- 550 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
MAZİDE KALAN İSİMLER
Önümde öğrencilerin sınıf listesi var. Çoğunlukla kız öğrenciler. Yıllar öncesini hatırlıyorum. Benim okuduğum günlerde erkekler çoğunlukta olurdu. Sebebini anlamaya çalışıyorum. Doğrusunun şimdiki olduğunu, çünkü nüfus sayımlarında kızların erkeklerden çok çıktığını biliyorum. Öyleyse geçmiş zamanda insanlar kızlarını okutmak istemiyorlardı, şimdiki gibi, sonucuna varıyorum
Bir de isimlerin çeşitleri dikkatimi çekiyor. Artık Fatma,Ayşe, Mualla, Muazzez.. yok denecek kadar az. Merve dikkatimi çekiyor, sonra Ezgi, Gizem… yeni isimlerde Türkçe kaygısı mı var diye baktığımda onu da göremiyorum. Bir ere moda olan isimler var birkaç yıl herkes o isimleri koyuyor çocuklarına. Demek ki “Merve Yılı” yaşanmış bundan on beş yıl önceleri. Rahatsız mıyım? Değil aslında. Bu isimlerin de anlamları fena değil. Ancak yine de o eski, bizim tarihimize mal olmuş, edebiyatımıza girmiş isimleri arıyor gözlerim. “Kıskanmakta haksız mıyım GÜLİZAR?”, “Sarı saçlarını deli gönlüme bağlamışlar çözülmüyor MİHRİBAN.”,”Köyümün güzeli, kırlara gel EMİNE.”, “ ZAHİDEM kurbanın olayım senin”,” oy FADİME’m oy Fadime’m yanıkları gül Fadime’m”
Tabi erkek isimlerinde de aynı eğilim varsa da kız isimleri daha göze batıyor.
Buna da şükür, hiç olmasa anlamları iyi ve bize yakışıyor. Bir de yabancı isim koyma modası başladı. Açelya, Aylin, Melisa, Almira, Ceylin ve daha niceleri. Eğer bu eğilim şuursuzca devam ederse korkarım ki isimlerden çıkaramayacağız insanlarımızı. Mesela Mehmet ismini duyunca, o Türk ve Müslüman’dır diyorduk. Şimdi bir yerde Ceylin’i duysanız bu hükmü verebilir misiniz? Sırada neler var. Corçlar. Henriler. Kristolar mı, yoksa bu isimlerin orijinal halleri ile mi girecek aramıza?
Çok değil yirmi yıl önce Bulgaristan’da Türklerin adlarını değiştirmek istemişti Bulgar Hükümeti de, ayağa kalkmıştık millet olarak. Bu içimizdeki yozlaşmaya kim dur, diyecek?
YORUMLAR
Selamün aleyküm
İsimlerin kişilikler üzerinde ciddi etkisi vardır. Ailenin tutumu belirleyici olmakla birlikte isimler de bireylerin hayatı yorumlama ve tatbik etme sürecine etki ederler. Çocuğa konulan ismin asıl ve yan anlamları, ilerleyen yaşlarda çocuğun kişiliğini yönlendirebilir. Kendimden örnek vereyim. İsmim Şaban. Kemal Sunal filmlerinin ziyadesi ile popüler olduğu bir dönemde yaşadım çocukluğumu. Dolayısı ile bu isim benim hayata katılmamı, sosyalleşmemi zorlaştırdı. Zeki bir öğrenci olmama, sınavlardan hep yüksek notlar almama rağmen, hiçbir zaman derslere aktif bir şekilde katılamadım. Soru soramadım, bildiğim soruya cevap veremedim. Çünkü her ayağa kalkışımda gülüşmeler, kıkırdamalar, lakaplar takmalar... Karşı cinsten uzak durmaya çalıştım hep. Kızların yanında ismimle dalga geçilmesi benim için ölümdü. Utandım, içime kapandım, yalnızlaştım, kabuğumu kıramadım. 32 yaşındayım, artık dalga geçen yok fakat ben hale çocukluğumun bu ezikliğini iliklerime kadar yaşıyorum.
Hep ismimi değiştirmek istedim ama her seferinde ailemin tepkisi ile karşılaştım. Benim hayatımı alt üst eden şey onlar için önemsizdi.
Artık benim umrumda değil ismimin Şaban olması. Fakat içimde bir çocuk var ki hâlâ zehirlenmiş köpek gibi kıvranmaya devam ediyor.
Bu nedenle eski isimler konusunda sizin kadar iyimser değilim hocam. Daha popüler, daha cazip isimlerin kullanılması gerektiğini düşünüyorum. En azından eskimemiş, eskitilmemiş, yıpratılmamış isimlerin kullanılması lazım. Aksi halde bir ömre mal olabiliyor.
Saygılarımla...