- 2037 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
KRİMİNAL YALNIZLIKLAR
Kafamı kaldırdığımda etrafı çevreleyen gökdelenler yüzünden gökyüzünü göremiyorum.
Sizlerde göremiyorsunuz eminim çoğu zaman.
Hayatlarımıza kocaman kocaman binaların muhteşem şeylermiş gibi girdiği zamanlardan beri...
düşünüyorum da rüzgarın ve günışığının sadece dokunabilidiği gökdelenlerin heybetinde yaşayan yüzlerce ve hatta binlerce insan olmalı... her şeye ve tüm hayata yüksek bir binanın camlarından bakmak aşağıda belki asla anlamlandıramayacağımız bir şeyler anlatıyordur.
günışığı geçirmeyen havasız caddeler de tükettiğiniz zamanı düşünürsek yüksek binaların ışığımızı kestiğini ve hayatlarımızı nasıl görkemli bir biçimde çevrelediğini göz ardı etmemek gerek.
Her şey benim anlamlandırdığımın çok ötesinde baba’cığım söylediğin hiç bir şey anlamını yitirmedi. Attığım her adım düşmek korkusu yüzünden atmadığım adımlar kadar önemsiz değil! Söylediğin ve içsellleştirdiğim her şeye dikkat ediyorum özellikle ağaçlar, çiçekler ve dışarıda geçirdiğim zamana.... onun en güzel zaman olduğunu şimdi daha iyi anlıyorum baba. Şehrin her köşesinde koca koca gökdelenler kenti bunca kuşatmışken açık alanda olmanın keyfi başka. Güneş ışığı yüzünü getiriyor gözlerimin önüne, rüzgarsa kokunu.... seni özlediğim bir gerçek baba seni tekrar göremeyeceğimi bilmek içimi acıtıyor ama biliyorum bulutlardan el sallıyorsun hiç usanmadan bana...
Bu bir hikaye olsaydı daha anlamlı daha güzel cümlelerle başlamayı yeğlerdim söze, ancak değil!
Uzun uzadıya anlatıp durduğumuz kelimelerimizle hiç uzaklara gidemeyen bizlere sözüm.
İcat ettiğimiz hatta durmaksızın icat edeceğimiz her yeniliğin altında ezilip duran bizler ve bizden iki adımdan fazla önde olan çocuklar... bildiğimiz kuralların baskısı, kendi mükemmelliklerini hiç usanmadan anlatıp duran insanların egosu ve güvensizliğin arkadaşı şüphe ile hayatlarımızı doldurup duran konular.
Hepsinden sıkıldım. Her şeyden en az sizin bunalmakta olduğunuz kadar bunaldım. Ellerimizi uzatıp dokunamadığımız kendi hayatlarımızın yabancısı olduğumuz için üzgünüm.
Yalnızlığın sakıncalı olduğunu düşünüyorum ben. Gülümsemek ise önemli ve kapsamlı bir iştir bana göre. Kalbimle gülümserim ben dostlarıma içsel bir hüzünle bakmam onlara. İçimdeki en coşkulu gülümsemeyi takıp yüzüme merhaba derim, merhaba güzel olana. Babamdan öğrendiğim bir güvenle gülümserim hayata.
balkonda sallanıp duran mutsuz çiçeklerin yüreklerimize üfleyip durduğu nakarat kadar renksiz buluyorum gülmeyen yüzleri. Kendi kendimize yarattığımız bu soğuk yüzleri sevimli veya çekici mi buluyor bazıları?
Mutsuzluğun bunca içerlemiş olması hayatlarımıza bize fark ettirmeden ne trajik.. bazen dramları, trajedileri çok sevdiğimizi düşünmeye başladım. Bunca acıklı olay ve cereyan eden her türlü oluşum için söylüyorum bunu.
Kasıtlı bir yalnızlık çektiğimizi düşünüyorum insan olarak. Başka başka kabahatlere suç işlediğimizi bilmeden bulaştığımız bir gerçek. Kendi kendimizi hapsettiğimiz bu yalnızlık elimizde anlamadan tuttuğumuz bir gereksizlik. Kalabalıklarda yalnızlığa yenilmek uygun bir yorum oluyor sanırım.
Nasıl kurtulacağız tüm bu gereksizliklerden?...
Daha çok bina yapmalıyız bence. Daha yüksek, daha sağlam ve daha üstün kalitede birilerine hizmet edecek olan yepyeni binalar yapmalıyız. Ardından yukarıya çıkıp insanların nasılda küçücük göründüğüne bakmalıyız. Kristal fanuslarda yaşarmışcasına günışığına ve yağmurlara gün geçtikçe daha da uzak camların ardından bakmalıyız bence.
Şehri bunaltan, baştan sona kuşatan gökdelenler için biraz daha yer açmalı bence insanoğlu...
yaşam için daha büyük evler inşaa etmeli. Kapılara daha büyük alarm sistemleri ve kameralar koymalı. Daha büyük kilitlerle korumalı evlerini...
Çocuklardan öğrenecek çok şey var. Yüzlerinde bizim büyüdüğümüzde asla sahip olamadığımız o masumiyet ve önyargısızlığın verdiği sevgiyle...
Bizim bilmediğimiz belki de hiç öğrenemeyeceğimiz yaşamların yeni sahipleri, bizden iki adımdan daha fazla önde olan onlar yani geleceğin sahibi çocuklar....
kriminal bir yalnızlığa gömülüyor insanlık herkes evine çekilirken bu gece de.....
15/02/2019
maideözgüç/bodrum