- 1068 Okunma
- 1 Yorum
- 1 Beğeni
Küçük Budalam:
Akşam üzeriydi. Bibloları oynatıyordum oradan oraya. Kısık bir fısıltı gibi yayılıyordu radyodan şarkılar. Kuşların yemi azalmıştı. Temizlenmeleri de gerekliydi. Salonun ortasına gelip durdum. Ayak izlerinin yerleşemediği parke döşemeye dokundum parmak uçlarımla. Neydi nasıldı derken, kapının zili çalındı. Haylaz çocuklardır ya da yanlışlıkla olmuştur dedim ve yönelmedim kapıya. Oysa biliyor musun? En çılgınca şeyi yapmanı geçirmiştim içimden. Sırf nehir biraz kötü kokuyor diye, zehire saklanmıştın. Bunu unutup sustum işte yenikliğime. Uzatırdım kelimeleri. Kaç paragraf daha yazardım istesem. Fakat yeter sanırım. Anlamı anlatmaya yazımın başlığı bile. Giderek daha mı fazla büyünür sahi? Küçük budalam...