- 878 Okunma
- 4 Yorum
- 0 Beğeni
MÜLAKAT MAĞDURİYETİ ÜZERİNE - HAKKI SÖYLEMEKTEN KAÇINAN DİLSİZ ŞEYTANDIR-
’’Haksızlık karşısında susan dilsiz şeytan gibidir ’’
Yukarıdaki sözün her ne kadar Peygamberimiz Hz. Muhammed’e atfedilen bir hadis olduğu söylense de kaynaklarda Peygamberimize ait olduğu yani bir hadis olduğu yönünde bilgi yoktur. Ama yine de İslam alimlerinin pek çoğunun yazdıkları kitaplarda böyle bir söz vardır :
’’ “Hakkı söylemeyen / haksızlık karşısında suskun kalan şeytandır.” ( Ebu Ali el Dekkak )
“Batıl / yanlış şeyleri söyleyerek insanlara nasihat eden, konuşan şeytandır. Hakkı söylemekten sakınan ise dilsiz şeytandır.” ( İbn Kayyim )
Kısaca erdemli insan her zaman hakkın ve haklının yanında olmalı, gördüğü bir haksızlık karşısında susmamalıdır.
Nasıl ki bir zamanlar kat sayı mağdurları için ’’ Bu bir zulümdür, bu haksızlıktır ’’ diye bar bar bağırdıysam şimdi de ’’Mülakat Mağdurları ’’ için aynı şekilde bar bar bağırıyorum : ’’Yapılan bu uygulama haksızlıktır. Zulümdür. ’’
Katsayı mağduriyeti neydi artık herkes biliyor: Kısaca izah etmek gerekirse 1998 yılından itibaren oldukça uzun bir süre başta İmam Hatip Lisesi mezunları olmak üzere diğer tüm meslek lisesi mezunu olanlar üniversiteye giriş sınavlarında ne kadar yüksek puan alırlarsa alsınlar üniversiteye giremiyorlar, kendilerinden çok daha düşük puan alan düz lise ya da Anadolu Lisesi öğrencileri girebiliyorlardı.
Bu haksız ve yanlış uygulama kaldırıldı, mağduriyetler sona erdirildi lakin şimdi de bir başka mağduriyet başladı: Mülakat mağduriyeti.
Bu mağduriyet maalesef her alanda yaşanıyor. Her kim ’’ Yok öyle bir şey ’’ derse yalanın daniskasını söylüyor. Var öyle bir şey. Özellikle de öğretmen atamalarında fazlasıyla var.
Bir delikanlı veya hanım kızımız üniversiteye girene kadar canı çıkmış zaten. Dişini tırnağına takmış, çalışmış çabalamış, mezun olmuş bir eğitim fakültesinden... Öğretmen olup bu ülkenin çocuklarına, gençlerine ışık olmanın hayallerini kuruyor artık. Ancak önünde çok önemli bir engel daha var: KPSS
KPSS diye bir sınav olmamalı her şeyden önce. Çünkü bu insanlar okullarından mezun olarak öğretmen olmaya hak kazanmışlar zaten. Yani öğretmenlik için yeterli görmüyorsan mezun etme değil mi?
Branşı ile ilgili bir sürü ders görmüş, ayrıca psikoloji, pedagoji gibi dersler de görüp pedagojik formasyonunu da tamamlamış...
Lakin önemli bir dert var : 81 ilin tamamında üniversite olduğu gibi pek çok ilimizde bir sürü özel üniversiteler de var ve hepsi de bir sürü mezun veriyor her sene. Devletin öğretmen ihtiyacı diyelim ki 10.000 ama üniversitelerin verdiği öğretmen adayı mezun sayısı 50.000... Bu durumda o KPSS kaçınılmaz oluyor. Yani içlerinden bazıları öğretmen olacak ama bazıları olamayacak.
Zavallı mezun genç harala gürele, adeta bir yarış atı gibi bu sefer de KPSS sınavında başarılı olmak için çalışıyor.
Çalışmasına çalışıyor ve muhteşem bir puan da alıyor ama yine öğretmen olamıyor. Önünde bir engel daha var: Mülakata girecek.
Neden efendim? Niçin giriyor bu mülakata?
Şunun için giriyormuş:
1- ’’ Bakalım sen bir konuyu kavrayıp özetleme, ifade yeteneği ve muhakeme gücüne sahip misin?’’ ( Mülakaatta bunun ve diğer şıkların karşılığı 25 Puan )
2-’’ Bakalım sen iletişim becerileri, özgüven ve ikna kaabiliyetine sahip misin? ’’
3-’’ Bakalım sen bilimsel ve teknolojik gelişmelere açık mısın?’’
4-Bakalım sen topluluk önünde temsil yeteneği ve eğitimcilik niteliklerine sahip misin?’’
1 dakika bile sürmeyen( Veya en fazla beş dakika süren ) bir mülakat sonunda, o mülakata giren delikanlının veya genç kızın tüm bu özelliklere sahip olduğu ya da olmadığı anlaşılıyor (!)
Yani efendim dört senelik bir eğitim ve aldığı koskoca diplomayla anlaşılamayan (!), KPSS sınavında elde ettiği 93,2 Puanla da ( Bu sonuç Türkiye altıncılığı demektir aynı zamanda ) anlaşılamayan (!) şey 1 dakikalık( Veya en fazla beş dakika ) mülakatla pattadanak anlaşılıyor (!)
İşte öyle olunca da Sınıf Öğretmeni Adayı Erkan Demir’in dört yıl üniversitede dirsek çürütmesinin, başarılı bir şekilde okulundan mezun olmasının, okulunda -yukarıda belirtilen hususların hepsini pedagoji dersleri içinde zaten görüp aldığı- diploma ile bu konularda yeterli olduğunu kanıtlamış olmasının, KPSS sınavında 93,2 puan alarak Türkiye altıncısı olmasının hiç bir kıymeti harbiyesi olmuyor. Ve için acıklı yanı üzerinden seneler geçtiği halde halen katsayı mağduriyetini konuşanlar bugün aynısının bir benzeri olan mülakat mağduriyeti ile gencecik insanların hayalleriyle, ümitleriyle zalimce oynuyorlar.
Bir dakikalık bir mülakatla bir insanın mesela bilimsel ve teknik gelişmelere açık olup olmadığını anlayanlar(!) acaba kendileri ne kadar bilimsel ve teknik gelişmelere açıklar o da işin ayrı bir boyutu.
Ve çok merak ettiğim bir husus: ’’ “Gezi’de ne hissettin?, Ne yemek yapıyorsun?, İnsan kopyası iyi mi kötü mü?, Maç izler misin?, Terör örgütlerini sayınız, Yılbaşında kutlama yaptınız mı?” gibi sorularla bir öğretmen adayının iletişim becerileri, öz güven ve ikna kabiliyetine veyahut bir konuyu kavrayıp özetleme, ifade yeteneği ve muhakeme gücüne sahip olup olmadığına nasıl karar verilebilir?
Milli Eğitim Bakanlığının bu mülakatı kaldırmak için çalışma başlattığı yolunda haberler sevindirici olmakla beraber ben bu ’’ Çalışma başlatıldı ’’ şeklindeki açıklamalara da oldum olası gıcığımdır. Yahu sırtında taş mı taşıyacaksın? Binlerce dairelik site mi inşa edeceksin? Dördüncü bir hava limanı mı yaptıracaksın? Alt tarafı ’’ Kaldırılmıştır’’ diyeceksin. Ne çalışması bu. ’’ Kaldırdım bu mülakatı ’’ Diyebilmek için neyin çalışması yapılacak? Adaletsiz olduğu ortada. Yepyeni mağduriyetler doğurduğu ortada. Eee bu durumda beklenen ne?
Son olarak:
Kur’an-ı Kerim ’’ Hiç bilenlerle bilmeyenler bir olur mu’’ diyor. Siz bilerek bir sınavdan 93,2 Puan almış biri yerine ondan daha az bilen birini öğretmen olarak sınıfa sokarsanız o eğitim- öğretimden çok fazla hayır beklemeyin. Adaletin olmadığı bir yerde hiç bir alanda yapılan işten hayır beklemeyin.
Soldaki resimde de görüldüğü gibi bu mağduriyeti yaşayan sadece Erkan Demir değil.
Bir an için kendinizi onların yerine koyun. Ya da evlatlarınızı... KPSS den 93,2 veya Ayşe D gibi 93,19 Puan almış, Türkiye çapında derece yapmışınız. Artık öğretmen olduğunuza kesin gözüyle bakıyorsunuz ama beş dakikalık bir mülakat sonucunda tüm hayalleriniz yıkılıyor. Ne hissederdiniz?
YORUMLAR
Mülakat demek torpil demektir. Ayrıcalık yapacağım, kafama göre seçeceğim demektir. Bunun böyle olduğunu bilmeyen yoktur sanırım. Herkes öğretmen olamaz deniyorsa ki bu doğrudur bu seçimi fakültelere girerken yada mezun ederken yapacaksın. Pedegoji eğitimi yapacaksın bundan sınav yapıp geçireceksin sonra mülakat yapıp uyduruk sorularla eleyeceksin. Bunu yapanlarda bunun aslında hak yemek olduğunu biliyorlar ama nasıl bile bile hak yiyorlar ve geceleri rahat uyuyabiliyorlar işte benim aklım onu almıyor.
Akmetin tarafından 1/31/2019 9:27:42 AM zamanında düzenlenmiştir.
Hocam,
Memlekette terorden sonra en onemli sorun egitim olsa gerek. KPSS sinavlari kocaman bir haksizlik hatta zulumdur. Baska ulkelerde de var mi, bilmem.
Mulakata gelince, ivir zivir sorularla insanlarin gelecegi karartilmamalidir. Ancak, mulakat mesela yasadigim ulkede uygulanir. Soyle izah edeyim, kisi egitimini tamamlar, diplomasini alir ve is aramaya baslar. Bas vurdugu sirket veya kurum, ilgi duyarsa mulakat icin davet eder. Bu uygulama yillarca tecrubeli kisiler icin de gecerlidir yani is degistirenler mutlaka mulakat koprusunden gecer. Fakat mulakat uzman kisiler rarafindan yapilip ivir zivir sorularla yapilmaz.
Selamlar,
Abdullah
sami biberoğulları
Özel sektörde mülakata karşı değilim. Ancak devlet kurumlarında mülakat, hele de bu şekilde olunca karşıyım. beş dakikalık bir mülakatla bir insanın istikbali ile oynanmamalı.
Selam ve sevgiler.