- 430 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
Herkes kendi zaviyesinden saçmalıyordu.
Herkes kendi zaviyesinden saçmalıyordu.
Kimi şuyum
Kimi buyum diyordu,
Bal ile kaymağı eller yiyordu.
Ve yıllar geçiyordu.
Depreşirken asabiyet, şaha kalkıyordu unsuriyet
Tepetaklaktı mütekabiliyet,
Ağaran saçlarda mahvolmuş bir nezaket
Kurşun gibiydi sözcükler
cam arkasından sahteydi gülücükler.
Söz de söyleniyordu sözün üstüne,
Kurşun da sıkılıyordu ölüm kastına.
Saçmalamayla başlıyordu
karaborsa gülüşmeler,
Yumruklaşmadan sonra devam ediyordu
entelektüel öpüşmeler,
Korkusuzcaydı her türlü küfürleşmeler,
Kusursuzdu hiç incitmeyen didişmeler
Ve
Meçhul görüşmelerde
İdam ediliyordu hayalden müteşekkil gelişmeler,
Zaten didişen ben değildim,
Didişen ödünç alınan isimler,
sonradan edinilen cisimlerdi..
Atila YALÇINKAYA
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.