Çanakkale Ruhunu Yaşadım O Gün
Çanakkale’de Gezerken, toprağında yürümeye, bir yere basmaya korkuyorum. Çanakkale’nin Gelibolu yarımadasından Ege Denizine bakarken, Mehmetçiklerin Allah... Allah... Nidaları çınlıyor kulaklarımda! Farkında olmadan bende koşuyorum arkalarından, tekbir dilimde… Sonra işitiyorum arkamdan seslerin geldiğini, “Ne oldu, nereye gidiyorsun Saffet…”
...
Mehmet Akif oluyorum o an. Çanakkale şiiri dökülüyor iman dolu dudaklarımdan... İçten içten üzüntülü, yurduma nasıl küfür girebilirdi, her yerde ezan okunurken, diyorum? Alnı secdeye değen nur yüzlüler yaşarken. Analar, evlatları üzerinde titrerken. Her adımımda bir başka kabir ve şehit kanları görüyorum, toprağına dokunurken...
…
Yürümeye korkuyorum her adımda saygımdan, kokluyordum toprağı belki yansır diye şehidimin imanından, sanki İhrama bürünmüş bekliyorum, yine düşman gelir kaygılarım. Bu güzide toprağın, düşmanı uyumuyor ki, o kadar çok ki, beklemek lazım, beklemek…
…
Çanakkale değildi elbet, geçilmez denilen, Kalbimden her yere nur gibi yansıyan, imanımız geçilmezdir… On dört asırdır dalgalanan İslam sancağı Türk’ün elinden, asla yere düşmez, özgürlük sembolümüz hilale kim değebilir, boynu tutulmadan bakabilir, o özgürlüğümün sembolüne kötülüğü dokunabilir? İslam toprağı asla kâfire çiğnetilemezdi, çiğnetilemez de!
...
Ölürdüm yine ölürdüm Şehadet üstüne şahadet yaşardım, Allah aşkından… Kâinat efendisinin askeri, sahabesi bilinir, asla yenilmezdim, yenilmem de! Çünkü bize savaş der, savaşırız, zafer Allah’ındır.
...
Esen yeller, sanki şehidin tenimde okşayışı, ziyaretine geldiğime sevinişine tepkisiydi. İşittiğim, dalgaları sahile vuran denizinde, savaşta kükreyen şehidin narasıydı! Ormanında yağmur kokusu anne şefkatiyle yayılırken, gözümden aktı yaşlar gazilere ki kim bilir unutamadığı anılarında, üzüldükleri, şahadet şerbetini içmediklerine ve buradan çok uzaklara gömüldüklerine… Şehit arkadaşlarına özlem duyan gaziler…Bu yüzden mutluluklarıydı kurşun yarası, hasret giderdikleri, huzur dolu liman!
...
Uyanık ol der gibiydi yüzüme bakınca, “Biz emanet ettik sana, gençliğe, bu vatanı,”
“Sizinle paylaşırız bu güzide mekânı, görmese de sizin gözleriniz! ”
“Şehitler, yeniden ölmeye hazır, her savaşta zalime oluruz ebabil…”
Ve fısıltısı devam etti:
“Filistin’de, Lübnan’da kan kussa da İsrail,”
“Irak’ta Suriye’de küfrün askeri olsa da kasap-katil, “
“Sancağı tutacak olmazsa dünyalık korkak, biz şehitler bekleriz, kanatlanır! ”
“Medine’den emir alır, sonsuz nur önümüzde rehber, âlemi rahmetiyle aydınlatırız”,
“Kalbine korku saldığımız Ebu Cehiller Bedirlerden azatlanır,”
“Dudaktan kalbe akan imanımız ilahi nuruyla Caferi Tayyar gibi kanatlanır! ”
“Biz şehidiz, tekrar tekrar savaşırız Allah dilerse”
“Ne yapabilir bize küfür dirense”
“Bu ne güzel sınavdır, cennet kokusu burnumuzda bekleriz!”
“Şehit oluşumuzun şuuruyla!”
“Gençliğimizi, sarsın imani desenlerimiz!”
...
Gözyaşım sel oldu, kokladım toprağı yeniden… Bahar kokusu gibi, çiğdemlerin saflığı ve aklığı başımı döndürdü… 15 Temmuz meşalesi göründü önümde, bütün şehitler, bu gelen yeni şehitlerle sarmaş dolaş, selam ederler bu güzide yiğitlere! Ben elim kolum bağlı, seyrediyorum, o da bir lütuf ya! Görmek, hissetmek, varlığa kalp diliyle can vermek…
...
İçten içe konuşuyorum, derinden, Türk’ü hiç kimse esir edemez diyorum, İslam sancağına sıkı sıkıya sarıldıkça! Tarihinden ibret alıp, geleceğini inşa eden bir nesil hep var olsun Ya rabbi… Âmin.
...
Çanakkale Savaşı zaferini kutluyorum…Çanakkale geçilmez, asla geçilmez!
Saffet Kuramaz
YORUMLAR
İman dolu yazınızı tebrik ederim kardeşim. Şiirsel bir anlatım yakalamışsınız. Başarılarınızın devamını dilerim. Selam ve dua ile...