- 350 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
NAMLUNUN UCUNDAKİ BEN- KISIM -1 Bölüm-15
NAMLUNUN UCUNDAKİ BEN- KISIM -1 Bölüm-15
Bodruma her zaman toplandığımız yere, Tugay Baş komiser etrafına şaşkın, şaşkın bakınıyordu. ‘’ Çok mu şaşırdın Tugay Baş komiserim. Biz önemli toplantılarımızı burada yaparız Tugay‘’
Tugay Baş komiser,
‘’Şaşırmadım dersem yalan olur. Evet şaşırdım. Siz toplantılarınızı hep böyle yerlerde mi yapıyorsunuz?’’
Heval Baş komiser,
‘’Evet konu önemliyse burada konuşuyoruz. Şimdi işimize dönelim. Elimizde çok önemli bir itirafçımız var.’’
Tugay Baş komiser,
‘’Ben tanıyor muyum?’’
Büşra Baş komiser,
‘’Evet tanıyorsun. Kayserili Atıf.’’
Tugay Baş komiser,
‘’Onun yakalandığını sanıyordum içerde değil mi?’’
Büşra Baş komiser,
‘’Evet içerde ama bir müddet bizim misafirimiz olacak.’’
Tugay Baş komiser,
‘’İşe başlamadan önce sizden bir şey rica edeceğim. Selma Güreli ile tanışmak isterim.’’
Heval Baş komiser,
‘’Tanıştınız bile Baş komiserim karşınızda duruyor.’’
Tugay Baş komiser,
‘’Büşra Baş komiserim yoksa Selma Güreli siz misiniz?’’
Büşra Baş komiser,
‘’Evet bendim ama artık Selma Güreli öldü. Baş komiser Büşra var. Tanışma faslı bittiyse işe başlayalım.’’
Atıf gelmeden Tugay Baş komisere başından sonuna kadar her şeyi anlattım. Lafa son noktayı koyduğumda, bedenen değil ama ruhen çok yorulmuştum. Elimde olmadan sandalyeye çöküp oturdum. Başımı ellerimin arasına alarak düşünmeye başladım.
Tugay Baş komiser,
‘’İsterseniz daha sonra devam edelim.
Saate baktım bayağı geç olmuştu. Aklıma daha güzel bir fikir geldi. ‘’ Baş komiserim caddenin sonunda iyi bir çorbacı biliyorum. Ne dersiniz?’’
Tugay Baş komiser,
‘’Ben varım ya sen Heval Baş komiser?’’
Heval Baş komiser,
‘’Kanber ’siz düğün olur mu? Tabi ki varım.
Çorbacıya gittik. Üçümüzde iyice karnımızı doyurduk. Bayağı özlemişim işkembe çorbasını.’’
Tugay Baş komiser,
‘’İtiraz yok tatlılar benden, ama sizde artık anlatmaya başlayın. Kaldığın yerden devam et..’’
Tugay Baş komisere bildiğim her şeyi Atıf’tan başlayarak Kayserili iş adamına kadar anlattım.
Büşra Baş komiser,
‘’Artık Atıf’tı alabilir miyiz odaya?’’
Tugay Baş komiser,
‘’Tatlılarımızı da yediğimize göre kalkalım. Atıf beyi daha fazla bekletmeyelim.
Büşra Baş komiser,
‘’Hadi gidelim. Atıf’la tanıştırayım seni. Aşağıdaki odamıza indik biraz sonra Atıf’ı getirdiler.’’
Atıf,
‘’Neredeyse sizden ümidi mi kesmeye başlamıştım Baş komiserim.’’
Büşra Baş komiser,
‘’Atıf ’çığım şimdi bana anlattıklarını Tugay Baş komiserime anlatacaksın. Kendisi terörle mücadeleden eğer bir falsonu yakalarsa benim kadar yumuşak davranmaz. Değil mi Baş komiserim?
Tugay Baş komiser;
‘’Bak arkadaşım komiserim az bile anlattı bir falsonu yakalarsam şuracıkta canını alırım kimse gıkını çıkartamaz anlatabildim mi?’’
Atıf,
‘’Çok iyi anladım Baş komiserim.’’
Tugay Baş komiser,
‘’Başla o zaman.’’
Atıf bildiği her şeyi anlattı. Anlattıklarından bazılarını ben bile yeni öğrendim Atıf’ın işi bitince yukarı gönderdik.
Tugay Baş komiser,
‘’Senin düşüncelerin benim için çok değerli Büşra Baş komiser. Düşüncelerini öğrenebilir miyim?’’
Büşra Baş komiser,
‘’İpler benim elimde mi olacak?’’
Tugay Baş komiser, ’’Evet bu işte kaptan sensin Heval Baş komiserle ben de tayfayız.’’
Büşra Baş komiser,
‘’Öyleyse beni şimdi iyi dinleyin. İlk işimiz Şemdinli’ye gitmek ve kalaycı Musa ile irtibat kurmak olacak. Bu işi Heval’le ben yapacağım. Baş komiserim siz arkamızdan geleceksiniz ve kalaycıyı kontrol altında tutacaksınız. Arkamızdan iş çevirmemesi için. Eğer böyle bir şeye teşebbüs ederse takılın peşine. Görelim bakalım bizi nereye götürecek.’’
Tugay Baş komiser,
‘’Şimdi ne yapıyoruz?’’
Büşra Baş komiser,
‘’On gün sonra tekrar burada toplanalım. Bu arada, Baş komiserim Savcıyla görüşüp Atıf’ı daha iyi bir yere aldıralım bizimle işi bitmedi.’’
Tugay Baş komiser,
‘’O iş bende. İşimiz bittiyse yukarı çıkalım Sedat Amire bir Allaha ısmarladık diyeyim.’’
Atıf,
‘’Bir şey unutmadınız mı?’’
Heval,
‘’ Tabi ya mektup hay Allah’’ Hemen yukarıya telefon edip kâğıt ve kalem istedim. Biraz sonra Atıf mektubu yazmaya başladı. Bitirince kâğıdı elinden aldım yazdığı mektubu okudum.’’
Büşra Baş komiser,
’’Bu mektup Kürtçe.’’
Atıf,
‘’Musa çok az Türkçe bilir. Yanınıza Kürtçe bilen birini alın.’’
Tugay Baş komiser, ’’Bunu Şemdinli de hallederiz. Bak Atıf bu işte bir terslik olursa ne yapacağımı biliyorsun değil mi?’’
Atıf,
‘’Merak etmeyin Baş komiserim bana güvenmiyorsanız Kürtçe bilen birini bulup okutun.’’
Tugay Baş komiser,
’’Bende öyle yapacağım zaten. Hadi çıkalım, ama döneceğiz bilesin.’’
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.