- 479 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beðeni
ÖÐRETMEN EVÝNDE HAVADAN SUDAN
ÖÐRETMEN EVÝNDE HAVADAN SUDAN
Ahmet AYAZ
Gaziantep Ekspres Gazetesi 12 Þubat 2019
……………………………………………………………..
Bu günkü sohbet yazýmýn baþlýðýna “Öðretmen Evinde Havadan Sudan” dedim. Ama, bu yazýmý okuyunca, acaba Av. Orhan Bali Aðabeyimiz ne diyecek diye düþünüyorum da, diyecekleri ben zaten dedim. Havadan sudan diye. Kimseye söyleyecek söz býrakmadým kanaatindeyim. Gelelim sohbet yazýma.
Gaziantep Öðretmen Evi Lukali, emeklilere çok güzel bir buluþma ve sohbet yeri haline geldi. Yeniden düzenleme yapýlarak, daha da güzelleþti. Biraz da deðiþikliðe uðradý. Eðer kimse dokunmazda böylece kalýrsa. Öðretmen Evi kartým yok iken ben, Öðretmen Evi Lukaline, gazeteci kimliði ile girerdim. Þimdi maþallah herkes sözü edilen yerde oturup çayýný kahvesini içiyor. Bazen iþe yaramaz kimselerin dengesizlikleri de emekli öðretmenleri ve bizleri rahatsýz etmiyor deðil. Fakat Öðretmen Evi Müdürüne yapacak bir þey olmadýðýný düþünüyorum. Zaten öðretmen Evi Müdürü Yasin Výrýt Bey, gereken güzellikleri yapýyor, yaptýrýyor. Sað olsun makamda boþ oturmuyor. Neyse hele burada söz bitsin diyorum.
Yukarýda dedim ya, sohbet yeri diye. Biz de birkaç kiþi, Hengirmen Köyü Aðalarýndan Emekli Mimar Rasim Hengirmen, Emekli Av. Orhan Bali, Emekli bankacý ve çok eski arkadaþým Ömer Güler Bey ile birlikte, Rasim Hengirmenin Çay sohbetinde bir araya geliyoruz dersem, yanlýþ olmaz kanaatindeyim. Bazen de bizim kuþaktan Ahmet Özcan, Ali Yýldýz, Doðan Özcanlý, Þýh Mehmet Karaalp, Hüseyin Altýnsoy, Süleyman Bozgeyik, Mustafa Erdoðan ve genç kardeþimiz Ýsmail Çelik gibi dostlar ile beraberliðimiz oluyor. Bu birlik ve beraberliðimizde, Köyümdeki çay ve sohbet odalarýný, hatýrlarken, kendimi Barak odalarýnda sanýyorum. Burnuma mýrra kokuyor sanki. Yalýnýz Rasim Hengirmen Bey bize ikramda bulunur ve güzel fýkralar anlatýr. Aslýnda ben, yerine göre biraz çokça konuþan birisiyim. Ama bunlarýn arasýnda dinlemeyi daha çok seviyorum. Çünkü güzel konularý, yararlý þeyleri anlatýyorlar. Týpký Rahmetli Av.. Þevket Olcay gibi. Þevket Olcay da unutamadýklarým arasýndadýr. Öðretmen Evi Lukalinde, en çok da hoþuma giden, Av Orhan Bali’nin, aðayý aðýrlamasýdýr. Ama nasýl aðýrladýðýný da burada söylemem gerekmiyor. Ben burada aðanýnda, Bali’nin de kulaklarýný çýnlatýyorum.
Rasim Hengirmen Bey, bir gün bize küçük bir fýkra anlattý. Sizin ile paylaþayým dedim. “Ýki yaþlý arkadaþ bir parkýn, bir köþesinde buluþur, saatlerce otururlarmýþ. Fakat hiçbir þey konuþmazlarmýþ. Biri birinin yüzlerine saatlerce baktýktan sonra, haydi hoþça kal diyerek ayrýlýrlarmýþ. Vatandaþýn birisi sormuþ “Yaho demiþ, siz iki arkadaþ burada saatlerce oturduktan sonra, biri birinizle bir kelime bile konuþmadan ayrýlýyorsunuz. Neden? “ Demiþ. Onlarýn birisi cevap vermiþ. Biz çok eski arkadaþýz. Biri birimize anlatacak hiç bir þeyimiz kalmadý, anlatacak ne var ise, hepsini anlattýk demiþ. Vatandaþ bu defa yine soruyor. “ O zaman burada ne iþiniz var? Niçin buraya geliyorsunuz?” Deyince de, ola ki, söyleyecek bir sözümüz olur diye burada buluþuyoruz” demiþ.
Söz konusu bizim dostlar da, güzel konulara girerler, güzel þeyler anlatýrlar dedim ya; Ben de bu doðrultuda doðru yol seçmiþim demek ki. Kültür sanat ve edebiyat toplantýlarýnýn bir çoðuna, ve had da kurucusu olduðum derneðe bile gitmiyorum. Neden mi? Sanatçý deðil de, sanatçý olma heveslilerinin, anlamsýz ve boþ sözlerini dinlemekten usandým ve býktým. Onun için gitmiyorum. Sað olsun aðamýz Hengirmen’in bu fýkrasýnda ben haklý ve doðru bir davranýþ biçimi sergilediðimi gördüm ve inandým. Þimdi burada, havadan sudan anlattýklarým da, bu günlük bu kadar, yeter diye düþünüyorum.
Saygýdeðer okurlarým; Beni unutmayýn: Sizler ile sohbet köþemde yeniden buluþalým. En güzel ve mutluluk dolu günler, hep ve hepimizin olsun diyorum. Hoþça ve dostça kalýnýz.
YORUMLAR
Henüz yorum yapýlmamýþ.