- 419 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
Başınızın Etini Yiyenler Arasıra Perhiz Yapsa
Çok mu sizin de başınızın etlerini yiyenler... Hayır o güzelim yemekler varken, salatalar varken, tatlılar, içecekler varken niye başınızın etlerine dadanır bir sürü insan? Yoksa, yoksa siz de birilerinin başının etini yiyorsunuz da sonra onlarda sizin başınızın etini mi yiyor... Böyleyken böyle mi oluyor?
Kimi zaman çok yakınındaki insanlar yer insanın başını... Kimi hanımı, kimi zaman çocukları, kimi zaman anası, babası ya da yakın akrabaları yer insanın başının etini... Bunalırsınız, sıkılırsınız, sıkıldığınızı da kimselere anlatamazsınız, başınızdakileri de atlatamazsınız...
Bazı zaman çalıştığınız iş yerinde patronunuz başınızın etini yer... ’’Oğlum bu gün yine iki dakika yirmi iki saniye geç kaldın, gözüm üzerinde bilmiş ol.’’ Halbuki bilmez ki ya da bilir bilmemezlikten gelir, iki dakika geç gelirken akşam yirmi dakika geç çıkmışsınızdır...
Başımızın etlerini yiyenlere sesleniyorum ’’Ara sıra perhiz yapsanız başımızın etini yemek yerine güzel güzel kuru fasulye pilav yeseniz mesela ya da patates kızartması veya köfte yeseniz ne bileyim yanında sütlaç, hanım göbeği, dilber dudağı filan yeseniz.’’ nasıl olur?
Bir de şu siyasiler çok sık televizyonlarda görünüp de bütün milletimizin başının etini yemeseler ne güzel olur aslında değil mi? Meşhur atasözüdür ’’Çok muhabbet tez ayrılık getirir.’’ demiş atalarımız. Hangi atalarımız mı? Onu da siz bulun canım bir zahmet...
Koyun eti var, dana eti var, tavuk eti var, var da var... Ne gerek milletin başının etini yemeye arkadaşım. Hem de koyun etine, dana etine, tavuk etine karabiber, pul biber, tuz, zencefil her şeyi katarsınız baharat olarak. Milletin başının etini yerken ne baharat ne de başka bir şey eklenir, öyle sadece aramız iyiden iyiye bozulsun diye beklenir de beklenir...
AHMET ZEYTİNCİ