın sadece insanlarla savaşıp katliamlar yapmak olmadığını insanları inançları yüzünden öldürülemeyeceğini bilmelidir.
Yoksula fakire yetime ihtiyaç sahibine elinden geldiğince gücü yettiğince maddi ve manevi alanda destek olmalı. Bu konuda da insanlar arasında din inanç ayrımı gözetmemelidir. Bütün bunlar ibadet olduğu gibi bu hasletlere sahip olmak güzel ahlaklı olmaktır. İnsanı Allah’a yaklaştırır.
Cami avlusun da saatlerce miskinlik nedenini niçin yaptığını bittiğinde ise dışarıda hiçbir şey yapmamak ibadet değildir ve insanı Allah’a yaklaştırmaz. Günü ayı saati zamanı belli bazı dini ritüelleri tekrar etmek kuran emirlerini görmemezlikten gelmek işin basite indirgemesidir. Din anlayışının unutulmasıdır. Hani derler ya boşa kürek çekmekten farksızdır.
Şunu hiçbir zaman akıldan çıkarmamak gerekir. İslam’ın kitabı Kuran’ı Kerim beş esas konu tespit edilerek neye hizmetse basite indirgenmiştir. Bu şekilde İslam ahlakı dar bir kalıba sokulmuştur. Bu asla dini yönden doğru bir tespit değildir. İslam dini kitabı ile bir bütündür.
Bu beş unsur savum salât hac zekât kelime-i şahadet denilen başlıklardan oluşmaktadır. Bu beş başlıkla işi kurtaramazsınız. Sadece bunları yerine getirmek ile din yaşanmış olmaz. Sadece bunlara uymakta kimseyi cennete götürmez. Dinde ibadet dua ve İslam ahlakının yaşanması bu beş esasın dışından oluşur ve Allah’a şükür için de İslâm’ın bu beş şartı vesile olmuş olur.
Durmuş Karabağlı