ON'DA 10 (Şair/Yazar Halil Ömer KESKİN ile röportaj)

• 9 Şubat 2019 Cumartesi 12:20:43

ON’da 10

RÖPORTAJ- 1 –Halil ÖMER KESKİN (ŞAİR/YAZAR)

Remzi ÖZKAN-ON’da 10’a hoş geldiniz değerli gönül dostu. Değerli vaktinizi ayırıp bizlerle birlikte olmanızdan dolayı çok teşekkür ediyorum.

H. Ömer KESKİN- Böyle güzel bir programa davet ederek göstermiş olduğunuz incelik için, ben teşekkür ederim değerli, Remzi ÖZKAN hocam. Necip Milletimi, saygılarımla selamlarım.

Remzi ÖZKAN-Hocam bize kısaca kendinizi tanıtır mısınız?

H. Ömer KESKİN-

1969 yılında Kırıkkale’de dünyaya geldim. Memleketim Afyonkarahisar ili, Sandıklı ilçesi, Kızık Köyü’dür. Annem Beyhan Keskin, ilk okul mezunu ev hanımı, babam Mustafa Keskin Kara kuvvetleri’nden emekli Assubay’dır. Babamın görevi nedeniyle ilk okul üçüncü sınıfa kadar Muş’ta okudum. İzmir Namık Kemal İlkokulu, ardından İzmir 9 Eylül Ortaokulu’ndan mezun oldum. Lise’ye Lefkoşa Türk Lisesin’de başladım, Manisa Lisesi’nden mezun oldum. İzmir Hava Teknik Okullar Komutanlığı’ndan 1987 yılında Hava Assubay’ı olarak mezun oldum. On iki yıl Eskişehir’de, on yıl Diyarbakır’da görev yaptıktan sonra 2009 yılında emekliye ayrıldım.

1992 yılında Sema hanım ile evlendim. 1995 yılında Hazel isminde kızımız dünyaya geldi.

Şiir yazmaya 2018 yılı şubat ayında başladım, Temmuz ayında gazetelerde ilk şiirim Kırşehir Aşıkpaşa Gazetesi, Bölgenin Sesi (Karabük),Sungurlu Gazetesi gibi bir çok yerel , bölgesel gazetede, TEMAD (Türkiye Emekli Assubaylar Derneği), Çıngı Dergi’lerinde, Türkiye günlüğü. net’te şiirlerim ve öykülerim yayınlandı.

Hece ölçüsünde yazmayı daha çok tercih etmekle birlikte, serbest ölçüde yazılmış şiirlerim bulunmaktadır. Kendimi geliştirmek üzere çalışmaktayım. İlk okuldan itibaren, kitap okumayı çok severim mümkün olduğunca okurum.

Remzi ÖZKAN-Neden şairliği seçtiniz? “Yazmasam yaşayamam” diyenlerden misiniz?

H. Ömer KESKİN- Çok güzel bir noktaya temas ettiniz, değerli hocam. Mutlu, huzurlu yaşadığımız güzel ülkemizde, toplumsal erozyon,mâneviyâtımızdan uzaklaşmamız neticesinde oluşmaya başlayan ahlâkî çöküntü, insanlarımızın arasında esen soğuk rüzgarların sonucunda ayrışmaya doğru sürüklendiğimizi hissetmem, bu gidişe kayıtsız kalmamak, kendi çapımda dur diyebilmek adına şiir yazmaya başladım. Yaşıyor, hissediyorsak, yazmalıyız diye düşünüyorum.

Remzi ÖZKAN-Şiir dışında öykülerde yazıyorsunuz sanıyorum. Şiir mi daha ağır basıyor öykü mü yazdıklarınız arasında? Neden?

H. Ömer KESKİN- Şu an itibariyle, şiir daha ağırlıklı. Duygu, düşüncelerimi, yaşanmışlıklarımı şiirle daha güzel ifade edebiliyorum, biraz da duygu yoğunlaşmasının şiire yansıması daha etkili oluyor. Üzerinde çalışmalarımın devam ettiği, öykü projem mevcut.

Remzi ÖZKAN-Asker kökenli bir aileden görevi devraldınız ve siz de askerliği meslek olarak sürdürdünüz. Meslek hayatınız boyunca hangi memleketlerde görev yaptınız? Hiç unutamadığınız bir anınızı paylaşır mısınız bizlerle?

H. Ömer KESKİN-1987 yılından itibaren 1999 yılına kadar Eskişehir’de, 1999-2009 yılları arasında Diyarbakır’da görev yaptım. Yirmi iki yıl görev yapınca bir çok unutamadığınız dostluk ve anı biriktiriyorsunuz. Diyarbakır’da hava garnizon kantininde muhasebecilik yaptığım dönemde, emrimde çalışan askerlerim, birbirinden habersiz, doğum günüm için, dört farklı pasta yaptırmışlar, peşpeşe bu kadar pasta gelince, onlar da şaşırdı, ben de şaşırdım haliyle. Görev yaptığım gençlerin, arkamdan Ömer Komutan yerine, Ömer Baba diye hitap ettiklerini öğrenmek, hayat boyunca alınabilecek en güzel hediye oldu benim için.

Remzi ÖZKAN-Şiir yazmaya emekli olduktan sonra mı başladınız? Genelde hangi türde eserler üretiyorsunuz?

H. Ömer KESKİN-Emekli olduktan sonraki dönemde, yedi yıl kadar İngilizce Eğitim Seti prodüksiyon işiyle uğraştım. Çok yorucu, yıpratıcıbir süreçti. Bir yıl boyunca hiç bir şeyle uğraşmama kararı almıştım. İşte bu gönül dinlendirme döneminde 2018 yılı şubat ayında ilk şiirimi kaleme aldım. Şiirin her türünde çalışma yapmaya gayret ediyorum, ancak genellikle İlahi aşk, beşeri aşkı irdelediğim şiirlerin yanı sıra, didaktik özellikli ders verici, uyarıcı nitelikli şiirler yazıyorum. Vatan, Millet, Bayrak sevgisi, evladım gibi gördüğüm Mehmetçiklerimiz için, Kurtuluş Savaşı’nda kahramanlık gösteren atalarımızla ilgi şiirleri özellikle yeni nesilde milli ve dini bilinç uyandırması maksadıyla kaleme alıyorum.
H. Ömer KESKİN- Daha önce bahsettiğim gibi, Şubat ayı içinde ilk şiirimi kaleme almıştım. Şiirlerimi sosyal medya üzerinden, kendisayfamda bir de Antoloji. com isimli internet sitesi üzerinden paylaşıyorum. Bir edebiyat grubunda paylaştığım "Maşûku Aramak" şiirim, o grubun yöneticilerinden, değerli bir hocamızın dikkatini çekmiş, Kırşehir Aşıkpaşa Gazetesi’ne göndermiş, gazete de yayınlamış. Yazdığınız bir şiirin gazete, dergi vasıtasıyla çok kişiye ulaşması, beğenilerek okunması çok güzel.

Remzi ÖZKAN-Geleceğe yönelik planlarınızdan, projelerinizden de bahsedelim mi biraz?

H. Ömer KESKİN-Değerli hocam, şiirin yanı sıra, deneme, öykü türünde çalışmalarıma devam ederken, edebiyatın diğer türlerinde çalışmalaryaparak, edebiyat severlerin takdirine sunmak istiyorum. serbest vezinle yazmış olduğum, bizi BİZ yapan, bu vatanı bizlere VATAN yapanların fedakarlıklarının, kahramanlıklarının anlatıldığı seriyi tamamlayıp "Kurtuluş Savaşı Destanı" ismiyle, okuyucularla buluşturmak ilk hedefim. İniş çıkışlarıyla bir aşk hikayesinin baştan sona anlatıldığı, pek çok fanatik takipçiye sahip, Âsuman’a Mektuplar serisini, öyküleriyle birlikte kitaplaştırmak, bu arada sürekli çalışarak, daha sanatsal, daha etkili eserler meydana getirmek.

Remzi ÖZKAN-İyi bir yazar olabilmenin şartları nelerdir sizce?

H. Ömer KESKİN-İçinde yaşadığı vatanı, dünyayı, doğayı, kâinatı iyi gözlemlemeli, dinlemeli, etrafında yaşanan olayların aslını iyi okuyup, akıl eleğinden, kalp süzgecinden geçirip, okuyan kişinin, evet ben de böyle gördüm, yaşadım, hissettim diyebileceği, insanı bambaşka diyarlara götürebilen, doğruları yazan objektif kişiler olmalıdır.
Yayın Tarihi:09.02.2019