Bu yapılanları cehaletle ilişkilendiremeyiz. Yazınızı destekliyorum. Parayı nereden buldukları oldukça ortada aslında :))

Sevgilerimle...

Televizyon eskilerin deyimi ile aptal kutusu ne yazık toplulukların algılarını yönetmek için çok kullanılıyor. Şimdilerde başka araçlar da var telefon, sosyal medya, internet gibi. Malesef ki daha çok küçücük yaşta gerek bilgisayar oyunları gerek dizi vs gibi yapımlar ile beyin yıkanıyor. Dini konulara gelince liyakat sistemine göre görevlilerin görevlendirilmediği, bilmem hangi para babasının bastırıp o koltuğu işgal ettiği, işini layıkı ile yapanların korunamadığı bir sitemde her şeyimiz allaha emanet. Eski TRT denetimlerini gerçekten özler oldum.

Yazınızı geç farketmiş ve geç okumuş olmaktan müteessirim. Ayrıca güne gelmiş yerini de haketmiş kutlarım.

Konu çok özel anlatım çok güzel.

Saygılar

Hazır Bedri Beyi görmüşken?

Neden bana engel koydunuz sayın hocam?

Hadi buyur?
İş isimlere kadar geldi demek ki.
Canım Dostum.
Bu konuyla ilgili bir anım var. Paylaşmak istemiyordum ama artık şart oldu.
Geçen yıllardaydı.
Bahçede oturduk sohbet ediyoruz. Bir yandan çekirdek yiyor, kabuklarını da masaya serdiğimiz
gazetenin üzerine atıyoruz. Akşam oldu evlerimize gideceğiz. Ben kabuklarla beraber gazeteyi topladım
çöpe atacağım.Komşulardan biri gözlerini böletti:
"Napıyorsun sen?"
Şaşırdım.
"Napıyor muşum?"
"Elinde ki gazetenin başlığını tersten oku bakalım.
"Okudum NAMAZ oluyor"
"Yaaa...Gördün mü?"
"Eee..."
"Bu mübarek çöpe atılmaz. Ya üzerine basan olursa. O çöplerin içinde kirlenirse günah olmaz mı?"
Kalktı yerinden çekirdek artıklarını çöpe döktü. Gazeteyi öptü. Sonra çıkardı çakmağını yaktı.
"Şimdi oldu işte. Yaktım onu dumanı Allaha ulaştı."
İnanmakta güçlük çekiyorsun değil mi?
Aynıyla vaki Canım Dostum.

Bu konuyu anlatınca şimdi yine sinir bastı işte...
Öperim Dost gözlerinden.

Şimdi aklıma geldi. Karısının ismi Ayşe olanların da karısıyla yatmaları da günahtır.
Yandı Ayşe'lerin kocaları desene...

Bedri Tokul tarafından 5/13/2019 4:21:52 PM zamanında düzenlenmiştir.

Çok çok güzel bir gün hele ki yaşama sevincini ve yazma aşkını Rabbim bir kez bahşetmişken.

Yazınız güne nasıl da yakışmış.

Aşikardı güne geleceği.

YAŞASIN EDEBİYAT.

Saygılar.

kemal sunal'ın rumuz-u şerfileri konusu da aynı mihvalde..
hala tv izleyen kaldı mı? elbette kalmıştır, hangi kesim tv izliyordur hangi kuşak?
ilkokul 3-4 e kadar çocuklar (ellerinden telefon pc ve internet yoksa) bir de artık eleklerini asmış herhangi bir ilmi çalışması olmayan veya dizi müptelaları dışında pek tv seyredildiğini düşünmüyorum..

lakin tespit doğru...

tv açıp devamlı ve durmadan din diyanetten bahsedecek kadar parayı nereden buldukları konusu ise ayrı bir araştırma gerektirir..

selam ve saygılar

Yazınızı çok ilgi ve beğeniyle okudum.Son günlerde aile içinde bu konuyu konuşup gülüyorduk.Pazarda 2 haftadan beri dikkatimi çekmişti Ayşe Kadın yerine fasulyelerin üzerinde Ayşe Hanım yazıyordu.Demekki 12 Liraya çıkınca fiyatı, kadınken hanım olmuş bizim fasulye diye gülmüştük.Altında bu buzağıyı aramak hiç aklıma gelmemişti sizi okuyuncaya kadar.Pes diyorum artık pes.Saygılar...

Bu ülke cahil din adamlarından da çok çekmiştir, hala da çekiyor. Diyanet İşleri Başkanlığının ve RTÜK'ün bu konularda titizlik ile kontrol yapmaları lazım. Televizyonlarda dini programları izleyeceğine millet, alsın eline bir Kur'an meali okusun, ama yoook okumazlar, neden? Televizyon seyrettikleri zaman hazır lop gelir bilgi, öyle zannederler. Bazı zaman radyolarda dini sohbet programları oluyor, dinleyiciler telefonla bağlanıp sorular soruyorlar, o kadar saçma sorular duyuyorum ki, afallıyorum billahi... Şimdilerde din adamlarımızın bir çoğu İlahiyat Fakültesi mezunu, eski dönemde Kur'an Kursunu bitirip müezzin ya da hoca oluyorlardı, sanırım büyük ölçüde bunun önüne geçildi... Gayet isabetli ve yerinde... Kur'anın Arapça'sını hıfz etmiş ama anlamından bihaber hocalar olmamalı artık toplumun dini hayatında... Kutluyorum güne gelen bu yazınızı yürekten..

Güzel,öğretici bir yazı ama bu satırların arasından da "sizi kafirler" derlerse sakın şaşırmayın.Özür dilerim,sözüm tabi size değil.Dinimizi bu yobazlardan öğreneceğiz biz sanki.Herşey yolunda,bitti de bir Ayşe kadın fasulyemiz mi kaldı.Allahım çıldırmak elde değil.Bu münasebetsiz konuşmaları yapacağına neden,yetim hakkı konuşulmuyor,kadına her türlü şiddete hayır demiyorsunuz,çocuk Istismarına tepki göstermiyorsunuz,insanları bilinçlendirmiyorsunuz,kul hakkından bahsetmiyorsunuz,haramı helali insanlara öğretmiyorsunuz,birlik beraberlik sağlıyacağınız yerde insanları ayrıştırıyorsunuz.Beyinsiz kafalarınızı kuma sokup uğraştığınız şeylere bakın.Dini herşeye alet edip insanların beynini bulandırıyorsunuz.Yazık,çok yazık.
Duyarlı kaleminizi kutluyorum,teşekkür ederim

cehalet ne kötü şey...

Suat kardeşim güne gelişini yürekten tebrik ediyorum.

Ayrıca güne seçen seçki kurulunun cesaretini, algı düzeyini yürekten kutluyorum.

Bu yazıda bana yanlış olan tek bir cümleyi birisi gelip yazsın. Yazamaz !

Ayrıca yazını haklı bulup da yazmaya cesaret edemeyenlere de sevgi ve selamlarımı iletiyorum.

İlk harfinden son noktasına kadar gerçekleri haykıran yazını saygıyla selamlıyorum.

Aaa sen ne yaptın Suat ?!
Şimdi seni dinsiz, kafir, münafık ilan edebilirler !
Hırsız seviciler, haramzadeler, İslam Dini'ni her türlü pis işlerine paravan olarak kullananlar, Cuma Müslümanları...

Onların gözünde biz kafiriz. Hele de Arapça lügata karşı değil miyiz ? Biz gavurun önde gideniyiz !

Her şey bir yana yerden göğe kadar haklısın Suat kardeşim. İslam dini bu ülkede dumansız sanayi...
Hurafe dinlemekten, boş muhabbetten bıktım, bezdim.

Bunlar üfürükle uzay mekiği düşürür, cennete götüren terlik satar, yanmaz kefen pazarlar, cennetten tapu dağıtır eleştirilmez. İslam Dini'ni istismar için kuyruğa girenler görülmez ama sen bunu yazınca tu kaka olursun.

Hele Ramazan geldi ya, mübarek ay çıkıncaya kadar kütük ağlatanları dinle dur.
Yazının altına değil imza atmak, kalıbımı basarım.

Tebrikler kardeşim. Bu kadar din istismarcısının arasında böyle bir yazıyı yazmak yürek ister.

Bence günün yazısı olmalı...

Sevgi ve saygılar.

Can dost şehir dışındayım.yazını tel
Dan okuyamıyorum. Dönünçe inşallah okurum
Ķusura bakma emi